Denizli’mizde tek olan Turan Bahadır Sanat Galerisi’nde yakın arkadaşımın ‘Dünya Emekçi Kadınlar Günü’  temalı yağlı boya resim sergisi hazırlıklarını yaparken gördüklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

İlk olarak sergi davetiyelerini dağıtırken sergi salonunun nerede olduğunu hemen hemen herkes sordu. Yeri gizlenmiş, üzeri kapatılmış bir yeri tarif eder gibiydik. Hani Çınar’daki Belediyenin Önünde heykel varya, onun hemen sağında arkada, belediye araçlarının otopark olarak kullandığı yerin arkasındaki bina. Belediye otoparkı deyince biliyorlardı. Araçların arkasında kalan bina, girişi bariyerle kapatılan alanın içindeki yer.

Sergi açılışı olduğunda ise sürekli gelen arabaları çektirmekle meşguldüm. Sergi açılışı olacak arabaları alabilir misiniz? Hemen gideceğiz, kısa süre kalacağız cümlelerinden bıkmış bir haldeydim. İki adım ötede Belediyemize ait otopark olmasına rağmen, araçlar o alana girip Belediye görevlilerini indirip bindirip hareket ediyor, onların gelmesini bekliyor, işi biten görevli araç yine o alana park ediliyor.

Peki ya halk? Halk ve sanat mı? Bariyerle kapatılmış, Belediye güvenlik ekiplerinin ve resmi araçların olduğu yerde halkın ne işi var? Sergi salonu ama izole edilmiş ve halktan koparılmış, gerçekten bu kadar değersizleşti mi sanat? Bu kadar zor mu olmalı halka sanatı sergilemek?

Denizli Büyük Şehir Belediye Başkanımız ve ilgili kimleryetkiliyse şimdiye kadar birçok kez bu konu gündeme getirilmiş ancak kimse hiçbir düzenleme yaptırmamış. Kimsenin umurunda değil mi sanat ve sanatçı? Orada verilmiş olan emeğin sergilenmesi söz konusu, insanlar yıllarını vererek yaptıkları sanatı sergilemeye çalışıyor ama Belediyemizin araçları ve görevlileri yanda belediye otoparkını arabaları için kullanmaya gerek bile görmüyor mu ya da iki adım daha fazla yürümek çok zor mu geliyor?

Sergi salonunun içinden de bahsetmek isterim. Elektrik konusunda acil önlem alınmalı. Prizler yerinden çıkmış, eski bir elektrik hattı var ve şartel sistemi kötü durumda. Bir gün önce yağmur yağmış ve salonun arka yola bakan kısmındaki duvar sudan ıslaktı ve içerisi rutubet kokuyordu. Binanın dışından o kısma yapılacak bir su izolasyonu yeterli belki de ama kimse bu işe de el atmamış.

Denizli Büyük Şehir Belediyesi yetkililerine bir de ben köşe yazımla sesleniyorum. Sergi salonunu otopark görüntüsünden kurtarıp halkın ilgisini çeken, rahatça ulaşabilecekleri bir yer haline getirin. Sergi salonuna bakım onarım yaptırın. Sanatımıza ve sanatçılarımıza sahip çıkın.