Denizli Haber - Etkinliklerden ilki, Pamukkale Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Haytoğlu tarafından düzenlenen “Milli Mücadele Bağlamında 19 Mayıs” konulu e-konferans oldu.
Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 104’üncü yıl dönümünde Prof. Dr. Ercan Haytoğlu’nun düzenlediği konferansta Milli Mücadele bağlamında 19 Mayıs Atatürk’ün Samsun’a çıkışının önemi ve 19 Mayıs’ın nasıl bayram olduğu konuları ele alındı.
“19 Mayıs 1919 günü Atatürk Samsun’a çıktı ve Milli Mücadeleye ilk adımı attı”
Konferansın başında 19 Mayıs’ın nasıl bayram olduğu temel argümanı neydi konularına değinen Prof. Dr. Haytoğlu: “Tarihimiz içerisinde baktığımızda dini bayramlar olduğu gibi milli bayramlar da olduğunu görmekteyiz. Nitekim Osmanlı Devleti’nde 23 Temmuz 1908 tarihinde meşrutiyetin ilanı ile bir Hürriyet Bayramı’nın kutlandığını diğer taraftan, 29 Nisan 1916 tarihinde de İdman Bayramı, 2 Mayıs 1916’da Çocuklar Bayramı gibi bayramlarımız olduğunu bilmekteyiz. Cumhuriyet Dönemi’ne geldiğimizde de Cumhuriyet kurulduktan sonra 29 Ekim gibi 23 Nisan gibi, 30 Ağustos gibi bayramlarımızın tarihleri var. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı önemli milli bayramlarımızdandır. 19 Mayıs 1919 günü Atatürk Samsun’a çıktı ve Milli Mücadele’ye ilk adımı attı. Bu tarih daha sonra 1926’dan itibaren Samsun’da yerel olarak kutlanmaya başlandı. 1935 yılına kadar yerel olarak kutlanmaya devam etti. 1935 yılında Samsun’daki kutlamalar gazetelere haber oldu ve bu haberler 19 Mayıs tarihine dikkat çekti. 1935 yılında İzmir’de İstanbul’da ve birkaç kentimizde daha kutlandı. 19 Mayıs’ın bayram olması ile ilgili çalışmalar arttı ve nihayetinde Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinden 6 ay önce 1938 yılının haziran ayında resmi bayramlar statüsüne alındı. 1980 yılına kadar 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlandı. 1982’den itibaren bayramın adı 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı şeklinde değişti. Mustafa Kemal Atatürk’ün doğum günü ile ilgili farklı tarihler söz konusu olmuştur. Atatürk’ün Cumhurbaşkanı olması ile birlikte Cumhuriyetin Kurucusu’nun doğum günü kutlaması ile ilgili tarihine ihtiyaç duyulduğu aşikâr olmuştur. Bu süreçte Aydın Halkevi’nin Cumhurbaşkanı’nın doğum gününü kutlamak amacıyla doğum günü tarihini istemesi diğer taraftan İngiltere Kralı VIII. Edward’ın doğum günü kutlaması için mesaj yayınlayacağını ifade etmesi ile doğum tarihini talep etmesi gibi birçok talep gündeme gelmiştir. Bu taleplere Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘neden 19 Mayıs olmasın?’ demesi çok anlamlıdır. Yani 19 Mayıs’ta Atatürk’ün Samsun’a çıkışı bir anlamda Cumhuriyet’e giden yolda tarihi ilk adım atılması Mustafa Kemal Atatürk için de doğum tarihi olması yönünde önemlidir. Nutuk Atatürk’ün Türk milletine, Milli Mücadele ve Cumhuriyetin Kuruluş Dönemi’nde yaşananlara dair hesap verme sorumluluğu içerisinde yazdığı önemli bir eserdir. Belgelerle birlikte yazılan bu eserin başlangıcında şöyle bir ifade yer almaktadır: 1919 Mayıs’ının 19’u Vaziyet ve Manzara-i Umumiye yani ülkenin genel görüşü için 19 Mayıs 1919 Samsun’a çıkışı Milli Mücadele’nin miladı olarak ifade etmiştir. Bu da bu tarihi önemli kılan başka bir özelliktir.” şeklinde konuştu.
