“Benim kitaplarımı okuyan katil olmasın. Savaş düşmanı olsun. İnsanın sömürülmesine karşı çıksın.” Yaşar Kemal’e ait bu güzel sözler. Ölüm yıldönümünde saygı ve rahmettle analım büyük yazarı. “Vatan savunması için değilse her savaş cinayettir.” Atatürk söylemiş bu güzel sözü de. Savaşı en çok yaşayan bir komutan olarak. Geçtiğimiz günlerde bir doğa gezisine gittim Zirve Dağcılık grubuyla. ON YAŞINDA BİR ÇOCUK DA YOL ARKADAŞIMIZDI. Babası kıramamış hatırını getirmiş anladığım kadarıyla. Bitmez tükenmez enerjisiyle etrafımızda koşturdu sürekli olarak. Adı Muhammet İsa . Çok hoş bir isim olarak ilgimi çekti. Çok akıllı bir çocuk Muhammet İsa. “Şimdi size bir soru sorsam komik olmaz değil mi?” Diye başladı ve devam etti. “Benim adım da Hem hazreti Muhammet var hem Hazreti İsa var. Soyadıma da hazreti eklenebilir mi?” İstersen ekleyebilirsin sana bağlı dedim. Muhammet İsa yüksek bir kayanın tepesine çıkınca arkadaşlar eline bir baton vermek istediler. Cevabı hayret vericiydi: “Hayır onu almam,  silah gibi görünür.” Bu cümleye aşık oldum resmen. Babasını tebrik ettim. Ne güzel bir eğitim vermişsiniz oğlunuza, dedim. “Ben ona hiç oyuncak silah almadım.” Dedi. Belki okuldaki öğretmeninin de payı vardır. Ne güzel bir eğitimdir silaha karşı çocuklar yetiştirmek. Hemen itiraz edenler olacaktır biliyorum. “Biz silaha karşı yetiştirirsek vatan nasıl korunacak?” Diye. Dünyanın bütün çocuklarını silah karşıtı yetiştirebilsek ne güzel olurdu. Silahı arkadaşını, karısını, kızını öldürmek için kullananlar da ollmazdı o zaman. Kavganın olmadığı, silahlanmanın olmadığı bir dünya ne güzel olurdu. Keşke bütün babalar, bütün öğretmenler savaş ve silah karşıtı öğrenciler yetiştirseler. Keşke savaş çığırtkanlarına dur diyecek çoğunluklar yaratılabilse. .Açlık sefalet sözcükleri eskiyen, kullanılmayan sözcükler arasına girerdi. Hiçbir ülkenin vatandaşı yurdunu terkedip kaçmak zorunda kalmazdı.”Mülteci” sözcüğü de ölü sözcükler arasına girerdi o zaman. Ne yazık ki bu dediklerimizi uygulayacak bir eğitim sistemi, babalar, öğretmenler, devlet adamları yok. Muhammet İsa bana bunları düşündürdü. Bir de Musa ekleseymiş babası ne enteresan olurmuş değil mi? İnanıyorum ki küçük evladımız bütün dinleri anlayıp hepsine saygı duyacak şekilde büyüyecek. Bu günlerde saygıya ne çok ihtiyacımız var değil mi? İçten gelen bir saygıdan söz ediyorum. Bizim ülkemizde saygı genel olarak korkuya dayalı bir saygı oluyor. Önce sevmeli, o sevginin yanında saygı duymalıyız. Disiplin emreden bir saygı olmamalı istenen saygı.Hşça kalın sevgiyle kalın. Saygınız yapmacıksız olsun.