Biz evet bizler, 1970 ve daha öncesinde çocuk olanlar. Acaba herkes benim gibimiydi, yoksa benim şartlarım gereği ben mi böyleydim? Doğrusu bunu pek de bildiğimi söyleyemem. Ama en azından kendi yaşadıklarımdan ve düşüncelerimden yola çıktığımda, çok da hayal kuran bir nesil olmadığımızı, ya da kuruyor olsak da bunun pek farkında olmadığımızı sonraki yaşantımızda ancak görebiliyoruz. Bilemiyorum belki de ben, sonradan hayallerinin farkına varabilenlerdenimdir…

Henüz 5-6 yaşlarında olduğumu biliyorum. O dönemde Ankara’da oturuyoruz. Evimiz okula çok yakın olmasa da her gün kapımızın önünden okula giden çocuklar ve öğretmenler gurup gurup geçiyor. Ben ise özellikle o öğretmenlerin okul ve öğrencileriyle ilgili sohbet ederek evimizin önünden geçerkenki hallerini gıpta ile izliyorum. Koşturuyor, heyecan içinde annemi çekiştirip göstermek için çaba sarf ediyor, hatta içimden de anneme, “keşke sen de öğretmen olsaydın diyorum.” Aslında bunu anneme sesli olarak dile getirebildim mi doğrusu bunu da hiç hatırlayamıyorum…

Hatırladığım o duygularımdan kısa bir süre sonra ilkokula başladığım zaman, öğretmenin masasının hemen önündeki sırada oturduğum ve hayranlıkla en yakından öğretmenimi, her bir hareketini hiç bıkmadan izlediğim. Çok erkenden dersimiz başladığından, öğretmenimiz hazırlığının bir bölümünü okulda tamamlardı. Oturduğu yerden kitap dolabının camını ayna olarak kullanır, rujunu çıkarıp sürerdi. (Aslında şu an bakıyorum da öğrenciliğim boyunca hangi okulda olursam olayım oturduğum yer hiç değişmemiş. Hatta öğretmenlik yıllarımda katıldığım hizmet içi eğitimlerde ya da, daha sonrasında çeşitli vesile ile aldığım eğitimlerde hep yerim sanki sabit olmuş.)

Annem, köyden şehre gelin olarak gelmiş (henüz 14-15 yaşlarındaymış)  mazbut bir ev hanımı. Hayatta hiç makyaj yaptığını da görmediğim halde o ilkokul yıllarımda, annemi de öğretmenime benzetmek için kardeşlerimi de ayartarak, onlarla birlikte bir anneler gününde, üstelikte kıp kırmızı bir ruj aldığımızı hatırlıyorum…

Doğal olarak annem onu, yaşadığı çevre ve şartları gereği hiç kullanmadı…

Aslında ben bilmeden bilinçsizce hayal kuruyormuşum. Sonrasında çok da kolay olduğunu söyleyemem. “Her büyük gerçek, çok küçük hayallerle başlar.” Sonrasında benim mütemadiyen hiç bıkmadan usanmadan uğraşmam, okuyabilmek için olağanüstü çaba sarf etmem ve biraz da şansımın yaver gitmesi sonucunda, şükürler olsun ki öğretmen olarak buldum kendimi

Öğretmenliğin aslında benim tam da hayalimdeki meslek olduğunu ne zaman anladım dersiniz?

Belki de size biraz garip gelecek ama tam da emekli olduğumda. Hayatta belki de bir şeylerin değerini ancak kaybettiğimizde anlamamızdan olsa gerek…

O kadar şevk ve istekle yapmışım ki mesleğimi o yıllar ne zaman, nasıl geçmiş hiç ama hiç farkına varmadan akmış gitmiş. Aslında belki de zorunlu kalmasam emekli olamazmışım diye düşündüğüm çok zaman olmuştur. Hatta emekliye ayrıldıktan hemen sonrasındaki çoğu zaman pişmanlıklarımı hatırlıyorum,  dönüşü olsa kesin dönebilirdim…

Aslında benim için adeta bir “AŞK”mış öğretmenlik. Hem de hiç bitmeyen ve bitmeyecek bir AŞK…

Sonrasında şu anki yaşantımda daha farkına vararak, çok daha bilinçli, çeşitli şekillerde ve her bir fırsatta hem öğrenerek hem de öğreterek geçirmeye gayret ediyorum hayatımı. İnşallah yaşadığım sürece de buna gayret edeceğim…

ÖĞRETMENCE YAŞAYACAĞIM

Her zaman şunu hatırlatmak istiyorum, yaşadığımız sürece hayallerimiz olsun. Hiçbir zaman hiç bir şey için geç değil. Yaşınız kaç olursa olsun hayalleriniz, hedefleriniz varsa gençsiniz. Sakın benden geçti. Artık olmaz. Yapamam. Gibi şeyleri hiç ama hiç aklınıza getirmeyin…

Bakın benim geçen yıl bir hayalim vardı. Bisiklet kullanabilmek…

Biraz önce eşimle birlikte bisiklet binmeden geldik. Tabii ki çok kolay olduğunu söyleyemem, istemek ve hiç vazgeçmeden gayretle, azimle çalışmak çabalamak gerekiyor. Ne dersiniz illaki sizin de hayalleriniz vardır. Hadi ne duruyorsunuz, bahaneler üretmekten vazgeçin, gerçekleştirmek için şartlar ne olursa olsun, bütün gücünüzle harekete geçin…

Dün hayaldi bugün gerçek diyebileceğiniz nice hayallerinizin gerçek olabildiğini görebilmeniz dileğiyle, bütün öğretmen arkadaşlarımın ve gönlü öğretmen olan, öğretmence yaşamaya gayret eden herkesin öğretmenler gününü gönülden kutluyorum…

ÖĞRENME VE ÖĞRETME AŞKIYLA SAĞLIKLI VE HOŞÇAKALIN