Catlık mesajında şunlara değindi;

"Toprağa düşen tohumun, suyun içindeki her canlının, neslini sürdürmek için çocuk sahibi olan insanoğlunun amacı ve hedefi, maddi ya da manevi huzura ulaşmak içindir.

Doğal ortam unsurlarının dünyanın kendi düzenini kurduktan sonra, işleyiş kendi kuralları içinde bazen hızlı bazen de yavaş olmak üzere sürmüştür. Uzun yıllarda gerçekleşen bu olaylar ve oluşumlar, yıllar yıllar sonra ortaya çıkacak insan tarafından sınır tanımaksızın kullanılmaya başlayınca işin şekli de değişmeye başladı.

Aslında başlangıçta yalnızca kendinin ve dar çevresindekilerin gereksinimlerini karşılamak için, avcılık ve toplayıcılıkla başlayan yaşantı, yıllar geçtikçe önü alınamayacak bir yok ediş düzenine yöneldi. Bu konudaki etkinlikler bazen aile bireyleri düzeyinde iken bazen de gizli ya da açık organize bir şekle dönüştü. Bu hareketler dar alanlara sığmayıp, okyanus ötelerine kadar ulaştı.

Amaç yaşamak, ancak insanca davranmak denilen deyime sığmayacak olumsuzluklarla karşılaşmak için çok da beklemedik. İnsan sayısı arttıkça, gereksinimler arttı. Gereksinimlerin karşılanması için daha fazla olanağa ulaşmanın sınırsız yolları arandı.

Bunun için önce yakın çevreden başlandı. Kazanım arttığında da fazlasını elde etme isteği, kendi bindiği dalı kesme durumuna erişti. Yerel gerçekleşen bu etkinlikler, belli süre sonra burada yaşayanların öncelikli olarak günlük yaşantılarını etkilemeye başladı. Yaşamak için uğraşırken, başka yaşamların yok olmasına neden olacak gelişmelerde oldu. En basit örneği ile kırsalda para harcamadan en yakındaki ormandan sağlanan malzeme ile barınak yapmanın yanında, yakacak için odun elde etmek ile ormanların alanlarını daralmasına yol açtı. Ancak bunu yaparken ormanın en küçük hayvanından en büyük hayvanına kadar başka yaşamlar için de yaşam alanı olduğunu çoğunlukla düşünemedi. Doğal düzende aslında herkes birbirine muhtaç. Böcek çiçeğe, kuş böceğe, kuşlar başka kuşlara ya da canlılara.

Tarihsel süreçte dönem dönem doğal kaynakların kullanımında ve değerlendirilmesinde, yereldeki yöneticiler ve de ülke yöneticileri oyunu yaşamak ve yaşatmak üzerine oynayamayınca, gelecek adına önü alınamayacak olumsuz sonuçlarda görüldü. Bunun en iyi göstergesi, sanayi devrimi ile önce ormanların hızlı bir şekilde tüketilmeye başlaması, ardın da kömürün ve petrolün tüketime girmesi hava, toprak ve su kirliliğinin yanında yaşamak için yola çıkan, olayla doğrudan ilişkisi olmayanları etkiledi.

Geçen süreçte yine yaşanılan alanın ve de yaşayanların yaşatmak adına olumsuzluklara karşı, içinde çözüm önerileri olan girişimleri oldu. Yaşat ki yaşayasın sloganı ile günlük nafakasını çıkarmaya çalışan çiftçi, kentte yaşayan ve temiz hava solumak isteyen herkes taşın altına

elini koyma gereğini gördü. Somut örnekler vermek istersek, çok fazla. Dünyada çok örnek var da, bizden en yakından başlayalım Tavas – Avdan, Kazdağları, Olimpos Dağı, Fatsa.

Yaşanabilir çevreyi ve dünyayı görmek için, yaşamak için yaşatmak adına “ Yerelde yap, küresel düşün” ilkesi ile hareket et. Sen de bir imza at, geleceğini kurtarmak için.

2020 Yılı Dünya Çevre Gününüz Kutlu Olsun…."

Editör: TE Bilişim