GÜNÜN İÇİNDEN

Beyaz Cennet'in karanlık yüzü! Pamukkale'de bir metropol dramı ve sessizliğin bedeli

Beyaz Cennet'in karanlık yüzü! Pamukkale'de bir metropol dramı ve sessizliğin bedeli

Abone Ol

Bu yazı, doğrudan size hitap ediyor: Sayın Valimiz Ömer Faruk Coşkun, Sayın Emniyet Müdürümüz Yavuz Sağdıç, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Bülent Nuri Çavuşoğlu, Sayın Pamukkale Belediye Başkanımız Ali Rıza Ertemur, Sayın AYDEM CEO’su Serdar Marangoz ve Sayın AK Parti İl Başkanı Muhammet Subaşıoğlu.

Adı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde, bembeyaz travertenleriyle tüm dünyaca meşhur Pamukkale. 350 bin nüfuslu bu metropol ilçe; turizm, tarım ve sanayinin kalbi. Ama ne yazık ki, beyaz cennetin hemen yanı başında, içler acısı bir karanlık hüküm sürüyor.

ŞAHİN TEPESİNDEN GÖRÜLEN KATEGORİZASYON

Bir gece vakti Şahin Tepesi’ne çıkın ve şehre bir göz atın. Merkezefendi ışıl ışıl, aydınlık... Ancak yolun hemen altı, Pamukkale'nin kuzeyi ise zifiri karanlık. Elektrik dağıtımı ve aydınlatma yatırımları dahi bu iki yakayı keskin bir şekilde kategorize etmiş durumda.

Karanlık neyi çağırır? Suçu, umutsuzluğu, gözden kaçırılmışlığı ve en kötüsü, genç kayıpları...

Pamukkale'nin işçi kesiminin yoğun olarak yaşadığı, sosyo-ekonomik gelirin düşük olduğu Aktepe, Anafartalar, Dokuzkavaklar, Fatih, Deliktaş, Kayhan ve Karşıyaka mahalleleri... Burada binlerce çocuk, tam anlamıyla bu karanlık geleceğe mahkûm ediliyor. "Dramatize ediyorsun" demeyin. Gerçekler, istatistiklerden daha sert.

UYUŞTURUCU VE İNTERNET KAFELERDEKİ YIKIM

Bu mahallelerdeki internet kafelere bir girin. 13-14 yaşındaki küçük çocukların, eğitimden ve sosyal hayattan kopukluğun getirdiği boşlukta uyuşturucu ile nasıl buluştuğuna tanık olun.

Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM) verilerine göre: Madde kullanım yaşı giderek düşüyor. Denizli'nin bu bölgelerinde, özellikle okul çevreleri ve sosyo-ekonomik dezavantajlı alanlar, ne yazık ki bu acı tablonun en net görüldüğü yerler. Sokaklarda veya kafelerde kolay erişilebilen ucuz sentetik uyuşturucular, evinde interneti olmayan, eğitim ve sanat fırsatlarına erişemeyen bu çocukları hızla pençesine alıyor.

Bu çocuklar, kimin umurunda? Eğitim fırsatları sağlanmazsa, sosyal yaşam alanları yaratılmazsa, polisin uyguladığı emniyet tedbirleri ile bu mücadele kazanılmaz. Kazanılsa bile, sadece günü kurtarır.

TOPLUMSAL REAKSİYON ZORUNLULUĞU

Bu bölgenin kaderi Emniyetin mücadelesine terk edilemez. Toplumsal reaksiyon şart!

* Cazibe Alanları Yaratın: O bölgede modern, güvenli, nitelikli parklar ve spor kompleksleri yapılmalı. Bu mahalleler, akşam saatlerinde ailelerin güvenle vakit geçirebildiği cazibe merkezleri haline gelmeli.

* Güvenli Erişim Merkezleri: Çocukların ders çalışabileceği, güvenli ve kontrollü bir şekilde internet kullanabileceği, rehberlik hizmeti alabileceği sosyal merkezler (Gençlik Merkezleri) kurulmalı.

* Kentsel Dönüşüm ve Güvenlik: Kentsel dönüşüm, sadece binaları yenilemek değil, sosyal yapıyı iyileştirmektir. İnşaat sektörünün cazibesini çekecek adımlar atılarak bu bölgelerin yaşam kalitesi hızla yükseltilmeli.

* Okul Güvenliği: Okul bölgeleri, yasa dışı satıcıların ve kötü alışkanlıkların yayılma noktası olmaktan çıkarılmalı, güvenlik çemberine alınmalı.

Yukarıda yazdığım yetkililer sizlere sesleniyorum: Beyaz Cennet'in hemen yanındaki bu karanlık, Pamukkale'nin geleceğidir. Bu adımları atmayacaksanız, yarınların karanlık hale gelmesi sizin suçunuz olacaktır.

Bilginize.