Güler Schaddach ile evli olan Alman vatandaşı emekli gemi inşaat mühendisi Wolfgang Anton Schaddach (80), iklimi astım hastalığına iyi geldiği için yerleştiği Çameli ilçesinde yaşlılığa bağlı hayatını kaybetti. Schaddach'ın cenazesi, Belevi Mahallesi'nde öğleyin kılınan namazın ardından mahalle mezarlığında defnedildi. Türkiye'yi ve yaşadığı Çameli'ni çok seven Schaddach, evine ve arabasına astığı Türk bayrağı ile dikkat çekiyordu. Schaddach'ın, eşi Güler Schaddach ile bu akşam Almanya'ya gitmek için uçak bileti aldığı ve yolculuk hazırlığı yaptığı belirtildi.

- "3 YIL ÖMRÜN KALDI DİYEN DOKTORU ÖLDÜ, KENDİSİ YAŞADI"

Schaddach'ın komşularından Münir Genç (60), AA muhabirine yaptığı açıklamada, büyük üzüntü yaşadığını belirterek, şöyle konuştu: "1994 yılında geldi buraya ve yerleşti. O zamanlar astım hastasıydı. Almanya'daki doktoru 'Üç sene ömrün var' demiş. Öyle diyen doktoru ölmüş. Kendisi ise 1994'ten bu yana 25 yıl burada yaşadı. Komşuluğumuz çok güzeldi, çok değerli bir adamdı. Türkiye'yi severdi. Buranın havası suyu astım hastası olduğu için çok iyi geldi, burada rahat etti. Almanya tabii rutubetli olduğundan orayı pek istemezdi. 'Burada kalacağım' derdi."

- "TÜRK BAYRAĞINI HİÇ ARABASINDAN, EVİNDEN EKSİK ETMEZDİ"

Komşusu Nasuh Deniz de 1994'te Çameli'ye gezmeye geldiklerinde üç gün kendisini misafir ettiğini belirterek, şunları anlattı: "Buranın havasını çok sevdi. Burada yer almaya karar verdi. Sonra evini aldı. 'Bana ölecek diyen doktor öldü, buranın iklimi sayesinde sağ kaldım' derdi. Bir Türk hayranı idi. Türk bayrağını hiç arabasından, evinden eksik etmezdi. Hun İmparatoru Atilla'nın ismini aldı. Ölmeden bir gün önce de konuştuk. 'Ölürsem beni buraya gömün' diye şimdiki yeri tarif etti. 'Almanya'da ölürsem oradan getirt beni Nasuh. Beni yine buraya gömün, ben Türk oldum ve Türkiye'de kalacağım, Alman olarak doğdum, Türk olarak öleceğim' dedi."

- "HAYATINI YİNE BURAYA BORÇLU"

Eşi Güler Schaddach, çok üzüntülü olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Tam da bugün Almanya'ya gitmek için yolculuğa hazırlanmıştım. Maalesef belki de böylesi daha iyi oldu. Allah'ın sevgili kuluymuş. Zaten senelerce, 40 sene kadar Türkiye'deydi. 'Öldüğümde de beni buraya Belevi'ne gömün' diyordu, vasiyet de etmişti. Bu da belki Allah'ın bir takdiri diyelim. Bunu ifade etmek de çok zor. 1990'da evlendik ve buraya 1994'te yerleştik. Astım hastası olunca buranın havası iyi geldi. Hayatını yine buraya borçlu. Buraya çok sevdi, ülkemizi çok sevdi. Türkiye'nin merkezi Belevi diyordu."

Editör: TE Bilişim