Denizli Madenciler ve Mermerciler Derneği(DENMERDER) Başkanı Mehmet Hikmet Çelikkol, Denizli’nin parlayan sektörlerinden olan madencilik ve doğaltaşı değerlendirdi. 2016 yılında Türkiye’de yaşanan terör saldırıları, 15 Temmuz darbe girişimi gibi olaylardan en fazla doğaltaş sektörünün etkilendiğini belirten Çelikkol,  İran’ın pazarının dünyaya açılmasıyla birlikte traverten ihracatında yüzde 50’lere varan kayıpların yaşandığını dikkat çekti. 

PAMUKKALEHABER
Denizli madenciler ve doğaltaş sektörü temsilcileri 2003 yılında 10 şirketin birleşerek kurduğu Denizli Madenciler ve Mermerciler Derneği’nin çatısı altında toplandı. Bugün üye sayılarının 110 olduğunu açıklayan Dernek Başkanı Mehmet Hikmet Çelikkol, dernek olarak aldıkları kararın yalnızca üyeleri değil, yan sektörlerin de temsilcilerini kapsadığını açıkladı.

Özellikle Denizli ve çevresinde üretilen her türlü doğaltaşın, alt yapılarında ve inşaat sektöründe kullanımını artırma yönünde çalışmalara ve projeler geliştirilmesi, teşvik edilmesi gibi faaliyetlere imza attıklarını söyleyen Çelikkol, özellikle fuarlara katılmaya özen gösterdiklerini belirtti.

"DENİZLİ’YE GİRDİĞİNİZDE TRAVERTEN ŞEHRİ OLDUĞUNU GÖRÜYORSUNUZ"
Denizli bir traverten şehri olduğunu ve bunu her noktasında hissedildiğini belirten Çelikkol, “Derneğimizin başarılı çalışmalarından biri de bu oldu. Yerel yönetimlerle yaptığımız çalışmalar sonucunda kaldırımlarda ve meydanlarda Denizli traverteninin kullanılmasını alışkanlık haline getirdik. Artık dışardan gelen bir misafir, Denizli’nin traverten şehri olduğunu hissedebiliyor. Bu uygulama  Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin belediye başkanlığı döneminde başladı ve devam ediyor” dedi. 

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE DARALMA YAŞANDI
Dünya konjonktüründen dolayı tüm ülkelerde inşaat sektöründeki daralmanın Denizli traverten ve doğaltaş sektörünü olumsuz etkilediğini dikkat çeken Çelikkol,  “Türkiye 2016 yılını çok kötü geçirdi. Yaşanan terör saldırıları, 15 Temmuz darbe girişimi, doların yükselmesi ve sınırlarımızdaki savaş ortamı bizleri olumsuz etkiledi.  Doğaltaş yükte ağır bir sektör. Müşterilerimizin çoğu Denizli’ye gelerek, ocakları ziyaret edip blok taşları görerek satın alıyordu. Ancak bu yıl gelemediler. Bunun nedeni ise güvenlik sorunu idi. Biz nasıl Filistin’e giderken endişeleniyor ve bir kısmını ziyaret edip diğer diğer bir noktasına geçemiyorsak 2016 yılında yabancı müşterilerimiz Türkiye’ye gelmekten çekindi. Bu da bizim blok satışları olumsuz etkiledi” diye konuştu.

“SURİYE PAZARINI KAYBETTİK”
Sektörün önemli fuarlarından biri olan İzmir Marble Fuarı öncesi Türkiye’de yaşanan terör saldırıları nedeniyle fuara katılan ziyaretçi sayısında yüzde 50 azalma olduğunu dikkat çeken Çelikkol, “Fuara yabancı müşteri gelmedi. Biz bize fuar yaptık. İlk kaybı burada yaşadık. Suriye ve Irak ile problemlerimiz var. Suriye gibi ciddi bir alıcıyı kaybettik. Suriye Muğla, Burdur ve Denizli bölgesinin taşlarını çok kullananlar ülkelerden biriydi” dedi.

İHRACATTA YÜZDE 50 DARALMA YAŞADIK
Denizli traverten ihracatına ikinci bir darbenin de İran’dan geldiğini vurgulayan Çelikkol,  ihracatta yüzde 50 bir daralmanın yaşandığını belirterek sözlerine şöyle devam etti:

“İhracatta ciddi kayıp var. Yaklaşık blokta yüzde 50’lere varan kayıplar yaşanıyor. Bunların nedenlerinden biri terör, ikincisi ise komşumuz İran’ın dünyaya açılması.  İran ile aynı jeolojik yapıya sahibiz, aynı taş ve ürünlere sahibiz.  İran bizle rekabet etmeye başladı. Birçok Avrupa ülkesi İran ile anlaşma yaptı. Çin direk İran’dan taş alıyor. Tüm bu gelişmeler doğaltaş ihracatında yüzde 50’lere varan daralmaya neden oldu.

İRAN’LA REKABET ETMEMİZ ZOR
İran’da işçilik ucuz, elektrikle değil mazotla çalışıyor. Onların 1 liraya mal ettiği enerjiyi biz 5 liraya harcıyoruz. Bu şartlarda İran ile blokta rekabet etmemiz zor. Ancak, hatasız mal üreterek, yeni projeler geliştirerek, son teknolojiyi kullanarak rekabet edebiliriz.  Bizim katma değeri yüksek ürünler üretmeye başlamamız şart.

İNŞAATLARDA YERLİ TAŞ KULLANMA ALIŞKANLIĞINI EDİNMELİYİZ
Türkiye’de büyük inşaatlarda yerli malı kullanma alışkanlığını kazanmamız gerekiyor. Artık dışardan doğal taş getirmeyi bırakmalıyız. Öte yandan kamu inşaatlarında ihale şartlarını belirlerken yerli doğaltaş dikkate alınmalı. Denizli’nin doğaltaş rezervine baktığımızda Dünyanın en büyük rezervine sahibiz. Siyah taşından, bej mermere, traverten den oniske kadar çok çeşit taşı bölgemizde mevcut. Dışardan getirilen taşa ihtiyaç olmadığını düşünüyorum.

YALNIZCA YÜZDE 10’U DEMİRYOLU İLE TAŞINIYOR
Denizli’nin taşıma sorunu çözümlenemedi bir türlü. Demiryolunu kullanamıyoruz. Hala 1940 yılındaki kanunlarla taşıma yapıyoruz.  Demiryolu taşımacılığı karayolundan daha pahalı. Fiyat olarak daha cazip olmalı ki ihracatçı demiryolunu tercih etsin. Hem karayollarının bozulduğundan şikayet ediliyor hem de bir çalışma yapılmıyor. Yalnızca mermer için değil Denizli bugün 2,5 milyar dolarlık ihracat yapan bir kent. Demiryolunun çalışmamasını tuhaf karşılıyorum. Bugün ihraç edilen malların yalnızca yüzde 10’u demiryolu ile taşınıyor. Yüzde 90’ı yine karayolunu kullanılıyor. Ulaştırma Bakanlığı’ndan bu konuda ciddi bir çalışma bekliyoruz.

MERMERCİLERİN ÖNÜ AÇILSIN
2017’nin 2016’dan daha iyi olacağına inanıyoruz. Bizim tek isteğimiz barış ve huzur. Eğer ülkemizde barış sağlanır, dış ilişkilerimiz düzelirse geçtiğimiz dönemlerde olduğu gibi ihracat yine artar ve eski seviyelere getiririz. Acilen çözüm beklediğimiz bir diğer sorun ise yasal bürokratik engellerin kaldırılması, mermercinin önünün açılması. 2012’de yayınlanan genelge ile tüm maden ruhsatları izni direk Başbakan’a bağlandı. Bu genelgenin kaldırılması gerek. Bini 2012 yılından beri söylüyoruz. Yine 2012’den önce olduğu gibi yine yetki genel müdürlüklere verilmeli.

Editör: TE Bilişim