Denizli Haber - Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) Denizli İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Mehmet Sarıca düzenlenen basın toplantısında mühendis, mimar ve şehir plancılarının toplumsal hayat için önemli birer meslek dalı olduklarına vurgu yaparak, mühendis, mimar ve şehir plancılarını görmezden gelmek geleceği görmezden gelmek olduğunu söyledi.

19 Eylül 1979’da yapılan ‘İş Bırakma Eylemi’nin 40.yılında, yaşanan hak kayıpları, ücret adaletsizliklerini protesto etmek için gerçekleştiğini söyleyen Sarıca, birçok iş yerinde iş bırakılarak teknik elemanların yaşadığı sorunlara dikkat çekildiğini belirtti.  Sarıca “Bizler için 19 Eylül İş Borakma Eylemi, ülkesi için düşünen, planlayan, üreten, mühendis, mimar ve şehir plancılarının kendi öz güçlerinin farkına vardığı tarihtir. Bu yüzden bu anlamlı gün, “TMMOB  Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Günü” olarak kutlanmakta ve yeniden hatırlanmaktadır” dedi.

Mehmet Sarıca, işsizlik, hayat pahalılığı, düşük ücretler, hayat pahalılığı, özlük hakları ve örgütlenme sorunlarının ülkede çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının öncelikli sorunları olduğunu söyledi.  Neoliberal ekonomi politikaları, özelleştirme uygulamaları, sosyal devlet anlayışının terk edilmesi ve uluslararası sermaye çevrelerinin artan etkinlikleri nedeniyle teknik elemanların ekonomik ve sosyal durumlarının giderek daha da kötüleştiğini söyleyen Sarıca “İçinde bulunduğumuz derin ekonomik kriz, tüm halkımızın olduğu gibi emeğiyle geçinen mühendis, mimar ve şehir plancılarının da hayatlarını zorlaştırmaktadır. Kamusal yatırımların ortadan kalkması, kamusal çıkarın göz ardı edilmesi, rant hırsının bilim ve tekniğin önüne geçmesi, sermayenin ihtiyaçlarının halkın ihtiyaçlarının önünde tutulması nedeniyle mühendis, mimar ve şehir plancılığı yıllar geçtikçe sistematik olarak gerilemektedir.

Sınırsız yetkilerle donatılmış tek adam rejimi altında emeğimiz değersizleşirken, özlük haklarımız da giderek budanmaktadır. Gerek kamuda, gerek özel sektörde her türlü mühendislik, mimarlık ve şehir planlama hizmetlerini, planlama, projelendirme, uygulama ve denetleme işlerini yürüten tüm meslektaşlarımız krizden olumsuz biçimde etkilenmektedir. Meslektaşlarımız, ülkemizdeki kriz ortamının yarattığı pahalılık, geçim sıkıntısı ve borçlanma gibi ortak sorunlardan etkilendiği gibi, mesleğimize özgü sorunlarla da boğuşmak zorunda kalmaktadır” ifadelerini kullandı.

İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Mehmet Sarıca, Kamuda çalışanların siyasi baskı ve sürgün tehdidi altında, düşük ücret, kadro sorunu, özlük haklarının ihlal edilmesi, düşük ek göstergeler gibi birçok sorun ile yüz yüze olduğunu belirtti. Sarıca “Güvencesiz-sözleşmeli istihdam modellerine yönelme, atamalarda liyakatin ortadan kalkması ve nihayet hukuksuz-keyfi KHK ihraçları gibi nedenlerle kamudaki teknik personelin iş yükü artarken, iş riski de giderek büyümektedir. Yandaş konfederasyonla imzalanan enflasyona endeksli toplu sözleşmeler, şaibeli enflasyon rakamlarıyla birleşince kamu emekçilerinin her geçen gün daha da yoksullaşmasına neden olmaktadır.

Özel sektörde çalışan meslektaşlarımızın tamamına yakını yatırımların durması, projelerin iptal edilmesi, reel sektörün tıkanması gibi sorunlardan etkilenmiştir. İşsizlik, esnek çalışma, güvencesizlik, sağlıksız çalışma koşulları ve reel ücret kaybı gibi sorunlar özel sektörde çalışan tüm meslektaşlarımızı tehdit etmektedir. Birliğimiz ile SGK arasındaki yapılan asgari ücret protokolünün SGK tarafından tek taraflı olarak feshedilmesi, meslektaşlarımızın düşük ücretlerle sınırsız biçimde sömürülmesine zemin hazırlamaktadır” ifadeleriyle yaşanan sıkıntılara vurgu yaptı.

Mehmet Sarıca konuşmasının devamında “Siyasal iktidarın karar ve uygulamaları, meslektaşlarımızı olduğu kadar meslek alanımızı ve mesleki faaliyetlerimizden faydalanan halkımızı da olumsuz etkilemektedir. Bilime ve tekniğe aykırı olarak çıkarılan yasalar ve yapılan mevzuat değişiklikleri nedeniyle halkın iyi ve güvenli mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmeti alması engellenmektedir. Bu durumun toplumumuza maliyeti daha güvensiz yapılar, daha fazla yıkım ve daha çarpık bir kentleşmedir.

Mühendis, mimar ve şehir plancılarının mesleki hak ve çıkarlarını korumak aslında tüm toplumun geleceğini korumak demektir. Çünkü bizim meslek alanımız, toplumun ortak yaşamının üretimini ve devamlılığını sağlamaktadır. Bizler bu anlayışla, mesleğimize ve meslektaşlarımıza sahip çıkarken, ülkemizin ve toplumumuzun ortak geleceğine de sahip çıkıyoruz.

Meslek alanımızı, meslektaşlarımızı ve ülkemizin geleceğini hedef alan bu saldırılar karşısında sessiz kalmayacağız. Bizler mesleğimizi bilimden, üretimden ve toplumdan yana kullanan bir mücadele geleneğinin sürdürücüsüyüz. Bu anlayışla TMMOB’nin bilim ve tekniği esas alan, kamu çıkarını savunan, eşitlik, özgürlük ve demokrasiden yana tavrını korumaya devam edeceğiz” dedi.

TMMOB  Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Günü’ne vurgu yapan Sarıca “19 Eylül Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü, TMMOB’nin mücadeleyle dolu geçmişine, umutla dolu yarınlarına sahip çıkma günüdür.  19 Eylül Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü, ülkemize, mesleğimize ve meslektaşlarımıza sahip çıkma günüdür. 19 Eylül Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü Birliğimize, Odalarımıza ve örgütlü mücadele geleneğimize sahip çıkma günüdür. Bu anlayış ve kararlılıkla 19 Eylül Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Gününü bir kez daha kutluyoruz” ifadeleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Editör: TE Bilişim