ATATÜRK adını taşıyan kaç okul vardır dersiniz? Sanıyorum her il merkezinde, her ilçe merkezinde en az bir tane var. Denizli merkezde hem Atatürk Ortaokulu var hem Atatürk Endüstri Meslek Lisesi var. İkisi de kentimizin en seçkin okullarından. Bu okulların öğrencisi olmak da öğretmeni olmak da mutluluk verici diye düşünüyorum. Ben de Atatürk Ortaokulu’nda öğretmen olmak onuruna ulaştım. Aslında çalıştığım bütün okullar onurlandırıcıydı. Öğretmen olmanın onurunu her zaman yaşadım ve anlatılmaz bir mutluluk duydum. Büyük  Atatürk’ün, Başöğretmen  Atatürk’ün adını hiçbir gücün silemeyeceği gerçeği de ortada. Düşmanları ne kadar uğraşırsa uğraşsın başaramayacaklar. Her yıl daha da artacak sevgisi.  Her yıl biraz daha artacak ona olan saygı.

Atatürk Ortaokulu öğretmenlerini ve emekli öğretmenleri ilk kez bir araya getirdi arkadaşlarımız bu yıl. Okulumuzun duayen Müdür Başyardımcısı Adem Şentürk, Fevzi Keyik arkadaşımız, Fatma Alataş arkadaşımız, Hatice Şaşmaz arkadaşımız bir organizasyonla okulumuzdan emekli olan bütün arkadaşlarımıza ulaşmışlar. Gelebilenler geldi. Çoktan beri görmediğimiz, özlediğimiz arkadaşlarımızla hasret giderdik. Söyleştik. Aramızdan zamansız ayrılan arkadaşlarımızı saygıyla anıp rahmet diledik. Okul müdürlerimiz Abdullah Tokgöz’ü’ Ahmet İbanoğlu’nu, Mustafa Tokdemir’i konuşmacı olarak çağırıp duygularını ifade etmelerini sağladılar. Herkesin yüzünde mutluluğun pırıltısı vardı. Okulumuzun şimdiki müdürü Salim Özel de konuşmasında: “Okulumuzda çalışmaktan ve sizlerle olmaktan mutluyum, daha güzel şeyler yapmak için çaba göstereceğim.” Dedi. Ben de kendisini tanımaktan onur duydum. Başarılı olmasını diliyorum. Bu organizasyonun tekrarlanması tek dileğim.

Başöğretmen Atatürk’ü sevgi ve saygı ile andığımız öğretmenler günü, “Ben öğretmenim.” Diyen; ana okulundan, üniversiteye kadar, çalışan, emekli olan, kurslarda çalışan, etütlerde çalışan, KPSS’ye girip atama bekleyen tüm arkadaşlarımıza kutlu olsun. Dünyamızı erken terkeden “her ölüm erken ölümdür” öğretmenlerimize rahmet diliyorum.

Bu güzel günde tek dileğim siyasilerin eğitimi köstekleyen kararları bir kez daha gözden geçirip 15 Temmuz öncesi eğitimimize giren değişiklikleri gözden geçirip Atatürk İlkelerini görmezden gelen kararnameleri iptal etmeleri, kendi okullarına da özel okullara verdikleri desteği vermeleridir.

Son söz, öğrencilerimiz, çocuklarımız varsa biz varız. Çocukları sevin efendiler. Bu günkü durumları için sevgi, ileride gelecekleri mevkiler için saygı duyunuz. Sevgili anne- babalar da çocuklarının eğitimini yalnızca öğretmenlere bırakmasınlar.

Hoşça kalın, dostça kalın.