Yine seçime koşuyoruz.

Bu kez yapılacak seçimi tanımlamak ta kolay değil.

Erken seçim diyenlerde var..

Tekrar  seçim diyenlerde var.

Adını ne koyarsak koyalım seçime gidiyoruz.

Yaklaşık 18 ayda 4. Seçimi yaşayacağız.

İlk ikisi yani yerel seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimi mutlu bitmişti.

Arkasından 3. Seçimi yani 7 Haziranı yaşadık.

2. ve 3. Olan partilerimizde kayda değer bir değişiklik yokken…

Sonuncu olan partiyi meclise taşımak için adeta 7 düvel birleşti.

İçlerinde sanatçı, artist, şarkıcı hatta akil adam diye ortaya çıkanlar vardı.

Akademisyenler, iş adamları sermaye sahipleri vardı.

Ak parti öncesi kalın hortumlarını devletin en kaymak alanlarına sokmuş basın vardı.

Ben, biz istemez isek hükümet olamaz diyenler vardı.

 Vardı da vardı…

Ben olayım bu ülke batsın diyen ihanet şebekesi her koldan bastırdı.

Ona rağmen..

Yine halk için, hak için siyaset yapan Ak Parti birinci oldu..

Hükümet kurma adına yapılan koalisyon görüşmeleri tam bir komedi idi.

Ben yokum.

Ve…

Ben yapmam.

Tekrar seçim görününce bir panik havası…

Artık kaçış yok.

1 Kasım da halk yeniden karar verecek.

Sadece 13 yılı değil…

7 Haziran sonrasını da değerlendirecek.

Uzlaşmasız tutumlar halkın gözünden kaçmadı.

Hatta hatta..

Halk hafızasını zorlayıp 13 yıl öncelerini de hatırlayacak.

Hastane ve ilaç kuyruklarını hatırlayacak.

Köstebek yuvası yolları yeniden göz önünden geçirecek.

Devletin hiçbir alanda vatandaşa hizmet üretemediği günleri yeniden hatırlayacak.

Okul kitabı alamayan babanın feryadını kulaklarında yeniden duyacak.

O kadar çok hizmet var ki yazacak..

Ve o kadar çok şey var ki hatırlayacak.

Umuyoruz ve bekliyoruz.

Her karara saygılıyız.

İnandığımız değerler bize bunu öğretti.

Bir de..

Her şartlarda, her ortamda, bu ülkeyive bu ülkeyi sevenleri çok sevmeyi öğretti.

İnancımız tamdır.

1 Kasım 2015 tıpkı,  önceki seçimler gibi, yine tek başına iktidar çıkaracak.

Bu ülke kazanacak.

Bu ülke deki herkes kazanacak.

Temennimiz ve beklentimiz budur.