Denizli Devlet Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Muhammet İbrahimoğlu, bacaklarda görülen uyuşmaların kalıcı olması durumunda ihmal edilmeden  bir hekime başvurulması gerektiğini söyledi.

Denizli Devlet Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Muhammet İbrahimoğlu, uyuşmanın bazen tüm vücutta, her iki bacakta ya da tek taraflı görülebildiğini söyledi. İbrahimoğlu: “Bacak uyuşması duyu kaybının hissedilmesine yol açan anormal bir durumdur. Uyuşma  tek taraflı ya da her iki bacakta olabilir. Bacak uyuşuklukları genellikle sinir hasarı ya da bir bölgeye kan az gitmesi nedeniyle olmaktadır. Bacak uyuşmalarına ayrıca infeksiyon, inflamasyon, travma ve diğer anormal süreçlerde neden olabilir. Bacaklardaki uyuşma vakalarının çoğu yaşamı tehdit eden sorunlara bağlı değildir, ancak inme ve tümörler gibi sorunlardan da kaynaklanabilir.

Bacaklarda uyuşma nedenleri; Sinirlerin zarar görmesi, bacaklarda meydana gelen uyuşukluk bel fıtığı ve sinirlerin geçtiği kanalların daralması (lomber stenoz) gibi durumlarda sinirlerin zarar görmesinden kaynaklanabilir. Diyabetik nöropati, ağır metal zehirlenmeleri, vitamin eksikliği, alkol ve sigara kullanımı, tiroid hastalığı, beslenme bozuklukları ve vitamin eksikliği gibi durumlarda da bacaklar ile beraber vücudun farklı yerlerinde uyuşma gelişebilir. Kan akışının zayıf olması, beslenme bozukluğu ve sigara kullanımı gibi faktörler kan dolaşımını olumsuz etkileyebilir. Bu gibi durumlarda bacaklarda, kollarda ve ellerde uyuşma görülebilir. Kan akışı ayrıca, arter ve damar düğümlenmesi, aşırı soğuğa maruz kalma, derin damar trombozu, buerger hastalığı ve preferik arter hastalığında da kan dolaşımı zayıflayabilir.

MS hastalığında, bacak uyuşması tek bacak ya da her iki bacakta birden görülebilir. Tek bacakta oluşum gösteren uyuşma daha çok bölgesel anlamda bir rahatsızlıktan dolayı oluşur.Bel fıtığı; Bizim Beyin Cerrahları olarak en sık karşılaştığımız bacaklarda uyuşma nedenidir. Bel fıtığı, omurgalar arasındaki kıkırdağın aşırı zorlama nedeniyle yerinden kayarak omurilik kanalı içine doğru girmesi, bacaklara gelen sinirlere ve omuriliğe baskı yapması sonucu oluşan bir hastalıktır. Tıbbi ismi “herni diskal”dir. Hangi omurga kemikleri arasında oluşmuşsa o bölgenin adıyla anılır. Mesela; 4.ve 5. omurgalar arasında bulunan kıkırdak yerinden kaymışsa L4-5 herni diskal adını alır. Sağ bacağa ağrı vuruyorsa sağ L4-5,sol bacağa vuruyorsa sol L4-5 herni diskal olarak adlandırılır. En sık L4-5 ve bunun bir altında bulunan L5-S1 mesafeleri arasında bel fıtığı oluşur. Daha az sıklıkla L3-4 veya nadiren L2-3 ve L1-2 mesafelerinde görülür” diye konuştu.

 

TEŞHİSE GÖRE FARKLI TEDAVİ YÖNTEMLERİ UYGULANIR

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Muhammet İbrahimoğlu, bacaklardaki uyuşmalara idrar çıkarmada kontrol kaybı ya da bağırsak kontrolünün kaybı, felç, zihin bulanıklığı, bacakta güçsüzlük veya konuşma bozukluğu gibi sıra dışı durumlar da eşlik ediyorsa vakit kaybetmeden bir uzmana başvurulması gerektiğini vurguladı. İbrahimoğlu, bu gibi kalıcı ve tekrar eden durumların ihmale getirilmemesi gerektiğini çünkü telafisi çok güç sonuçların ortaya çıkabileceğini ifade ederek bacaklarda uyuşmada uygulanan tedaviler hakkında ise şunları söyledi: “Eğer bacakta uyuşma, bel fıtığına bağlıysa mutlaka bunu bir MR ile görüntüleyip nedeni fıtık mı yoksa daralma mı tespit edilir. Çünkü tedavisi ona göre farklı olacaktır. Eğer tek yerde bir fıtığa bağlıysa onu cerrahi olarak sadece fıtığı çıkartıp temizlemek yeterli olabilir. Eğer kanal daralmasına bağlı bacakta uyuşmalar varsa; yürüyüş bozukluğuna yol açmıyorsa ilaç tedavisi ve fizik tedavi ile önlenebilir. Genel olarak tedaviyi üç başlık altında toplayabiliriz: Çok başlangıç seviyesindeyse ilaç tedavisi ve fizik tedavi ile tedavi edilebilir. Ama çok ileri seviyede ise ve hastada idrar kaçırma, bağırsak kontrolünün kaybı, karında ağrı, kasıklara vuran ağrı eşlik ediyorsa mutlaka bunu cerrahi olarak düzeltmek gerekir. Sebebe yönelik bir cerrahi tedavi uygulanır; belinde kayma ya da daralma varsa o düzeltilir, sadece fıtıksa sorun, fıtık çıkartılıp tedavi gerçekleştirilir. Ameliyat sonrası da mutlaka hastaya fizik tedavi uygulanarak kontrollere tabii tutulur” dedi.

 

 

                                                                            

 

 

Editör: TE Bilişim