Denizli Cerrahi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Aybüke Kaymakcı, griple birlikte sağlığın korunması ve sağlık kalitesinin iyileştirilmesi ile ilgili yaptığı açıklamada özellikle mevsimine göre meyve sebze tüketimine dikkat edilmesi gerektiği uyarısında bulundu. Kaymakcı, grip hastalığına yakalanan bir hastanın nasıl beslenmesi gerektiği konusunda şunları söyledi: “Öncelikle sağlık dediğimiz kavram sadece hastalığın veya sakatlığın olmayışı değil, bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hali durumudur. Böylelikle sağlığın korunması, sağlık kalitesinin iyileştirilmesi, hastalıklardan korunmak, hastalık süresinin tedavi süresinin kısaltılması konusunda en başta yeterli ve dengeli beslenme gelmektedir. Peki biz bunu nasıl sağlayabiliriz, günlük karbonhidrat, protein, yağ miktarını alarak, taze meyve mevsiminde taze meyve sebze tüketimi sağlayarak, günlük yeterli su tüketimini sağlayarak bunu tüketmemiz sağlamamız mümkündür.”

“3-4 taze meyveyi rahatlıkla porsiyon olarak tüketebilirsiniz”
Kaymakcı, mevsimi olan C vitamininin, mandalina gibi meyvelerden alınmasının gribi önleme konusunda büyük fayda sağladığına dikkat çekerek, “Ekim ayı ile birlikte çıkan nardan çok güçlü bir bağışıklık sistemi koruyucusu antioksidan özellikli ve C vitamini sağlayabiliriz. Fakat biz meyvenin kendisini tüketmenizi tavsiye ederiz. Bizim istediğimiz zaten bir porsiyon meyve miktarı, nar miktarı yarım adet kadardır, bu portakalda da geçerlidir, biz yine portakalın postalif ihtiyacınızın karşılanması için kendisini tüketmenizi isteriz. Bu da yine nar suyunda olduğu gibi, bir su bardağı portakal suyunda da 3-4 adet portakal rahatlıkla bulunmaktadır. Fakat siz bir su bardağı portakal suyu içtiğinizde o anda anlık yüksek enerji aldığınızda bu da vücut ağırlığının artmasına davetiye çıkarmaktadır. Bu da fazla dengesiz beslenmeye bağlı vücut ağırlığının artmasına sebep olur. Hastalıklara davetiye çıkararak, bağışıklık sistemini daha çok düşürür. Fakat insülin metabolizmanızda bir problem yoksa günlük 3-4 taze meyveyi rahatlıkla porsiyon olarak tüketebilirsiniz” dedi.

“En önemli etmenlerden biri de uyku düzenimiz”
Bağışıklık sistemi ile birlikte gripten korunmak için en önemli etmenlerden birinin de uyku düzeni olduğuna dikkat çeken Kaymakcı, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Gelen danışanlara ilk sorduğum sorulardan biridir bu uyku düzeni, ne kadar uyuyorsunuz gibi, bilimsel çalışmalarda kanıtlanan günlük 6-8 saatten az uyuyan bireyler daha fazla vücut ağırlığına yatkın olduğu ve günlük beden yorgunluğu daha fazla olduğu bulunmuştur. Sonrasında tabii ki de düzenli egzersize geliyor, yine gripten bağışıklık sistemimizden korunmak amaçlı bu tabii ki imkanlar doğrultusunda spor salonuna yazılabilirsiniz. Yüzme, plates gibi branşlara yönelebilirsiniz. Fakat bunlar şart değil; açık havada, temiz havada, günlük tempolu 30-45 dakikalık yürüyüşlerle de bunları destekleyebilirsiniz. Bu egzersiz seanslarında mutluluk hormonu dediğimiz serotonin hormonu salgılanmaktadır, bu şekilde hem bedenimize, hem de ruhumuza iyi gelmektedir.”

Editör: TE Bilişim