Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı Denizli Devlet Hastanesi Çocuk Kardiyoloji Uz. Dr. Eyüp Aslan çocuklarda görülen bayılma, baş dönmesi, çarpıntı gibi şikâyetlerin kalp rahatsızlıklarının belirtisi olabileceğini belirterek ailelerin bu gibi durumlarda çocuklarını hemen bir hekime getirmesi gerektiğini söyledi.Kardiyoloji Uz. Dr. Eyüp Aslan kalp hastalıklarının erişkinlerde en sık görülen ölüm sebepleri arasında yer aldığını, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre de her bin canlı doğumun 8’inde doğuştan kalp hastalıklarının görüldüğünü açıkladı. Aslan: “Belirti oluşturmayan, ileri yaşlarda, hatta erişkin dönemde teşhis edilebilen kalpte küçük delikler veya kalp kapak sorunlarıyla birlikte doğumun hemen ardından acil ameliyatlar gerektirecek kadar ağır kalp hastalıklarıyla karşılaşılabilmektedir. Bebeklerde emmede güçlük, hızlı nefes alıp verme, terleme, morarma gibi durumlarda kalp hastalıklarından şüphelenilmektedir. Daha büyük yaşlarda ise göğüs ağrısı, çabuk yorulma, terleme yine kalp hastalıklarını işaret edebilir. Her yaşta tanı konulabilecek kalpte ritim bozuklukları bazen önemli sorunlar oluşturabilmektedir. Bayılma, baş dönmesi, çarpıntı gibi şikâyetler tehlikeli ve tedavi gerektirecek bir ritim bozukluğu belirtileri olabilir. Ülkemizde beş yaşından ergenliğe kadarki yaş dönemlerinde Akut Romatizmal ateş halen en sık görülen kalp hastalığı olma özelliğini korumaktadır. Kalp kapaklarını etkileyen bu hastalığın belirtileri şiddetli, bir eklemden diğerine geçen eklem ağrısı ve şişliği, ateş yüksekliği, çabuk yorulmadır” dedi.Kalp hastalıklarında sayılan bu belirti ve şikâyetlerin rutin muayene sırasında kalpte ‘Üfürüm’ duyulması sonucu yapılan tetkiklerde ortaya çıkabileceğini anlatan Uz. Dr. Eyüp Aslan üfürümün kalbin çalışması esnasında ortaya çıkan ses anlamına geldiğini söyleyerek şöyle devam etti: “ Üfürümlerin şiddeti ve niteliğine bağlı olarak sebebi değişmekle beraber genellikle karşılaşılan altta yatan bir kalp hastalığının olmadığı masum üfürümdür.Bununla birlikte kalp duvarında delik, kalp kapaklarında darlık, yâda yetmezlik veya karmaşık kalp hastalıklarında daha şiddetli üfürüm duyulabilmekte ve bu üfürümler kalp rahatsızlığının habercisi olabilmektedir. Üfürümlerde kesin tanı için özellikle ekokardiografik inceleme yapılması gereklidir” dedi.Günlük yaşamı etkilemeyecek kalp hastalıklarının bir kısmının poliklinik takipleri ile izlenebildiğini daha ağır olanlarında ise ilaçla takip veya uygun zamanda cerrahi – anjiyo ile müdahale yapılabildiğini açıklayan Aslan; “ Doğumsal kalp hastalıklarında erken tanı şarttır. Aksi takdirde istenmeyen sonuçlar görülebilir. Doğuştan kalp hastalığında erken tanı konulup tedaviye başlanmazsa hastanın ameliyat şansı da ortadan kalkar. Ebevenler çocuklarında görülen çarpıntı, bayılma ve göğüs ağrısını göz ardı etmesinler” diyerek sözlerini tamamladı.