Denizli Haber - Türkiye'nin öğretmen maaşları konusunda 33 OECD ülkesi arasında 27. sırada yer aldığına dikkat çeken Bülent Nuri Çavuşoğlu, "Eğitim toplumun en temel kamusal hakkı ve devlet bunu en iyi şekilde vermek zorunda. Bakanın önceliği maliyet hesabı yapmak değil, eğitimde kaliteyi yükseltmektir" dedi.

Bakanın Selçuk'un açıklamasıyla eğitime ayrılan bütçenin azlığı konusunda itiraf niteliği taşıdığını öne süren Çavuşoğlu, " Eğitime daha fazla pay ayrılması özellikle salgın döneminde bütçenin artırılmasına yönelik bir çalışma yok . Bakanın açıklaması siyasi iktidarın meseleye, kamu hizmetlerine, yurttaşa götürülen hizmete, kamu görevlilerine verilen ücrete dönük bizim kabul edemeyeceğimiz yaklaşımın dışa vurumudur. Yapılan açıklama talihsizdir ve kabul edilebilir değildir. Pandemi sürecinde okullarda hijyenin önemi ortadayken ve Milli Eğitim Bakanı yaz tatilinin başından itibaren okulların yeni eğitim öğretim yılına hazır olduğunu her defasında açıklarken görüyoruz ki hiç bir hazırlık yapılmamış. Okullarda temizlik malzemeleri, temizlik görevlisi yok. Çünkü Milli Eğitimde buna ayrılacak bütçe yok" diye konuştu.

Mevcut iktidar döneminde eğitimin deneme yanılma yöntemiyle idare edilmeye çalışıldığını iddia eden Çavuşoğlu, "İktidar göreve geldiği günden bu yana sürekli sistem ve müfredat değişti. Köy okulları kapatılarak kırsal kesim taşımalı eğitim ile kaderine terk edildi. Kırsal mahallelerde genç nüfus kalmadı. Öğretmen açığı ortada iken yüz binlerce öğretmen atanmak için sıra bekliyor. Hz. Ali 'bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum' demiş. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk, Gelecek nesilleri öğretmenlere emanet etmiş. Bu günkü şartlarda ise öğretmenler gelecek kaygısı içine düşmüş. Milli Eğitim Bakanı da çıkıp öğretmen maaşlarının yük olduğunu açıklayabiliyor. Milli Eğitim bakanı şikayet için değil, eğitimin sorunlarını çözmek için o koltukta oturuyor. Kendisi bir an önce gerekeni yapmalı, yapamıyorsa istifa etmelidir" ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim