Ülkemizde kadın ve çocuklar dışında, hayvanlara yönelik şiddet de gün geçtikçe artış gösteriyor. İnsanlıktan nasibini almamış kişilerce zehirli etle, tüfekle, türlü işkencelerle kedi ve köpekler katledilmeye devam ediyor.

Sivil toplum kuruşları ve bireysel olarak hayvan hakları için mücadele artsa da, Türkiye’nin farklı bölgelerinde sokak hayvanları hedef alınmaya devam ediyor. Ağzı dili söylemeyen, insanlardan azıcık sevgi ve mama dışında bir şey beklemeyen varlıklara yapılanlar akıl alır gibi değil. Bu da en acımasız canlı türünün insan olduğunu gözler önüne sermektedir.

Yaşama hakkı kimseden az olmayan, insanlara sadakati ve sevgisiyle bilinen bu canlılarımızı katletmek en kötü cinayetlerdendir. Bu canlılarımızı katleden ve adı insan olan varlıklara ise hukuk kuralları uygulanmalı, yargılanmalı ve gözaltına alındıktan sonra kesinlikle serbest bırakılmamalıdır. Bir canı almanın bedeli salıvermemek olmamalıdır.

Önceki gün vicdanlarımız yine, Ankara'nın Yenimahalle ilçesinde Batıkent'te park alanında, 13 köpeğin zehirlenerek öldürüldüğü daha sonra ölen köpek sayısının 17’ye ulaştığı haberleriyle bir kez daha yara aldı. Köpeklerin acı içinde ağlayarak, inleyerek öldükleri, bazılarının can çekiştiği tespit edilirken bazıları tedavi altına alındı. Bölge sakinleri köpekleri zehirlediği öne sürülen kişi ya da kişilere tepki gösterip, bulunmaları için emniyete giderek şikayetçi oldu.

Daha sonra kamera görüntülerinden hayvanlara zehirli etleri verenler tespit edip gözaltına alındı fakat akabinde serbest bırakıldı.

Bu sessiz ama sevgi ve sadakatla dolu canlarımıza yaşam hakkı tanımayan ve sözüm ona adı insan olan bu türlü kişiler bence hapisle cezalandırılmalı. Bu türlü katliamlara ve işkencelere kesinlikle göz yumulmamalı. Hukuk kuralları sokakta yaşayan bu canlılarımız için gereken şekilde uygulanmalı ve onları katledenler hak ettiği cezayı bulmalı. Ayrıca sokaktaki canlarımızın güvenliği, beslenmesi ve barınması için yetkililerin daha duyarlı ve özenli davranması gerek diyorum.

Bu nedenle onları acımadan katleden veya vicdanını yitirmiş kişilere diyorum ki “Çekin ellerinizi bu sessiz masum canlılardan. Çekin ellerinizi insana karşı sadakat ve sevgi dolu hayvanlarımızdan. Onlar sokakta yaşıyorlar ama tüm insanlar kadar yaşama hakkına sahipler. Dokunmayın onlara. İnsanlardan bekledikleri sadece bir yudum sevgi ve bir lokma ekmek. Dokunmayın bu canlılara!”