Denizli Haber - Akademik çalışmalarında özelikle kültür, Yörük kültürü, geleneksel dokumalar, kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel meslekler ve kültürel mirasın korunup yaşatılması konularını irdeleyen Doç. Dr. Ayşegül Koyuncu Okca, sanatsal çalışmalarında ise toplumsal sorunlara dikkat çekerek toplumu bilinçlendirmeyi kendisine amaç olarak seçmiştir. Ulusal ve uluslararası kişisel sergileri, katıldığı ulusal ve uluslararası karma sergileri, yurt içinde ve yurt dışında yayınlanmış makaleleri, ulusal ve uluslararası sempozyumlarda-kongrelerde sunulmuş çok sayıda bildirisi bulunan Doç. Dr. Koyuncu Okca ayrıca tasarım merkezlerinde araştırmacı ve danışmanlık görevlerini yürütmektedir.

Dokuma-örgü eserlerden oluşan 10. kişisel sergisi olan ‘Öze Doğru’ isimli sergisi ile ilgili Doç. Dr. Ayşegül Koyuncu Okca şunları ifade etti: “Türklerin dünyaya armağan ettiği en kadim sanat dokuma sanatıdır. Dünyadaki insan nüfusunun artışına paralel olarak doğal kaynaklarda azalma her geçen gün bizlerin ve gelecek nesillerin bu doğal kaynaklara erişebilirliği konusunda endişe vericidir. Düzensiz yağışlar, deniz seviyelerindeki ani yükselmeler, her geçen gün artış gösteren doğal afetler çevresel bozulmanın en belirgin göstergeleri arasında yer almaktadır. Sürdürülebilir bir çevre için öz kaynakların adaletli bir şekilde kullanımı gelecek kuşaklara bırakılacak en kıymetli mirastır. Yeni nesil artık daha çevreci ve çevresinde olup bitene karşı daha sorumlu davranışlar sergilemektedir. Küresel ısınma ile meydana gelen iklim krizleri konusunda çeşitli etkinlikler ile farkındalık yaratılması, adaptasyonun sağlanması ve neden olan faktörlerin azaltılması için her birey kendi açısından sorumludur. Bu sorumluluk bilincinden hareketle pamuk ipliğine bağlı olan hayatlarımızın daha yaşanabilir hal alması için iklimlerin değiştiğini ve bu yüzden öz kaynakların daha verimli kullanılması gerektiğine inanıyorum. Bu sergi ile bu konuları dikkat çekmek istedim. On iki eserden oluşan bu koleksiyonda tamamen pamuk ipliği kullanılmış ve Türk kültürünün zarafetini açıkça ortaya koyan dokuma sanatındaki en temel teknikler örgü sanatı ile birleştirerek her bir mevsimi ve her bir ayı başkalaşmış renkleri ile ortaya çıkartarak mevsimlerdeki ve aylardaki değişime dikkat çekilmesi amaçlanmıştır. Bu koleksiyona isim verilirken on iki hayvanlı Türk takvimi rehber olmuştur. Çünkü Türk kültürünün derinliklerinde toplum olarak özümüzü ortaya koyan her veri günümüzün ve geleceğin ilham kaynakları olmaya devam ettiği sürece Türk kültürü canlı ve dinamik bir şekilde hayatın içinde var olmaya devam edecektir.”

Eğitim Fakültesi C Blok Sergi Salonunda Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İzzet Kara’nın açılışını gerçekleştirdiği sergi Doç. Dr. Ayşegül Koyuncu Okca’nın ‘Öze Doğru’ 10. kişisel sergisi ile ünlü sanatçı Özbilen Gökgöl’ün tekstil seramik eserlerinden oluşan ‘Anadolu’nun Şifreleri’ adlı 16. kişisel sergisine de ev sahipliği yapmakta.

PAÜ Ev Sahipliğinde İkinci Kişisel Sergi ‘Anadolu’nun Şifreleri’

