CHP Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Yılmaz İçen bugün Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlediği basın toplantısı İle Aday Adaylığını açıkladı.
Denizli’yi dünya standartlarında bir kent yapmayı hedeflediğinin altını çizen İçen “neden Yılmaz İçen Belediye Başkan Aday Adayı olmuştur? Önce bu soruyu sormalıyız. Tarım arazilerimiz atıl. Sanayimizin büyük bir bölümü maalesef kullanılamıyor. Ülkemizde yeni bir anlayışla yerelden çıkalım istedik. Şeffaflık ile bunu yapacağız. Yeni her kuruşun hesabını toplumumuza vereceğiz. Çünkü vergi ödeyen inanların üzerine o kadar çok yük var ki. Bunların alınması, ekonomiye can veren, üreten kesimlerin tekrar hareket etmesi, tekrar üretime dahil olması gerekiyor. Ülkenin topladığı vergilerin yarısını devlet, yarısını belediyeler kullanıyor. Bu kullanılan vergileri eğitime dayalı, kadınlarımıza, engellilerimize, çevreye, doğaya saygılı projelere üreterek sağlaması gerekiyor. Denizli’de yaşayan halkımızın tamamının rızası alınarak yapılması gerekiyor. Önce bunda şeffaf olunması gerekiyor. Biz şeffaf olmalı, her kuruşumuzun hesabını vermeliyiz.
Artık basın mensuplarımız haber peşinde koşmayacak. Basın mensupları girecek belediyemsin sitesinde günlük nelere yapılmış, neler satılmış, kimler ihale almış, kaça almış, ihalelerimiz hangi aşamadadır. Bunları görecekler. Bunları göremedikleri sürece motivasyonu yakalayamazsınız. Motivasyonu yakalayamayan ülkelerde yükselemez. Ben 27 yıldır ticaretle uğraşıyorum. Yaklaşık 30 civarında ülke ile ticaret yapıyorum. Bir çok ülke gezdim. 12-13 yaşından beri ülkemizde siyaseten endişelerimiz var. Gittiğimiz ülkelerde yerelde insanlar nasıl yönetir, genelde nasıl yönetir? O ülkelerde neden geri kalmışlardı, ileri gitmişlerse neden ileri gitmişlerdir? Bunları araştırıyoruz.
Denizli dünyanın potansiyel olarak en yüksek şehridir. Atina Roma’dan sonra, tarih dünya mirası olan Pamukkale vardır. Atina ve Romanın dışında da termal suları vardır. Denizli’nin tekstil tarihi 5 bin yıla dayanır. Denizli üretken, birlikte hareket edebilen, üretmeyi bilen, sanayiyi bilen kesimlerden oluşur. O kültürü almıştır. Denizli’nin artı özellikleri vardır. Toprakları dünyanın en verimli topraklarıdır. Bizim yapmamız gereken bu elimizdeki değerleri doğru tespit edip, bunların maksimum verimliliğini nasıl yakalarız bunu hep birlikte yapacağız. Halkımızın onayını almamız gerekiyor. Yaptığını işleri ortak akılla yaparsanız, o iş yanlış bile olsa o hata olmaz.
VATANDAŞIMIZ HANGİ YOLLA İŞE GİDİYORSA BİZDE O YOLLA İŞE GİDECEĞİZ
Devlet saraylardan yönetilmiyor maalesef. Devleti saraylardan yönetirseniz bu sefer valilerimizin de harcamaları büyüyor, kaymakamlarımızın harcamaları büyüyor, belediyelerimizin harcamaları büyüyor, devletin her kademesinde yer alan herkesin maalesef harcamaları büyüyor. Biz belediye başkanı olduğumuzda hiçbir belediyemiz nasıl vatandaşımız hangi yollarla işe gidiyorsa onlarda o yollarda iş yerine geleceğini iddia ediyoruz. Belediye başkan yardımcılarımız kendi imkanlarıyla belediyeye gelecek. Belediye çalışanlarımız kendi imkanlarıyla belediyeye gelecek. Bizim 1 lira israf etme şansımız artık yok. Bugün belediyenin toplan borcu 1.377 milyondur. Bu 1.377 milyon olan Denizli’nin borcu, Türkiye ile kıyasladığımızda 140 milyar dolar yapar. Bugün faizlerin artması da devletin aşırı para talebindendir. Eğer devlet aşırı para talep ederse, belediyeler aşırı talep ederse, bu sefer arz talep dengeleri dengeleri bozulur, faizler zaten kendiliğinden artar. Faizleri düşürmek istiyorsanız üretime döneceksiniz. Doğru bir yönetimle Denizli’nin milli gelirini iki kat arttırırız.
Herkesi mutlu edecek bir formülümüz var. Bunu başaracağız. Güler yüzümüzle çıkarız, hep birlikte bu şehir için bir şey yaparız. Her kuruşun hesabını verdiğiniz zaman, şeffaf olduğunuz zaman herşey kendiliğinden gelişir. Verirseniz alırsınız. Bizim geldiğimiz yerde yokluk olmaz, kıtlık olmaz. Biz hesabımızı doğru yaparız” dedi.
