Bu yazının konusunu akşamları neden huzur duygusu ile uyduğumu düşünürken buldum.  Madde maddeaklımdan geçmeye başlayınca şaşırdım. Fark ettim ki yaptığım işler ve amme hizmetlerinden çok,  yapmadığım işlerden dolayı huzurla uyuyormuşum.

 

Genel olarak aslında kaynağı sosyolojik faktörlere dayansa da, insanların psikolojik etmenlerinin de muhakkak etkisi var. Topluma faydalı bireyler olarak katkıda bulunduğumuzda ya da ailemize, arkadaşlarımıza yardımcı olduğumuzda iç huzur duygusunu biraz yaşayabiliriz. Ancak yapmadıklarımızın iç huzuru gün geçtikçe daha da önem kazanıyor gibi görünüyor.

 

Keyfe keder zeytin ağaçlarınınkesilme kararı ardından, bu ağaçların kesilmesi görevi verilen orman işçisi olmadığım için huzurluyum.

 

Komşununşikayet telefonu ile gelip karısınazulmeden erkeğe,aile kavgasıdır karışamayız demek zorunda kalan polis memuru olmadığım için huzurluyum.

 

Birinci derece tarım arazisine konut yapımı veya fabrika inşasına izni verilmesini sineye çekip,izin işlemleriniyapan memur olmadığım için huzurluyum.

 

Bir şehirde hangi bölgenin değerinin kat kat arttırılacağınakarar verilmişken ve bundan rant elde edecek kişiler olacağını tahmin ederek evrak işlerini tamamlayan memur olmadığım için huzurluyum.

Farklı dine veya mezhebe mensupöğrencilere, belirlenen mezhep ve dinde eğitim vermek zorunda olan din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olmadığım için huzurluyum.

 

Oy kullanırken hangi partiye oy verdiğimi belgelemek için telefonla oy pusulası fotoğrafını çekmek zorunda olan bir çalışan olmadığım için huzurluyum.

 

Konu hakkındaki fikrim veya inandığım değerler farklı olsa da, sırf partideki koltuğumu kaybetmemek için istenilen karara evet demek zorunda olan bir milletvekili olmadığım için huzurluyum.

 

Sürekli değişen yönetmelik ve tebliğlerle denetim mekanizmasında kamu denetimini gerçekleştirmeye çalışan devlet memuru olmadığım için huzurluyum.

 

Bilimsel- teknolojik , tarafsız, eğitici-geliştirici, felsefi-psikolojik, tarihi-kültürel vb. bir sürü yapılacak program ve haber varken; etliye sütlüye karışmamak adına haber saatinde fasa fiso haberleri okumak zorunda olan haber spikeri veya bu haberlerin yapımcısı olmadığım için huzurluyum.

 

Şimdi şöyle dediğinizi duyar gibiyim. “Ben de falan mesleği yapmak zorunda olmadığım için huzurluyum.” Ya da şu meseleyi ve ona ait mesleği de yazsaymış dediğinizi. Onları da siz ekleyiverin ne olacak? İç huzurumuz ile ilgili konuşuyoruz. Aklımızdan geçirip bir tebessümle düşünsek kim duyacak da huzurumuzu kaçıracak değil mi?