Denizli Haber - ARAN, üniversitelerde şeflik ve şube müdürlüğü kadrolarına atamaların ancak sınavla yapıldığına dikkat çekerek “Ancak yasal boşluktan ötürü bazı üniversiteler “torpilli” kişiyi önce sınav şartı olmayan fakülte/ yüksekokul/ enstitü sekreteri olarak atadıktan sonra tenzili rütbe ile şube müdürü kadrosuna atamaktadır” diye konuştu.
ÜNİPERSEN PAÜ Temsilcisi Erhan ARAN “Belirli sürelerde ‘görevde yükselme ve unvan değişikliği’ için sınav yapılması gerekirken, bu ‘yasal boşluk’ nedeniyle birçok üniversitede şube müdürü kadroları için sınav açılmamasının dikkat çekici olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bu durum çalışma barışını bozmakta, siyasal kadrolaşmaya yol açmakta ve liyakat sistemini anlamsızlaştırmaktadır. Hülle uygulaması, şube müdürlüğü için bekleyenlerin haklarını gasp edip motivasyonlarını çökertmektedir.
Üniversitelerde ''şef'' kadrosuna atanabilmek için günlerce kanun, yönetmelik çalışmak ve sınava girip başarılı olmak gerekiyorken, ''Daire Başkanlığı, Fakülte ve Enstitü Sekreterliği'' için 4 yıllık fakülte mezunu olmak ve kurumda 10 yıl çalışmak dışında hiç bir şart gerekmiyor. Buna rağmen bu kadrolar üzerinden kişiyi şube müdürü olarak atamak kabul edilemez. Bazı siyasal öğretmen sendikalarının bu kadrolar için haksız bir şekilde yönetime baskı yaptığını biliyor ve not ediyoruz.
Bizler, üniversitelerde sadece HAK ve ADALET istiyoruz. Kimsenin hakkı kimseye geçmesin istiyoruz. Biz biliyoruz ki, HAK ve ADALET isteyenlerin önünde elbet ve ebet engeller olacaktır ama bu uğurda yola çıkanlar mutlak zafere ulaşacaktır. Saflarını hala belirleyememiş, tavrını ortaya koyamamış Üniversite İdari Personelinin de biran önce kararlarını vermeleri elzemdir. “BİZ” diyebilen, aynı safta duran, koşturan, terleyen, mücadele eden, kendi hakları için gayret gösteren Üniversite İdari Personeliyle kazanamayacağız hiçbir hak yoktur. İdari personelin hakkını kimseye yedirmeyiz. Bizler üniversite idari personel olarak BİR oldukça, ÜNİPERSEN olarak; her zaman tutunduğunuz dal, gür çıkan sesiniz, adalet talebinizin savunucusu olmaya söz veriyoruz ve var gücümüzle çalışıyoruz, çalışacağız”
