CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, Bütçe görüşmelerinde söz aldı. Milletvekili Arslan “hükümetin terör ve yargı kurumları arasında bocalayan tutumu ağır bir devlet krizinde olduğumuzun kanıtıdır. Bu şartlarda görüşülen bütçeden toplum yararına sonuç çıkmaz” dedi.

 

 Arslan, konuşmasında “Bugün bütçeyi ağır bir devlet krizinin ortasında, terörün can yaktığı bir zamanda görüşüyoruz. Ülkemizin temel değerlerini, barışı ve kardeşliğimizi, devlet geleneklerini ve ahlakını dinamitleyen kadrolar bugün kendi yarattıkları toz duman ortamında enkaz kaldırma yarışına girmiştir.” Ifadesini kullandı.

 

 CHP Milletvekili Arslan’ın bütçe konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:

 

“Ülkemiz tam anlamıyla terörün ve kaos ortamının içindedir. PKK ile mücadele değil, müzakere etme hatasına düşen iktidar görevini yerine getirmediği için, tam anlamıyla çıkmazın içindeyiz.

 

Barışın ve huzurun olmadığı ülkede, terörün sürdüğü bir ortamda, yatırım ve üretim olmaz, istihdam artmaz. Sanaciye ve yatırımcıya güven vermediğiniz ölçüde ihracat artmayacaktır.

 

Öncelikle ülkemizin terör sorununu bu iktidarın mutlak suretle çözmesi gerekir. PKK'nın silahı bırakması suretiyle, bu çözümün Mecliste grubu bulunan partilerin liderleriyle birlikte yapılmasında büyük bir fayda olacak ve sonuç alınacaktır.


KOSGEB 1990 yılında kurulmuştur. O günden bugüne küçük ve orta ölçekli işletmelere destek vermektedir. Bugün KOSGEB için öngörülen ödenek, 1 milyar 236 milyon 898 bin liradır ama KOSGEB’e ulaşan talepleri ve üretim sorunlarını düşündüğümüzde bu yeterli değildir.

 

Ülkemizin gerçekten yatırıma, üretime, istihdama çok büyük ihtiyacı var. Eğer bunları teşvik edecek, destekleyecek daha büyük rakamlarda bütçeler ayırmazsak, KOSGEB'in gerçek anlamda amacına ulaşma noktasında eksik kalacağını belirtmek istiyorum.

 

Bir yandan yatırımlar yapılsın isteniyor, ama diğer yandan üretimin üzerindeki yükler her gün artırılıyor, Şimdi, siz üretim ve yatırım yapan sanayicinin üzerine yüklenmeye devam ederseniz, vergisini artırırsanız, enerji fiyatlarını yükseltirseniz, öngörülen desteğin bir işe yaramadığını açıklıkla göreceksiniz.   

 Bütçe bir devletin en önemli siyasal sorumluğunu gösteren kanundur. Hükûmetler bütçe yetkisini aldıktan sonra kuruşu kuruşuna hesap verecek konumda olmalıdır. Bütçe, anayasasına ve yasalarına saygı duyulan, anayasal kurumları yok saymayan ve Cumhurbaşkanından, Başbakanından, bakanından milletvekiline kadar her bir arkadaşımızın yeminine sadık kaldığı rejimin sadece mali temeli değil, hesap vermenin ve dürüst yönetimlerin de ana belgesidir. Onun için herkes sorumluluğunuyerine getirmelidir.    

Bugün bütçeyi ağır bir devlet krizinin ortasında, terörün can yaktığı bir zamanda görüşüyoruz. Ülkemizin temel değerlerini, barışı ve kardeşliğimizi, devlet geleneklerini ve ahlakını dinamitleyen kadrolar bugün kendi yarattıkları toz duman ortamında enkaz kaldırma yarışına girmiştir.

 93 yıllık Cumhuriyeti “enkaz” olarak görenlerin, Cumhuriyet sayesinde makam sahibi olanların hiçbir zaman böyle bir sözü söylemeye ya da söyletmeye hakkı yoktur. Bugün geçmişini inkâr edenlere, saygı duymayanlara, gelecekte kimse saygı duymayacaktır.”

 

 

Editör: TE Bilişim