Denizli Haber - Başkan Durmaz,15 Temmuz hain darbe girişiminin 5. yıl dönümü idrak ediyoruz. Bu müstesna ve önemli günde, bir yandan milletimizin kazandığı muhteşem zaferin sevincini, diğer yandan darbe girişimi esnasında kaybedilenlerin üzüntüsünü birlikte yaşıyoruz.

15 Temmuz 2016 da karşılaştığımız olay devlet ve milletimizin kadim tarihinde görülen en alçak, en sinsi, en kalleş saldırıdır.

Allah'ın yardımı ve kadın erkek 7’den 77’ye tüm milletin cesaretiyle başarısızlığa uğratılan darbe girişimi sırasında, hainlerin kurşunları ve bombalarıyla şehit düşenlerin tamamına Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Türk milletine başsağlığı diliyorum.Dedi.

Başkan Durmaz mesajının devamında; Kahramanca verdikleri mücadelede gazilik ünvanıyla şereflenen vatandaşlarımıza da Allah’tan sağlık ve afiyet diliyorum. O gece hain ve alçak darbecilere direnmek için sokaklara, meydanlara, saldırganların yöneldiği her yere akın akın koşan milletimizin her bir ferdine teşekkür ediyorum. Hayatının baharındaki körpe fidanlardan; bastonuna, koltuk değneğine yaslanarak uçarcasına hainlerin, tankın topun üzerine yürüyen aksakallı büyüklerimize kadar, bu mücadeleye katılan insanlarımız ile darbeyi koltuğa kurulup kahve içerek televizyonda izleyenlerin hiçbiri asla unutulmayacaktır.

Milletimizin 15 Temmuz'da yazdığı destan, öyle herhangi bir darbe teşebbüsü ve onu bastırılma hikâyesi değildir. 15 Temmuz'u anlamak için, bu topraklardaki bin yıllık mücadelemize bakmak gerekir. 15 Temmuz'u anlamak için, Malazgirt'ten beri vatanımızın her karış toprağını nasıl şehit kanlarıyla yoğurduğumuzu bilmek gerekir. 15 Temmuz'u anlamak için, Ayasofya'nın yeniden ibadete açılması vesilesiyle bir kez daha hayırla yâd ettiğimiz İstanbul'un fethinin manasına tamamen vâkıf olmak gerekir.

15 Temmuz'u anlamak için, Çanakkale'den Kutü'l Amare'ye, İstiklal Harbimizden Kıbrıs çıkarmasına, terörle mücadelemize kadar yaşadığımız nice badireleri gözlerimizin önünden geçirmemiz gerekir. 15 Temmuz'u anlamak için, darbecilerin başarılı olmaları halinde ülkemizi ve milletimizi nereye sürüklemek istediklerini anlamak gerekir. 15 Temmuz'u anlamak için, milletimize diz çöktürme, devletimizi ele geçirme, ülkemizi parçalama gayretlerinin gerisindeki sinsi projeyi görmek gerekir.

Milletimiz eşsiz irfanıyla, darbenin ilk dakikalarından itibaren tüm bu gerçekleri görüp ve hemen harekete geçerek kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla, her kesimden, her meşrepten insanıyla Türk milleti, ülkesinin sahipsiz olmadığını yedi düvele göstermiştir. Bin yıldır hep süregeldiği gibi bugün de yerin üstündeki yaşayanları ve yerin altındaki şehitleriyle, Türkiye'nin sahibinin bu aziz millet olduğu bir kez daha teyit edilmiştir. Milletimizin her bir ferdi, ezanı, bayrağı, özgürlüğü ve geleceği için gerektiğinde yenilmez birer kahramana dönüşebileceğini ispatlamıştır.

15 Temmuz gecesi, hürriyet aşığı bu millete zincir vurmayı tekrar denediler ve başaramadılar. Ezanımızı susturmak, bayrağımızı indirmek, milli iradeyi ayaklar altına almak, geleceğimizi karartmak isteyen hainleri, şanlı bir direnişle hüsrana uğrattık. İşte bunun için 15 Temmuz, Demokrasi ve Milli Birlik Günü olarak ilan edildi.

15 Temmuz hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ülkemizi işgal girişimiydi. Bunun için kendi ordumuzun içindeki teröristlerin kullanılmış olması, işgal girişimine alçakça bir ihaneti de eklemiştir. Tekbirler, salalar, dualar eşliğinde kıyama kalkan milletimiz, vatanının özgürlüğüne sahip çıkarak, hainleri tepelerken, kendisi üzerinde hesap yapanların heveslerini de kursaklarında bırakmıştır. Milletimiz o gece, hiçbir mecburiyeti olmadan, hiçbir karşılık beklemeden, tamamen kendi hür iradesi ile harekete geçmiştir. 15 Temmuz, son devletimizi yıkarak vatanımızı ele geçirmeye çalışanlara, bunun ancak milletimizin son ferdi de son nefesini verdikten sonra mümkün olabileceğinin ifadesidir.

Yine 15 Temmuz 2016 da yapılmak istenen darbe ile bugün aynı hayallere kapılan hainler varsa; hala bir kısım darbe rüyaları gören varsa onları her seferinde hüsrana uğratacağımızı buradan bir kez daha beyan etmek istiyorum. 16 Temmuz 2016 nın sabahında olduğu gibi, onursuz; şerefsiz ve zavallı şekilde üzerlerinde sadece iç çamaşırları ile kalarak rezil olmak isteyen var ise onları aynı pozisyona sokacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.

Ayasofya'da ezan sesini nasıl 86 yıl sonra yeniden semaya yükselttiysek, yeminli düşmanlarımızın her fırsatta indirmeye kalkıştığı bayrağımızı nasıl her seferinde daha yükseğe astıysak, terör örgütlerinin saldırılarını da aynı şekilde bertaraf etmekte kararlıyız.

Şerefini, haysiyetini ve karakterini 1 dolara satan her kim olursa olsun, onlarla mücadelemiz çok daha azimli olarak devam edecektir. Yurt içinde veya yurt dışında; asker veya sivil en son FETÖ üyesi hukuk önünde hesap vereceği güne kadar bu mücadeleyi aynı azim, gayret ve kararlılıkla devam ettireceğiz. Tüm terör örgütlerinin köklerini kurutuncaya kadar bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz.

Üzerimize çöken o kara gecede, ülkemizi yükseltmek, güçlendirmek, büyütmek için daha çok çalışmamız, daha çok mücadele etmemiz gerektiğini gördük. Biliyoruz ki Türkiye, 83 milyon vatandaşı ve 81 vilayetiyle güzeldir. Biliyoruz ki Türkiye, birliğiyle, beraberliğiyle güzeldir. Biliyoruz ki Türkiye, dostluğuyla, kardeşliğiyle güzeldir. Kimsenin bunları bozmasına izin vermeyeceğiz. FETÖ içeriden, PKK dışarıdan, kimi alttan, kimi üstten, ne kadar uğraşırsa uğraşsın ezanımızı susturamayacak, bayrağımızı indiremeyecekler ve milli iradeye diz çöktüremeyecekler.

Kahraman Denizli halkı da o akşam birlik ve beraberlik içinde toplanmış; millet iradesini ayaklar altına almak isteyenlere gerekli cevabı vermiştir. Özellikle Çardak’lı hemşehrilerimizin kahramanlıkları sayesinde darbe girişiminin akim kalması söz konusu olmuştur.

15 Temmuz'da milletimizin bizzat kazandığı bir zaferdir. Tanka yumruk, savaş uçağına levye fırlatan, namluya alnını dayayan bir milletin önünde kim durabilir? İnşallah, bundan sonra da aynı inanç ve ruhla ülkemize sahip çıkacak, birliğimizi, beraberliğimizi koruyacağız. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü o gece yaşadığımız kutlu kucaklaşmayı bize ilelebet hatırlatacaktır.

Editör: TE Bilişim