Antik dönemde bir su ve kaplıca şehri olan kentimizin yıllar içinde kaplıca şehri özelliğini kaybetmesi bildiğimiz bir gerçek. Sahip olduğumuz çok sayıda ve farklı mineral özelliklerde termal su kaynaklarına rağmen, Pamukkale gibi ‘Holly City’ olarak adlandırılmış tarihi bir termal merkez mirasına sahip olmamıza rağmen, tüm dünyada nam salacak bir termal sağlık turizmi potansiyelinin üzerinde oturmamıza rağmen yıllar içinde termal kent olgusundan hızla uzaklaştık.

Karahayıt bölgesinde otellerimiz çeşitli yıllarda kendi çabaları ve gayretleri ile termal sağlık turizmi alanında olağanüstü çabalar ve gayretler göstererek yeniden termal kent olma yolunda ciddi yatırımlara imza attılar. İşletmelerimiz kendi kişisel çabaları ile kentimizin termal kent kimliğini günümüz insanı ve dünyası ile yeniden tanıştırabilmek adına ülke çapında ve Avrupa pazarında tanıtım faaliyetlerini yürüttüler, yürütmeye de devam ediyorlar.

Böylesine önemli bir olgunun, hele ki sağlık alanında başarılı olabilmesi için Devlet, Üniversite, Özel Sektör işbirliği kaçınılmazdı. Devletimiz Ülkemizin termal sağlık turizmi potansiyelini arttırmak için hem iç hem de dış piyasada daha çok tanıtım yapmasına ihtiyaç vardı, bu çaba sarf ediliyor, ekonomi bakanlığı tarafından da teşviklerle destekleniyor. Denizli büyükşehir belediyesi desteği ile birlikte derneğimizin yürüttüğü artık bir marka haline gelen TERMAL İYİ GELİR bu çalışmaların ürünüdür

Hali hazırda ilan edilen termal turizm alanlarının entegre bir şekilde planlanması ve yatırımcının önünün açılması gerekmekteydi, bu konuda yine çeşitli teşvik sistemleri devreye girdi. Özel sektör bu bağlamda üzerine düşeni yaptı, gerek kendi tesislerini termal kent vizyonu çerçevesinde rehabilite ettiler, gerek tanıtım çalışmalarına maddi ve manevi tam destek sundular.

Bölgemizde yapılan toplantılarda üniversitemiz de bölgenin özellikle yurt dışı pazarlanmasında en büyük itici gücü oluşturacak Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ile paydaş olarak yer aldı. Üniversitemizin o toplantılarda ortaya koyduğu vizyonu, gittikçe yaşlanan insanın rehabilitasyon ihtiyacını karşılamak ve bu ihtiyacı karşılayabilmek adına yine konusunda ehil insan yetiştirmekti. Biz yatırımcılar olarak üniversitemizin bu vizyonuna sahip çıktık, destekledik ve yanında durduk.

Karahayıt bölgemizin termal kent hüviyetine hızlı bir şekilde ulaşabilmesi için beklentimiz kısa süre içerisinde fizik tedavi rehabilitasyon hastane inşaatının bitirilmesi ve hizmete alınmasıydı. Ancak geçen bunca yıldan sonra, bugün geldiğimiz noktada bölgemizde açılması planlanan hastanenin hizmete alınması, inşaatının tamamlanması çok ağır bir şekilde devam etmekte ve acil ödenek çıkartılması gerekmektedir.

Bu süre kaybı, emek ve para harcayarak oluşturduğumuz ulusal TERMAL İYİ GELİR markamıza zarar vermeyecek midir?

Günümüz şartlarında vaktin nakit olduğu daha da aşikârken bu yavaşlamayı anlamlandırmakta zorluk çekiyoruz

Kent olarak ortaklaşa geliştirdiğimiz bu vizyonu ve termal sağlık kenti olma hedefimizi sağlık turizminin sürdürülebilirliğini Pamukkale Karahayıt bölgesindeki fizik tedavi rehabilitasyon hastanesinin açılışının gecikmesi tehdit etmektedir.

Denizli nin bir kaplıca destinasyonu ve termal sağlık kenti olabilmesi için sağlam bir siyasi destekle nitelikli ve bilgili insan gücü ve nitelikli sağlık tesisleriyle mümkün dür. Ancak bu işbirliği ile, Denizli bir kaplıca destinasyonu, termal sağlık kenti olabilecektir.

Denturod olarak bu konudaki hassasiyetimizi kamuoyuna ve ilgililere hatırlatmak istedik.

Editör: TE Bilişim