Denizli'de yerel siyaset kulislerinde ve sosyal medyada yankılanan bir fırtına var: yalakalık modası.
Dalkavukluk, insanlık tarihi kadar eski bir olgu olsa da, son zamanlarda adeta bir furya haline geldi. Bir haber metninin altına bile baksanız, "ver coşkuyu" minvalinde yorumlar, aman Allah'ım, neler söyleniyor neler! Güç ve iktidar sahiplerine yaranma, onlardan çıkar sağlama çabası, ne yazık ki bir yaşam biçimi hâlini almış durumda.
Ego ve Siyasetin Tehlikeli İllüzyonu
Ancak bu tablonun daha tehlikeli bir köşe taşı var: Ego. Siyasetteki en kötü argüman, en büyük zafiyet belki de egodur. Ego sahibi bir yönetici ya da siyasetçi, eleştiriyi asla kabul etmez. Bir şey demeye gelmez; hemen saldırıya geçer, sanki sizden daha çok bilir, her şeye vakıftır.
Bu egonun etrafında oluşan en büyük tehlike ise, etrafındakilerin oluşturduğu sanal bir illüzyondur. Yalakalık ve dalkavukluk, bu illüzyonu öyle bir hâle getirir ki, tıpkı çölde serap etkisi yaratır. Kumları su diye içirir adama: "Sen büyüksün, sen kralsın, sen en iyisin" lafları ile başlayan bu sanal gerçeklikte, artık kişi başını bile çeviremez, etrafta ne oluyor bitiyor göremez bile.
Liyakatin değil, sadakatin ve methiyelerin konuşulduğu bu ortamda, gerçekler örtülür, sorunlar halının altına süpürülür. Sonra bir bakmışsın, seçim zamanı gelmiş. Sandıklar patlayacak diye beklenirken, illüzyon sona erer. İşte o an, o koltukta oturan kişi "Vay be arkadaş, ben nerede yanlış yaptım?" diye soracak bir Allah'ın kulunu dahi etrafında bulamaz. Çünkü dürüst ve ilkeli insanlar, bu illüzyonun parçası olmayı çoktan reddetmişlerdir.
Edep, Ahlak ve Gazetecilik Dozu
Unutmamak gerekir ki, edep ve ahlak kavramı, özellikle belediyeler ve makam sahipleri için elzemdir. Makama gelen kişi, her şeyden önce ahlaklı olmalı, kamu vicdanını gözetmelidir.
Öte yandan biz gazeteciler de bu dalkavukluk sırasına girmeden, övmeyi de yermeyi de dozunda yapmalıyız. Dozu aşarsak, alimallah aşırı doz dalkavukluk zehirler. Tedavisi de sıkıntılıdır, uzmanı da maalesef yok bu diyarda. Sonra kapı kapı uzman ararsınız durursunuz.
Dalkavukluk, insanlık onuruna yakışmayan bir davranıştır. Unutmayalım ki, "eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz."
Denizli'de bu illüzyonun bir an önce dağılması, siyasetin egodan ve yalakalıktan arınarak dürüst, ilkeli ve liyakate dayalı bir zemine oturması en büyük dileğim
Tahir Aygün






