Galatasaray forması giyen 18 yaşındaki genç yıldız Mustafa Kapı, Türkiye Futbol Federasyonu'na ait Tam Saha Dergisi'ne geniş bir röportaj verdi. İşte yıldız ismin Galatasaray'a transferi de dahil sözlerinden öne çıkanlar;
Galatasaray'ın gelecek için büyük ümit bağladığı oyunculardan birisin. 8 Ağustos 2002 Denizli doğumlusun. Öncelikle Denizli'de nasıl bir çocukluk geçirdin?


"ATALAY BABACAN BENİ DENİZLİSPOR'A DAVET ETTİ"
Çocukluğum sokaklarda top peşinde koşturarak geçti. Futbola evde başladım diyebilirim. Babamın çoraptan yaptığı toplarla oynuyordum. Sonra hafif toplar aldı bana. Ardından sokaklarda arkadaşlarımla oynadım. Karşı komşum Atalay Babacan... Denizli'deki evimizin karşısında basketbol sahası var; orada futbol oynuyorduk birlikte. Atalay o sırada Denizlispor'da oynuyordu. Beraber top oynarken beni beğendiğini söyledi ve Denizlispor'a davet etti. Takımla denemeye götürdü beni. Sonra ben de beğenildim...
Atalay Babacan'ın seni keşfettiğini söylüyorsun. Kapı komşun seni bir kulübün kapısından içeri sokuyor. Bu hikâyeyi biraz daha açar mısın? Denizli'de nasıl bir altyapı eğitimi aldın?


"GALATASARAY MAÇI ÖNCESİ 'HOCAM BENİ İZLE' DEDİM VE..."
Denizlispor'da yarım sezon idmanlara çıktım. Sonra bir turnuvaya katılmam için filiz lisansım çıkartıldı. Babam pek istemiyordu Denizli'den lisansımın çıkmasını... Ama tabii o dönem hiçbir şey belli değildi. Sonra lisansım çıktı ve Manavgat'taki turnuvaya gittik. Çok büyük bir turnuvaydı. Dört büyük takımın yanı sıra Chelsea, Manchester United ve Milan da vardı... Grubumuzda yer alan Galatasaray'ın antrenörü de Birkan Bozkurt Hocamdı... İlk maçı kazandık. Galatasaray'la oynayacağımız ikinci maçtan önce Birkan Hocanın yanına gittim, kendimi tanıttım ve "Hocam beni izle" dedim. Sonra maç başladı. 1-0 öne geçtik. Atalay'la ben Denizlispor'dayız, karşımızda Ozan Kabak var. 2000 grubu çok iyi jenerasyon... 1-0 öndeydik, sonra 1-1 oldu. Maç penaltılara gitti ve biz kazandık. Babam da bizimle gelmişti. Galatasaraylı yöneticiler otelde babamla konuştu. Biraz zor oldu ama sonra transfer gerçekleşti. Galatasaray beni davet etti. 6 ay kulüpte kaldım; lisansım ise Denizli'deydi. O arada altyapı hocamız Bülent Ünder'di... Sağ olsun Denizlispor'dan lisansımı aldı ama ben 6 ay lisanssız kaldım.

Geçen sene Süper Lig'de Galatasaray-Sivasspor maçında forma giyerek sarı-kırmızılı takımın lig tarihinde sahaya çıkan en genç oyuncusu oldun ve bu rekoru Emre Belözoğlu'ndan aldın. O güne geri dönerek bu konu hakkında neler söylersin?


"FATİH HOCAM YANINA ÇAĞIRDI 'HAYIRLI OLSUN' DEDİ"
Öncelikle bunun bir tesadüf olduğunu düşünmüyorum. Buralara gelene kadar çok çalışıp çabaladım. Bunu da başta Fatih Hocam olmak üzere hocalarımız gördü. U19 maçlarından sonra A takımla idmanlara çıktım. Ziraat Türkiye Kupası maçında oyuna giremedim; zaman yetmedi. Sonra Sivasspor maçı geldi. Fatih Hocam, "Seni alıyorum; kadrodasın" dediğinde çok mutlu oldum. Tüylerim diken diken oldu. Maç esnasında takım iyi oynadı. 4-2 öndeydik. Son dakikada hocam çağırdı, "Hayırlı olsun" dedi ve oyuna girdim. Çok güzeldi. Galatasaraylı taraftarlar inanılmazdı.
Kendi mevkiinde hangi oyuncuları beğeniyorsun? Seni benzettikleri bir oyuncu var mı?


"TİP OLARAK NEYMAR'A BENZETİYORLAR"
Artık futbolu bırakmış olsa da çocukluğumdan beri en beğendiğim oyuncu Zinedine Zidane. Videolarının hepsini adeta ezberledim. Ayrıca Luka Modric'i çok beğeniyorum. Oyun olarak değil ama tip olarak takım arkadaşlarım beni Neymar'a benzetiyor.
Kendine nasıl bir kariyer planlıyorsun?


"LA LIGA'YI ÇOK BEĞENİYORUM"
Önceliğim Galatasaray. Bu takım bana 16 yaşında forma verdi. Galatasaray'a hizmet edip, sonrasında Avrupa'ya gitmek istiyorum. Ozan Kabak benim için güzel bir örnek. Gerçi kendisi biraz erken gitti ama olsun… Burada oynayıp, şampiyonluk yaşayıp yurt dışına gitmek istiyorum. Yurt dışında La Liga'yı çok beğeniyorum. İngiltere demeyeceğim çünkü orası tempolu ve sert... Benim gibi oyuncular için La Liga daha uygun görünüyor. Dediğim gibi kendime oda arkadaşım Ozan Kabak'ı örnek alıyorum. Onun yaptıklarını yapmaya çalışıyorum. Dört sene aynı odada kaldık, beraber yedik içtik. Onun kendisini nasıl geliştirdiğine yaşayarak şahit oldum. Ben de onun yolundan gitmeye çalışıyorum.
Türkiye silinip giden sayısız genç yetenek gördü. Böyle bir tehlike genç oyuncuların yanı başında duruyor. Kendini bu tehlikeden korumak için nasıl bir yol izliyorsun?


"POPÜLERLİĞİ TAŞIYAMADIM"
Jan Olde Riekerink döneminde A takım formasını giydim. O formayı giydikten sonra açık konuşmak gerekirse popülerliği taşıyamadım. Böyle bir şey oldu bende... 5-6 ay psikolojim bozuldu. Üzerimde çok fazla ilgi oldu. Herkes benimle fotoğraf çektirmek, tanışmak istedi... Sonra U15'te, U16'da devam edince herkes, "Ne oldu bu çocuğa... Çalışmıyor mu?" diye konuşmaya başladı. Kötü yorumlar oldu. Bunlar ister istemez insanı düşürüyor. Çok yıprandım o dönem. Ama hiçbir zaman çalışmayı bırakmadım. Sonrasında Fatih Hoca geldi. O da benim vazgeçmediğini, çalışmaya devam ettiğimi görüyordu. Şu anda doğru yolda yürüdüğümü düşünüyorum. 16 yaşında Galatasaray forması giymek herkese nasip olmuyor...
Fatih Hoca ile nasıl bir ilişkin var?
Fatih Hocanın Galatasaray'da olması, bizim gibi gençler için büyük şans. Gerçekten bu işin ustası... Her maçımızı izliyor. Ben daha önce böyle bir ilgi görmedim. Fatih Hoca çok ilgileniyor altyapıyla... Bizim de bunu iyi değerlendirip, çalışmamız lâzım.
U14'ten U18'e kadar Genç Milli Takımlarda forma giydin. Milli oyuncu olmanın önemini ve bu formayı giyerken hissettiklerini anlatır mısın?


"MİLLİ TAKIM'LARDA OYNAMAK BAMBAŞKA"
Özellikle çok çalışmak ve çalışmayı asla bırakmamak gerekiyor. Kendi kulüplerinde oynayan çocuklara şunu söyleyebilirim: Milli Takım'lara sadece yetenekli oyuncular gelmiyor; çok çalışan, yetenekli ve karakterli oyuncular geliyor. Kendi kulübünde oynamak önemli ama Milli Takım'larda oynamak bambaşka... Çünkü bütün dünyanın gözü bu maçlarda oluyor. Bütün scout ekipleri bu maçları izliyor. Milli Takımlar çok ayrı bir seviye... Buraya gelebilmek için yeteneğin yanında sağlam bir karaktere sahip olmak ve çok çalışmak da gerekiyor.
Milli Takımımızın başarısıyla birlikte pek çok oyuncumuz Avrupa'nın iyi takımlarına transfer oldu. Milli oyuncularımıza karşı özel bir ilgi oluştu. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsun?


"TÜRKLER YETENEKLİ"
Merih abi olsun, Çağlar abi olsun, Ozan Kabak olsun büyük işler becerdiler. Kolay değil, cesaret istiyor. Oralara gitmek için çok çalışmak gerekiyor. Onlar yaptı; demek ki oluyor. Türkler yetenekli. Onları gördükçe bizim de çalışma azmimiz çoğalıyor. Onlar yaptı; biz neden yapmayalım? Onları izleyerek daha çok motive oluyoruz. Onları izledikçe çok da mutlu oluyoruz...
Önümüzde 2020 Avrupa Şampiyonası var. Milli Takımımızın bu turnuvada nasıl bir performans sergileyeceğini düşünüyorsun?
"YARI FİNAL OYNAYACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM"
Gerçekten de çok iyi bir jenerasyon yakaladık. Hepsinin maşallahı var. Ben gruptan çıkacağımızı düşünüyorum. Ama talihsizlikler yaşıyoruz şu an. Merih abi ve Yusuf abi sakatlandı. Ama inşallah turnuvaya yetişeceklerdir. Gruptan çıkıp çeyrek final, yarı final oynayacağımızı düşünüyorum. Çünkü bu jenerasyon gerçekten harika.
Kaynak: Aspor

Editör: TE Bilişim