Denizli Haber - Honaz İlçesindeki Göz piknik alanında yapılan “Denizli Ülkü Ocakları Şahlanış Konserine” Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Pamukkale Belediye Başkanı Avni Örki, Pamukkale Belediye Başkan Yardımcısı Ramazan Eskin,  Türkiye Kamu Sen İl Temsilcisi Emre Erdoğan, Türk Sağlık Sen Şube Başkanı Adil Aksoy, TÜRKAV Şube Başkanı Abdullah Beram, Türkiye Halciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Halil Öztürk, siyasiler, Belediye Meclis Üyeleri, işadamları, davetliler ve Ülkücüler katıldı.

“LİDERİMİZİN VE GENEL BAŞKANIMIZIN EMRİNDEYİZ”

Saygı duruşu ve İstiklal marşının okunmasının ardından bir konuşma yapan Ülkü Ocakları  Başkanı Murat Aydınlı,  “Son şehidimiz Fırat Yılmaz Çakıroğlu’ndan ilk şehidimiz Ruhi Kılıçkıran’a kadar şehitlerimiz bizlerin yüz akı, karanlıkta ve yılgınlıkta aydınlık meşalemizdir. Bizler inanıyoruz ki davamızın birlik ve beraberliği, şehrimizin şahlanış arifesinin bir nişanesi olarak düzenlemiş olduğumuz bu programda şehitlerimizde bizlerledir. Dursun Önkuzu bugün bu meydandan Yusuf İmamoğlu ile birliktedir. Osman Kavcar’ın inanmışlığı,Hasan Hüseyin Sanlı’nın feraseti bugün bu meydanı dolduran genç ülkücü kardeşlerimin iman dolu kalplerinde yer bulmuştur. Metin Tokdemir’in azmi, Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun cesareti, Cengiz Şen’in kararlılığı bugün burada al bayrağın gölgesi altında aynı tazeliği ile durmaktadır. Yolbaşçımız buradadır, ‘’Evlatlarımı soğukta bırakmam’’ diyen kararlılığın sahibi, Türkeş kaçtı dedirtmem kelimesinin altında yatan korkusuzluk, ‘’celadet ancak eğilmez başlarda kanat çırpan bir kartal gibidir’’ sözüyle gönlümüze taht kurmuş, bize yol göstermiş Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in ruhu bugün burada ve bu meydanı gururla izlemektedir. Bizler ise Ülkücü Türk Gençliği olarak ettiğimiz yeminin arkasındayız. Liderimiz Devlet Bahçeli beyefendinin ve genel başkanımız sayın Ahmet Yiğit Yıldırımın emrinde davamızın Denizli’deki yılmaz bekçileriyiz” dedi.

“YOLUMUZ UZUN VE ÇETİN”

Ülkünün yolunun uzun ve çetin olduğunu belirten Aydınlı, “Yine cennet mekan Başbuğ’umuzun dediği gibi yolumuz uzun ve çetindir. Elbette ki karşımıza türlü engeller çıkacaktır. Bizleri yolumuzdan geri döndürmek için, ömrümüzü verdiğimiz ve bir ömrümüz daha olursa onu da feda etmekten çekinmeyeceğimiz davamızı yarı yolda bırakmak için nice oyunlara maruz kalacaksınız. Makam, mevki, para, pul, şan,  haram ve daha nice insanı cezbeden değersiz kelimeleri elinizin tersiyle iteceğinizden zerre şüphem yoktur. Yeri gelecek arkadaşlarınız, yeri gelecek dostunuz, yeri gelecek en yakınlarınızla sınanacaksınız. Ama inandığınız davanızdan ve satmayacağız diye haykırdığınız bu şehitler otağından asla çıkmayacaksınız.  Türlü iftiralara uğrayacaksınız, karalama kampanyalarının gündemi olacaksınız, işiniz, özgürlüğünüz ve dahi hayatınızla sınanacaksınız ama asla ve asla yine yeminizdeki gibi yılmayacak, yıkılmayacaksınız. Belki hiç kimse yanınızda kalmayacak, yıllarca yapılmamış işleri tek başınıza ya da bir avuç insanla yapacaksınız ama asla ve asla gurura ve kibre düşmeyeceksiniz. Ülkücü kelimesinin şahsımız için başkalarınca kullanılması ve adımızın önünde ülkücülük gibi şerefli bir dava ünvanının bulunması dünya üzerinde biz fani kullara verilen en büyük şeref olacaktır. Bunu da asla unutmayacaksınız. Hilal içinde bozkurdun bizlere verdiği aşk bundan bin küsur yıl önce Hoca Ahmet Yesevi dergahında filizlenen, orhun abidelerinden bilge kağandan feyz alan bir aşktır. Bu aşkın özü Türklük mayası ise İslamiyettir.  Ülkücü tüm dünya nimetlerine göz kırpmayan şerefli dinimizin güzel peygamberi efendimizin yolundan giden insandır. Ülkücü toplum içinde parmakla gösterilen, geçmişe gurur gelece ise umut veren insandır. Bu nedenle yükümüz ağır, vazifemiz zorlu ama bizler inanıyoruz ki davamız mukaddestir. Bu mukaddeslik ise hem şehitlerimiz de hem 1968 yılında Ankara’da küçük bir salonda ‘’ben sizleri yoksullukla savaşa, adalette yarışa, birliğe kardeşliğe kısacası hak yoluna hakikat yoluna Allah yoluna çağırıyorum diyen başbuğumuzun sesinde gizlidir. Davamız haktır, davamız başbuğumuzun dediği gibi Allah yoludur. Böyle mukaddes davaya inanan bizler için ilk sorumluluk aile de başlamaktadır. Ülkücü annesi ve babasına saygılı, büyüklerine karşı hürmetkardır. Öğrenci ise derslerinde en başarılı öğrenci, ülkesi için kararlılıkla mücadele eden bir gençtir. İş adamı, sanayici, memur yada işçi farketmez Ülkücü işini hakkıyla yapan, yine işinin en iyisidir” diye konuştu.

