Böyle bir yazı başlığı sizleri şaşırtmış olabilir diye düşünüyorum. Galiba ne düşündüğünüzü tahmin edebiliyorum. Haklısınız biraz olsun dikkatinizi çekmek istediğim şey, bugünlerde bütün dünya olarak aylardır mücadele ettiğimiz ve hala yaşadığımız çok önemli bir soruna biraz olsun dikkat çekmek adına bu başlığı seçtim…

Bu arada şaka yapmıyorum, gerçekten 3 Ekim 2020 tarihinde ikizlerimizden birisi olan göz bebeğimiz, oğlumuz ve kendine eş olarak seçtiği, güzel kızımızın nikahları var…

İnsanların özel günlerindeki kutlamalar asırlar öncesinden buyana yapılmaktadır ve her birimizin doğal olarak hoşlandığı etkinliklerdir. Özellikle evlilik; toplumumuzda arzu edilen ve teşvik edilen bir kurumdur ve kutlama yapmak veya yapmamak ise o kişiler ve ailelerinin en doğal haklarıdır. Bu kutlama törenleri, insanların istek ve arzuları, birazda imkanları çerçevesinde çok fazla ayrıcalıklar göstermektedir…

Yalnız, günümüzde her konuda olduğu gibi toplum olarak bu kutlama konusunda da oldukça abartıya kaçtığımızın bir gerçek olduğunu eminim ki birçoğunuz da onaylarsınız…

Bu arada ben de bizim çocuklarımızın nikah serüvenleri ile ilgili, bu aşamada yaşadıklarımızdan sizlere biraz olsun bahsetmek istiyorum…

Öncelikle nikah tarihinin tespit edildiği süreçte bu yıl bizlerin yaşantısını olumsuz yönde çok fazla etkileyen, gerçek anlamda ciddiye almamız gereken pandemi, bu kadar zirvelerde değildi. Gene de siz değerli dost ve yakınlarımızı tehlikeye atmamak adına bizim planımız, küçük bir davetli gurubu ile de olsa açık alanda kokteyl tarzı bir kutlama düzenlemek ve siz dostlarımızı da davet etmekti. Bu düşünceyle bu programı düzenlemiş ve bütün ayarlamaları da bu çerçevede yapmıştık…

Fakat çok kısa sürede hastalıktaki artışların zirve yapıyor olması, özellikle mesleği çocuk doktorluğu olan kızımızı oldukça rahatsız etti. Bir sağlık çalışanı duyarlılığı ile davet konusundaki rahatsızlığını öncelikle toplum duyarlılığı gene üst düzeyde olan ve hakim olarak görev yapan oğlumuzla konuşarak bizlere açtılar. İlk etapta bütün ayarlamalar yapılmış olması bizi biraz düşündürse de… Etraflıca düşündüğümüzde, gerçek anlamda çocuklarımızın bu iptal talebinin ne kadar yerinde olduğunu biz de takdirle karşıladık…

Onlar o kadar duyarlı davranıyor ve çok zor bir karar olan hayatlarının en özel anlarından, bütün sevdikleri ve çevrelerindeki insanların sağlıklı kalabilmesi adına vazgeçiyorlardı. Bu gerçek anlamda örnek bir davranıştı…

Tabii ki her birimiz insanız istek ve arzularımızın olması da çok doğal. Ama genelde bu istek ve arzular daha çok ben merkezlidir. İstekler arzular söz konusu oluğunda, kişiler daha çok kendi mutluluk ve çıkarlarını düşünürler…

Bu süreçte her ne kadar da ( minik) aile içinde bir nikah olsa da, anne, baba büyükler olarak çocuklarınız için bazı şeyler de yapmak istiyorsunuz. “Hatıra anlamında minik şeyler düşünsek mi?” diye sorduğum zaman, Gelin kızımın “Anneciğim, lösev veya Türk Eğitim Vakfına bağış yapabiliriz, üstelik siz de bir eğitimcisiniz, onlar minik rozetler yolluyor, anlamlı olmaz mı, ne dersiniz?” deyişi…

Aman Allahım, bu ne kadar güzel bir düşünce ve ne kadar güzel bir gönül, şükürler olsun…

Çocuklarımızın bu süreçteki fedakar ve bir o kadar da duyarlı davranışları bizleri de çok duygulandırdı bizlerde gerçek anlamda çocuklarımızla gurur duyduk…

Toplumumuzun gerçek anlamda, bütün insanları ve toplum çıkarlarını öncelikle düşünecek, özellikle genç insanlara çok ama çok fazla ihtiyacı var. Öncelikle umuda çok fazla ihtiyaç duyduğumuz şu süreçte, çocuklarımızın bu tavır ve davranışları geleceğe dair umutlarımı biraz daha yeşertti…

Canlar her şey o güzel gönlünüzce olsun, biliyorum ki gönlü güzelse insanların, her işleri de ayrıca güzelleşiyor. Sizin ve sizin gibi düşünen bütün gençlerin, yaşlıların, orta yaşlıların ve kendini genç hisseden bütün insanların da yolları ve bahtları açık olsun…

SAĞLIKLA SEVGİYLE GÜZELLİKLE VE HOŞÇAKALIN