Ali’nin yumruk atma özgürlüğü Veli’nin burnunun başladığı yere kadar. “Vurmadım ki, ben burnunu da hedef almadım, sadece gardına baktım” demek gibi durum. “Sen şunu dedin, ben de bunu dedim. Ne var ki” gibi bir savunmayla da normalleştiriliyor üstelik. Neydi temel ilke?

 

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Madde 1: Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.”

 

Kardeşlik zihniyeti! Herhangi birinin isteyeceğinden ve bilinçli olarak teşvik edeceğinden şüphe duymayacağımız tatsız bir olay yaşandı. Şehrimizin belli yerlerinde de tartışmalara yol açan bu olay karşısında “lugula” çığlığı atanlar yine devredeydiler. Fırsat buydu ya… Bütünü boşverip, Kurandan “şu hallerde namaza yaklaşmayınız”ı kesip “namaz kılmayınız”a evirmek gibi tek bir cümle üzerinden veryansın edildi. İlgili kurumun başkanının, mağdurların avukatı olarak yer aldığı duruşmada fail beş yüz yıldan fazla ceza aldı. Ancak kıvama gelmiş seyirciler failin değil de odaklandıkları yerin cezalanmasını istedikleri için “lugula, lugula, lagaluga” devam etti.

 

Yaşanan süreçte bir de ana muhalefet partisi Genel Başkanı çıkıp bir de “önüne yatmak” dedi ve ortam iyice gerildi. Bir yerde sordular: “önüne yatmak hangi sözlüğe bakarsanız bakın korumak kollamak demektir. Bu tepkiniz neden” diye. Orada da kısmen benzer bir açıklama yaptım. Ancak burada öncelikle Atatürk’ün iki sözü ile başlamak istiyorum:

“Hakikati konuşmaktan korkmayınız.” 1918

“Bence muhalefet saygıdeğerdir. Çünkü o da bir inceleme, bir inanç ürünüdür. Fakat yapılacak itirazlar akla uygun, ılımlı ve haklı sebeplere dayanmıyorsa muhalefet değersiz olur.” 1919

Genel Başkan o gün konuşmasını bir metne bağlı kalarak yaptı. Diğer bakanlar ve başbakan için böylesine bir ifade kullanmayıp kadın bakana gelince her yere çekilebilecek bir ifade kullanmasına ben tepkiliyim. -O gün soran kişi gibi sözlüklerden alıntılayarak “sizin içiniz fesat, ne alaka? Sözlük anlamı: ….” diyorsanız lütfen okumaya devam edin-

“Sen ne söylersen söyle, söylediğin karşındakinin anladığı kadardır” demiş Hz. Mevlana. Sadece sıradan insanlar şöyle diyebilirler: “Ben söylediklerimden sorumluyum, anladıklarınızdan değil”. Ancak bunu bir kitlenin sözcüsü, başka bir kitlenin muhaliflerinin başkanı ise kullanamaz bana göre. Elbette temsil ettiği kitle nedeniyle, Sayın Genel Başkan’a saygım da var. Ancak ben, herkesçe anlaşılabilmem için; kendimi doğru ifade etmeyi tercih ettiğim gibi, Genel Başkan’ın da bu anlamda kendisini ve partisini net sözcükler kullanarak dillendirmesi gerektiğini düşünüyorum. Bir de arka planda olan danışmanlar var ve bir metin söz konusu. Bu metin hazırlanırken böylesine bir ayrıntı, böyle ince bir detay gözden kaçabilir mi? Velev ki, metnin dışına çıktı ve o anda ağzına gelen bir cümleydi “önüne yatmak”, sonrasında yanlış algıya yol açtığı için özür dilemesini bekledim. Tam aksine “sözlerimin ardındayım” dedi, bir de çevresindekiler “sizin içiniz kötüyse, öyle anlıyorsanız” dediler. Ve hatta eleştirileri de insafsızca buldular.

Ana muhalefet partisi genel başkanı Denizli’ye demokratik hak gereği illaki gelecektir. Ben bunca söylenenin ve söylediğimin üzerine, kendime yakıştırmadığım ve hiçbir şekilde kullanmak istemediğim  “Sayın Başkan Denizli’ye geldiğinde önüne yatacak olan çok olacak ama ben yine de önünü keseceğim” cümlesini kullanmam. “Şimdi kullandın ya” derseniz burada da inandığım hakikati açıklamak için örneklendiriyorum. Bu cümleyi “Sayın Başkan Denizli’ye geldiğinde engel olmak isteyen çok olsa da, ben yine de karşısına çıkıp siyaset dilindeki seviyeyi arttırmasını isteyeceğim” şeklinde söylemeyi yeğlemem, kat’i biçimde bu şekilde derim. Sözlük anlamı şuydu, buydu ne gerek, her yere çekilecek ha önüne yatmak, ha önünü kesmek.

Siyaset ve siyasetçilerin, sanatçılar gibi örnek olmalarını ister ve bekleriz. Ki kimi sanatçıları ancak hayranları bilirken, siyasetçileri ve özellikle genel başkanları hemen herkes tanır. Bu anlamda bakıldığında kullanılan dil açısından örnek olmak anlamında ciddi bir misyon üstlenmeleri gerekir.  Temiz siyaset, temiz dil isteyerek verdiğim tepkinin ben de ardındayım. Bu nedenle beni eleştirirken topuzun ayarını kaçırmışları da şikayet ettim. Yine olursa, yine ederim.