Doç. Dr. Koyuncu Okca’nın eserleri ile birlikte ‘Anadolu’nun Şifreleri’ isimli sergide sanatçı Özbilen Gökgöl’ün de tekstil ve seramik eserinin yer aldığı sergi hakkında sanatçı şunları dile getirdi: “Batı sanatına yön veren New York'ta eğitime başlamam benim ve sanatım için çok büyük bir şanstı. 1985'de hem eğitimim hem de Amerika'daki değişik katmanlarda çalışmam benim batıyı ve geldiğim doğuyu bir bütün halinde anlamama yardımcı oldu. Sanatçı ve akademisyen oluşum Amerika'daki eğitim sistemini Türkiye ile kıyaslama şansını verdi. Sonunda Anadolu’dan aldığım kütür birikimini batı kültürü ile yoğurarak birikimlerimi tekrar dönüp Anadolu’ya vermek için ülkeme geri döndüm. Şu anda Anadolu’lu sanatçılara ve akademisyenlere ulaşıp onlara Amerika Kızılderili toplumlarının sanatlarını ve kültürlerini, modern batı sanatını ve batının sanat eğitimini ve bakış açısını anlatıyorum. Felsefem kim ne olursa olsun eğer sanat ile uğraşıyorsa bu kişiler benim ilgi alanım. Çalıştığım konulara gelince Anadolu Neolatik seramik formlarını Kızılderili sembolleri ile bütünleştirmek ve Neolatik usullerle pişirmek. Ayrıca Anadolu ipekçiliğini batı (New York) grafiti ve Amerika Kızılderili sembollerini geliştirdiğim kodlar ila eşarp tasarımlarına aktarmak. Anadolu kilimlerinin Navajo Kızılderili motifleri ile dokunması ve iki kıtanın ayrı kültürlerinin birbiri ile bütünleşmesi için tasarım ve dokumaların gerçekleştirilmesi. Anadolu siyah seramik pişirin tekniğini kullanarak çöl Kızılderili sembollerini Anadolu’da yaşatmak. Bunların yanında küçük işletmelerinin batı dünyasının desen anlayışını yerel üreticilere öğretmek. Çünkü tasarımda batıyı anlamazsak en büyük pazarımız olan batıya satışlarımız çok etkili olmaz. Bu arada arkeolojik alanlarda çalışmalarım devam etmektedir. Çünkü dünyada kültürleri bu yoğunlukta olan hiçbir coğrafya yoktur. Tarihi bilmeyen bir sanatçı başarıya ulaşamaz. Bu nedenle Anadolu’lu olmak, genetik kodlarımızın bu kadar zengin kültürlerden gelmesi sonucu insanlarımızın ne kadar değerli olduğunu anlamamı sağlamıştır. Tanıştığım her genç, köylü, işçi, öğrenci ve genç akademisyenlerin yeteneklerinin farkındayım şu ana kadar her çalıştığım genç beni daha çok heyecanlandırıyor, sanatı benden daha ileri götürebileceklerini görmek ülkem adına sevindiriyor. Âcizane fikrim birbirimizi küçük görmeyelim eşit görelim ve değerli olduğumuzun farkına vararak yaşamı sanatla güzelleştirelim. Neden, niçin sorularına cevap arayarak çok çalışalım.

Gökgöl: “Görüyorum ki Pamukkale Üniversitesi sanat konusunda çok duyarlı ve alanda yapılan çalışmaları destekliyor.”

Amerika’dan Türkiye’ye kesin dönüş yaptığında Doç. Dr. Ayşegül Koyuncu Okca ile bir sanat etkinliğinde tesadüfen tanıştıklarını dile getiren Gökgöl konuşmasının devamında “Ayşegül hoca ile sanat yolculuğumuz Anadolu serüveni ile başladı. Benim Türkiye’deki tekstil konusunda sanat danışmanım oldu. İlk ortak sergimizi Aydın Arkeoloji Müzesinde 2019 yılında gerçekleştirdik bugün Pamukkale Üniversitesi ev sahipliğinde 2’inci ortak sergimizi gerçekleştiriyoruz. Görüyorum ki Pamukkale Üniversitesi sanat konusunda çok duyarlı ve alanda yapılan çalışmaları destekliyor. Bu imkânları bize sunan başta rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Kutluhan hocamıza ve ekibine teşekkürlerimi sunuyorum. Denizli’nin sanatın merkezi olması için üzerimize düşen görev ne ise seve seve yapmaya hazır olduğumuzu da belirtmek istiyorum.” dedi.

‘Öze Doğru’ ve ‘Anadolu’nun Şifreleri’ adlı sergi Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi C Blok Sergi Salonunda 4-10 Ocak 2023 tarihleri arasında sanatseverlere kapılarını açacak.

Özbilen Gökgöl Hakkında

1989 yılında New York State Üniversitesi Old Westburry Güzel Sanatlar Fakültesinde (BA) mezun oldu. 1992 yılında New York Long Island Üniversitesinde seramik ve mix media dallarında Güzel Sanatlar Yüksek Lisansı (MFA) yaptı. 1993 yılında aynı üniversitede Computer Graphics dalında Sosyal Bilimler Yüksek Lisansı (MA) diploması aldı. 1994 yılında da New York Fashion Institute of Teknology’de Tekstil ve Yüzey Tasarımı konularında Uygulamalı Bilimlerde Ön Lisans (AAS) diploması aldı. 1988-1993 yılları arasında New York Long Island Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde Darkroom Assistant, Art Department Ass. Manager, Graduate Assistant and Studio Manager, Teaching Assistant olarak çalıştı ve dersler verdi. 1997- 1998 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesinde Güzel Sanatlar ve Uygulamalı Seramik dersleri verdi. 1994-1996 yıllarında ABD’de çeşitli kuruluşlarda tekstil, mücevher, mobilya&dekorasyon ve seramik alanlarında tasarımcı olarak çalıştı. 1996 – 2000 yılları arasında Gümüşsuyu Halı Şirketler Grubunda Tasarım Danışmanlığı ve Tasarım Bölümü Yöneticiliği görevlerinde bulundu. 1995 yılında American Society of Interior Desing üyeliğine kabul edildi. Yurtiçi ve yurt dışında çok sayıda kişisel ve karma sergilere katıldı; kongre ve sempozyumlarda sunumlar yaptı. Sanat çalışmalarını halen İstanbul ve Datça’daki atölyelerinde devam ettirmektedir.

Editör: Tahir Aygün