“Varlık Fonu güzel bir şey ama” diye söze başlıyor Denizli Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası(DSMMMO) Başkanı Ali Osman Horzum, Cari fazlası veren ülkelerde fazla parayı aktarmak için gerekli bir fon olduğunu belirtti.

PAMUKKALEHABER

Pamukkalehaber.com’un  Denizli Ekonomisinin Nabzı’nda  DSMMMO Başkanı Ali Osman Horzum ile Türkiye Varlık Fonu’nu değerlendik, Horzum, Varlık Fonu’nun gelişmiş, cari fazlası olan ülkeler için güzel bir uygulama olduğunu  belirterek, “Varlık Fonu, cari fazlası paraları aktarmak için gereklidir. Ama bizim gibi cari açık veren bir ülke için gereksiz” dedi.

TÜRKİYE’NİN BÖYLE BİR FONA İHTİYACI VAR MI?
DSMMMO Başkanı Horzum, “Türkiye cari açık veren bir ülke. Gelir fazlamız yok. Varlık Fonu gelir cari fazlası ülkelerde fazla parayı aktarmak için kuruluyorsa,  bizimde cari açığımız varsa Türkiye için ihtiyaç mıydı? Hayır. Gerekli miydi?  Biz cari açık dengesini  bir türlü oturtamamış değer fazlası olmayan, bütçede açık veren bir ülkeyiz. O nedenle asla ve kat’a ihtiyaç değildir” dedi.

“BİZİM VARLIKLARIMIZ 5 KİŞİNİN EMRİNE VERİLEMEZ”
Türkiye’de Varlık Fonu’nun bir izahı olmadığını da vurgulayan Horzum, “Siz Ağustos’ta şirket kuracaksınız, tescilini alacaksınız, 26 Ağustos 3016’da da resmi gazetede yayınlayacaksınız bir hafta sonu da Türkiye’nin en çok kar getiren, Türkiye Cumhuriyet Ziraat Bankası AŞ, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ), Türkiye Petrolleri AO (TPAO), Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ (PTT), Borsa İstanbul AŞ, Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ'nin (TÜRKSAT) sermayelerinde bulunan Hazineye ait hisselerin tamamı, Türk Telekomünikasyon AŞ'nin yüzde 6,68 oranındaki Hazineye ait hissesi, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (Çaykur), THY ve Halkbank gibi güzide şirketlerini buraya devredeceksiniz.  Bunun bir izahı yok. Türkiye’nin önemli varlık ve kaynaklarını 5 kişilik yönetimle kurulan şirkete devredilmesi ne denli doğrudur. Bu varlıklar bizim varlıklarımız, bizim varlıklarımız 5 kişinin emrine verilemez , bunun kabul edilebilir bir yanı yok” diye konuştu.

İŞİN CAN ALICI YANI DENETİME TABİ OLMAMALARI
İşin en alıcı noktasının ise Varlık Fonu’nun denetime tabu olmaması olduğunu ileri süren Horzum, “Bu şirketler, Varlık Fonu’na devredildiği Cuma gününe kadar Sayıştay denetimine tabiydi. Cuma gününden sonra Sayıştay denetiminden çıkarıldılar.  Bunların denetimi hiç mi yapılmayacak?  Hayır, Türk Ticaret Kanunu’nda özel bağımsız Denetim Şirketleri aracılıyla bunların denetimi yapılacak. Fakat kuruluşunu okuduğunuz da hangi açıdan denetleneceği, gider kalemlerinin hangi kıstaslara göre denetim yapılacağı konusunda hiçbir ama hiçbir yaptırım yok. Hiçbir belirlenmiş normda yok. Buda özel denetiminde dışında tutulacak anlamına gelir. Siz burada elde etmiş olduğunuz karları milyar dolarları aktaracaksınız ama denetlemeyeceksiniz. Böyle bir şey olamaz. Milyar dolar kar eden kurum bunlar.  Bunların paralarını, 5 kişilik bir yönetim kurulunun istediği şekilde keyfiyetine göre harcama yetkisine sahip. İstediği şekilde değerlendirme yetkisine sahiptir ve hiç kimsede niye buraya harcadın deme yetkisine sahip değildir” diye konuştu.

SİYASİ PARTİLERİ, VEKİLLERİ VE STK’LARI GÖREVE ÇAĞIRDI
Türkiye’nin kaynaklarının denetimsiz bir şekilde 5 kişinin keyfiyetine sunulmasına asla ve kat’a kabul edilemeyeceğini vurgulayan Horzum, siyasi parti temsilcilerini, vekilleri ve tüm sivil toplum kuruluşlarını  göreve çağırdı. Horzum, “STK temsilcileri,  parlamento,  ve halk ciddi anlamda itiraz etmesi lazım. Çok güçlü kaynakları ayırıyoruz, denetimden muaf tutuyoruz. Fon’dan afette de para ayrılabilir, seçim öncesi bir siyasi partiye da ödenek ayrılabilir. Bunu nasıl kontrol edebilirsiniz.  İleride ciddi sıkıntıların beklediği görüşündeyim. Biz oda olarak toplumsal sorunların takipçisi olacağız, ve gerekli mercilere itirazımı yapacağız. Bu konuda tüm STK temsilcileri ve vekiller üzerine düşeni yapmalı” çağrısında bulundu.

Editör: TE Bilişim