Konferansın devamında tarihi süreçte 19 Mayıs’a nasıl gelindiğine ve bu tarihin neler değiştirdiğine değinen Prof. Dr. Haytoğlu: “Osmanlı Devleti’nin tarihsel akışı içerisinde başarılı süreçlerinden sonra Avusturya ve Rusya’nın karşısında giderek gerilediği bir süreç başladı. 18. yüzyıldan itibaren giderek Osmanlı Devleti üzerinde ciddi bir baskıya ulaştı. 19. yüzyılın başlarında ise artık Osmanlı Devleti bir sorun olarak görülmeye başlandı. 1815 Viyana Kongresi, Şark Meselesi şeklinde ifade edilecek Osmanlı Devleti’ndeki azınlıkları Osmanlı Devleti’nden kurtarılması şeklindeki gelişmelere kapı aralayacak önemli ilk miladi tarihlerini oluşturdu. Bu süreçlerden sonra Osmanlı Devleti’nin 1828-1829 Osmanlı-Rus Harbi, 1854-1856 Kırım Savaşı, 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi gibi savaşlar ile birlikte önemli gelişmelerin Osmanlı Devleti’nin gelişmesine, değişimine, şekillenmesine etki yaptığını biliyoruz. 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı ile birlikte Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanmasının yarattığı etkiler, 1854-1856 Kırım Savaşı’nın ardından Islahat Fermanı gibi gelişmeleri aralaması, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nın Ermeniler ile ilgili gelişmelerinin artık bir Rusya ayağından İngiltere ayağına doğru geçiş yapması ve Türkiye için sorunların giderek büyüdüğü süreçleri araladı. Avrupa Emperyalizmi açısından Osmanlı Devleti artık ‘hasta adam’ olarak görülüyordu. Bu süreci üç önemli halka sona erdirdi: Birinci halka, Trablusgarp Savaşı ikinci halka Balkan Savaşları, üçüncü halka ise I. Dünya Savaşı. Osmanlı Devleti’nin bu savaşlar esnasında giderek güç kaybettiği, artık tarihsel sürecin devlet olarak sonuna doğru geldiğini gösteren gelişmeler oldu. 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Mütarekesi imzalandı. Bu mütareke ile 7. ve 24. Maddeler Osmanlı Devleti’nin artık geri kalan topraklarının da bir bütün halinde kalamayacağının işaretlerini veriyordu.” şeklinde ifade etti.
Konferansın son kısmında ise Atatürk’ün Samsun’a çıkışını hazırlayan gelişmelere değinen Prof. Dr. Haytoğlu şunları aktardı: “15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’in işgali ile birlikte Türk halkını bir anlamda heyecana boğan ve Milli Mücadele konusunda harekete geçmesini etkileyen en önemli gelişmelerden biri oldu. Mustafa Kemal Atatürk 13 Kasım’da İstanbul’a geldiğinde İtilaf Devletleri’nin gemileri boğaza girmişlerdi. Anadolu’da Antep, Maraş, Urfa İngilizler tarafından; Adana ve İskenderun Fransızlar tarafından; Antalya, Konya ve Isparta Bölgesi İtalyanlar tarafından; Samsun ve Merzifon Bölgesi İngilizler tarafından; Zonguldak Fransızlar tarafından; İstanbul’da da İngiliz, Fransız ve İtalyan birliklerinin işgal için bulunduğunu biliyoruz. Yani Ülkemiz aslında fiili bir işgalin altına girmiş bulunuyordu. Mustafa Kemal Paşa, kurtuluşun İstanbul’dan değil Anadolu’dan gerçekleşeceğini ön görmüştür. İlk adım olarak arkadaşları Kazım Karabekir’e 15. Kolordu Komutanlığını, Ali Fuat Cebesoy’a 12. Kolordu Komutanlığı’nı kabul edip Anadolu’ya gitmelerini de teşvik edip desteklemiştir. Mustafa Kemal Paşa, Enver Paşa karşıtı idi. Mustafa Kemal Paşa, I. Dünya Savaşı’nda Almanya’nın yanında savaşa girilmesi konusunda olumlu bir görüş sahibi olmamıştı. Osmanlı Devleti’nin savaşa girmemesi veya girmesi söz konusu ise acele edilmemesi, en azından iki yıllık süreçte savaşın dışında kalınması görüşüne sahipti. Mustafa Kemal Atatürk’ün İttihatçılarla yolunu 1908 Selanik Kongresi ile ayırması 1909 yılından itibaren artık ittihatçı kimlikle tanınmıyor olması önemli bir durumdur. Hürriyet ve İtilafçıların Mustafa Kemal gibi karizmatik bir ismin bu şekilde kendilerine yakın bir hükümet tarafından Anadolu’ya gönderilmesini de olumlu karşılama düşünceleri de hâkim olmaktaydı. Mustafa Kemal Paşa’nın Çanakkale Savaşı’nın kahramanı kimliği ile Anafartalar kahramanı kimliği ile tanınıyor olması ve asker üzerinde yaratmış olduğu olumlu etkiler nedeni ile Mustafa Kemal ismi üzerinde duruldu. Nihayetinde 19 Mayıs sabahı Mustafa Kemal Atatürk, yanında bir heyetle Samsun’a bir güneş gibi doğacaktır. ”
Konferansın tamamını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz:
PAÜ Çok Sesli Müzik Topluluğu’ndan 19 Mayıs Konseri
Etkinliklerden ikincisi ise Pamukkale Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı PAÜ Çok Sesli Müzik Topluluğu’nun Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Müzik Eğitimi Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Aykut Önder Sarıçiftçi şefliğinde düzenlediği 19 Mayıs konseri oldu. Mustafa Kemal Atatürk’ün İstanbul’da kaldığı süre içerisinde kurtuluş için bir takım çareler aramaya gayret gösterdi.
Manastır, Çökertme, Sevgilim, Kerimoğlu Zeybeği parçalarının seslendirildiği konser Pamukkale Üniversitesi’nin YouTube hesabından 19 Mayıs 2023 tarihinde yayınlandı.
Konseri aşağıdaki linke tıklayarak izleyebilirsiniz: