Denizli Haber- Havaların soğumasıyla birlikte su tüketimimiz ve egzersiz seviyemiz azaldı. Buna bağlı olarak evde geçirdiğimiz vakitler artmaya başladı. Gün ışığından ise daha az yararlanmaya başladık. Haliyle bu durum bizi sürekli atıştırmalıklara, duygusal yemeye, tatlı ve karbonhidrat tüketmeye itiyor.

Denizli’nin bebek dostu hastaneleri uzman denetçilerin kontrolünden geçti Denizli’nin bebek dostu hastaneleri uzman denetçilerin kontrolünden geçti

Merkezefendi Sağlıklı Hayat Merkezi’nde görevli Diyetisyen Betül Arslanoğlu 6 maddede bu durumla baş etmenin yollarını sıraladı:

Metabolizmayı Hızlandırarak İşe Başlayalım

Soğuyan hava ile vücudumuzun ısı üretme isteği artacak ve buna bağlı olarak da kalori ihtiyacı artacaktır. Bu durumda iştahımızın artması çok normaldir ancak havaların soğumasıyla birlikte egzersiz seviyemizin de düştüğünü göz önünde bulundurursak kilomuzu korumamız ve eğer fazla kilomuz varsa ideal kiloya gelmemiz oldukça önemlidir. İdeal kiloda olmanızı ve metabolizmanızı hızlandırmak için de kendinizi aç bırakmayın ve yaşam tarzınıza göre bir öğün düzeni oluşturun.Yazdan kilo alarak çıktıysanız hızlı kilo vermeyi vaat eden şok diyetlerden uzak durun, bu tarz diyetler vücudunuzu kıtlık bilincine sokar ve metabolizmanız yavaşlar.Kas oranınızı arttırmayı hedefleyin. Kas oranınız ne kadar fazla olursa metabolizmanız o kadar hızlı olacaktır ve kilo vermeniz ya da kilonuzu korumanız daha kolay olacaktır.Düzenli uyku metabolizmanın can damarıdır. Doğru melatonin sentezi ve kortizol seviyelerinin azaltılması için karanlık bir ortamda kaliteli bir uyku oldukça önemlidir.

Kaliteli Besinleri Günlük Beslenme Planımıza Dahil Edelim

Tahıllı ürünler (yulaf, esmer pirinç, tam buğday ekmeği), yüksek kaliteli protein kaynakları (tavuk, balık, yumurta, baklagiller) ve zeytinyağı, avokado, ceviz ve badem gibi sağlıklı yağlar; enerjinizi dengeler, daha uzun süre tok kalmanızı sağlar.

Bağırsağımızı Besleyelim

Bağırsaklar, yalnızca sindirim ve besin emilimini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda bağışıklık sistemini destekler, ruh halini etkiler ve hatta metabolizmayı düzenler. Bağırsak sağlığımızda önemli rol oynayan probiyotik ve prebiyotikleri beslenme planımıza dâhil etmek oldukça önemlidir.

Mutlu Olalım

Hepimiz hayatın koşturmacısı içerisinde birçok stres faktörüyle baş etmek zorunda kalıyoruz. Stres, kaygı veya mutsuzluk durumunda tatlı yeme isteğimiz artar. Tatlılar, kısa vadede rahatlatıcı bir etki yaparak kişiyi geçici olarak mutlu edebilir. Bu nedenle, “duygusal yeme” dediğimiz fiziksel olarak aç olmasak bile bir şeyler yeme istediğimiz durum ortaya çıkar. Ayrıca kışın günlerin kısalması, ışık eksikliği ve genel olarak daha kapalı hava koşulları, vücutta serotonin seviyelerini düşürebilir. Serotonin, “mutluluk hormonu” olarak bilinir ve ruh halimizi düzenler. Tatlılar ve karbonhidratlar, serotonin üretimini artırarak ruh halini iyileştirebilir ve geçici bir mutluluk hissi yaratabilir. Ancak yoğun karbonhidrat tüketimi uzun vadede kilo alımına, beslenme dengesizliğine ve mutsuzluğa sebep olabilir.

Su Tüketimime Özen Gösterin

Kış aylarında soğuyan hava nedeniyle su içme alışkanlıkları genellikle azalabilir. Ancak, vücut yine de her mevsimde yeterli suya ihtiyaç duyar. Çünkü su, vücut ısısının düzenlenmesinden sindirim ve beslenmeye kadar pek çok hayati fonksiyona katkı sağlar.

Vitamin-Mineral Seviyelerinizi Ölçtürün

Mutlaka bir kan tahlili yaptırıp vitamin-mineral seviyelerimizi ölçtürelim. Vücutta bazı vitamin-minerallerin eksiklikleri (özellikle demir, d vitamini, B12, magnezyum gibi) daha halsiz hissetmemize neden oluyor olabilir. Buna bağlı olarak daha hareketsiz oluyor ve kilo alıyor olabiliriz. Bunu göz ardı etmeyelim.

Editör: Tahir Aygün