“ÜLKÜCÜNÜN KARANLIK SOKAKLARDA YERİ YOKTUR”

Ülkücünün kitabında geçici heves ve özentilerin yazmadığını kaydeden Aydınlı, “Ülkücünün karanlık sokaklarda yeri yoktur, günlük hevesler, geçici özentiler ülkücülerin kitabında yazmaz. Çünkü ülkücüler hak yemez, mazluma zalimlik etmez. Ülkücülerin yolu bilimin, aklın ve günümüzde maalesef kaybolmaya yüz tutmuş milli ve manevi değerlerin yoludur. Gençliğimizi esaret altına almaya çalışan uyuşturucu satıcıları, ahlak yoksunları, düşkünler, garibana zalimlik edenler Ülkücülerin hem bu dünyada hem de öteki dünyada şartsız koşulsuz düşmanlarıdır.  Türk gençliğini bu bataklıklara düşürmemek için ilçelerimiz ve il ocağımızda seminerlerimiz sürmektedir. Gerek tarih gerekse dini seminerlerimizin yanında robotik kodlama, bilgisayar kursu, yazılım organizasyonları gibi çeşitli sosyal ve sportif etkinliklerle Türk Gençliğine umut olmak için mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu mücadelemizin karşılığında beklediğimiz hiçbir şey yoktur. Tek derdimiz mensubu olduğumuz davayı hakça yaşamaktır. Ve bir gün hak vuku bulup her nefis gibi bizlerde ölümün soğuk yüzünü tattığımızda mezarımızın başına gelenlerin işte burada yatan adam davasına bağlı, davasını yaşayan şerefli bir ülkücüdür demesi bizlerin tek isteğidir. Bir eğitimci olarak evlatlarınızın Ülkü Ocaklarında yetişmesi artık çağımızın gerekliliğidir. Ve çıktığımız bu yolda yarın emaneti devredecek kadar hazırlıklı görev süremiz boyunca da durmayıp çalışacak kadar şerefli insanlarız. Bu yüzden gençlerimizin geleceğini bizlere emanet edebilirsiniz. Ve bizler bu emanetleri kendi şeref ve haysiyetimiz gibi gören işte burada üzerinde yaşadığımız Anadolu toprağının çocuklarıyız. Zor zamanlarımız olacaktır, çetin süreçler her zaman olduğu gibi tekrar karşımıza çıkacaktır ancak bugün burada bizleri yalnız bırakmayan siz kıymetli ülküdaşlarımızın desteğiyle evelallah altından kalkamayacağımız bir iş yoktur. Bugün ilkini düzenlediğimiz şahlanış konserlerimize katıldığınız için şahsım ve ocak yöneticilerimiz adına sizlere çok teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

YILDIZDOĞAN’LA COŞTULAR

Aydınlının konuşmasının ardından sahne alan, Alperen Kekilli, Serdarcan Sönmez ve Mustafa Yıldızdoğan piknik alanını dolduran 5 bin civarındaki katılımcıya unutulmaz anlar yaşattı. Denizli Ülkü Ocakları’nın Şahlanış Konserleri, Salı günü Çivril’de, Perşembe günü Acıpayam’da, Cumartesi günü Sarayköy’de ve 4 Ekim Pazartesi Günü Çameli ilçesinde devam edecek. 

Editör: TE Bilişim