TÜNELİN UCUNDA IŞIK VAR…

  Dün akşam soğuk ve yağmurlu havaya rağmen tahminimin üzerinde Denizlispor taraftarı özellikle kapalı tribün de yerini almıştı. Eminim bu maç daha makul bir gün ve saatte olsa uzun zamandır görmediğimiz seyirci sayısını bu maçta takımının yanında görebilecektik.

  Ara transfer döneminde takıma katılan futbolculardan üç tanesi direk ilk on birde görev aldı. Ancak takımımızın ilk yarı en büyük sıkıntısı olan gol sıkıntısına çözüm olarak büyük umutla beklediğimiz ve herkesin özellikle görmek istediği Friday Eze sakatlıktan dolayı maç kadrosunda yer alamadı. Belki transferin bitmesine sayılı günler kala bu bölge için bir alternatif daha üretilmesi faydalı olacak gibi görünüyor. Çünkü kadro da bu bölge de alternatif futbolcu olmamasından dolayı ilk önce Ziya bazen de Cihan gibi kanat oyuncuları gol ayağı olarak görev yapmaya çalıştı. Ancak bu mecburi çözüm, futbolcuların daha faydalı olabilecekleri bölge yerine bu bölge de oynadıklarında normalde takıma verdikleri ilave katkıyı da ortadan kaldırıyor.

  Yeni transferlerimizden Alperen savunma hattına çok olumlu işler yaptı.  Hızlı hücum oyuncuları karşısında çok ağır kalan savunma hattımız daha fuleli ve mücadele gücü yüksek bir görünüm kazanmış. Bu anlamda takımı ve şehri bilen, adaptasyon sorunu yaşamayan Alperen transferi çok doğru nokta bir transfer olmuş. Yine savunmanın sağ tarafında oynayan Canberk de ilk maçı olmasına rağmen mücadele gücü ve hırsı ile bence çok başarılı bir maç çıkardı. Sanki yıllardır bu takımın oyuncusu gibi oynadı. Kappel ilk defa uzun zamandır arkasında kendisini çok iyi destekleyecek savunma anlamda güvenebileceği bir bek ile oynadı. Bence bu güven Kappel in ofansif performansını da lig ilerledikçe arttıracaktır.  Maçta saha da destek orta saha olarak görev yapan Hasan Kılıç hem iyi bir fizik yapısına hem de iyi bir top tekniğine sahip. Üstün mücadele gücü ve sade risksiz futbolu ile taraftara ben bu bölgenin adamıyım rahat olun mesajını bizlere verdi. Hasan en az takımdan ayrılan Sankoh kadar mücadele gücü yüksek ama teknik kapasitesi çok daha iyi bir futbolcu.

 Dün maç gerçekten ağır bir zeminde oynandı. Bu tarz bir zeminde futbolcuların fizik güçleri oldukça önem taşıyor. Takım gerçekten ara kamp dönemini bu anlamda da başarılı geçirmiş. Bu saha şartlarına rağmen takımın mücadele seviyesi ilk yarıya göre daha iyi idi. Zaten takımın en büyük derdi olan yedek kulübesi de çözülünce kulübeden gelen dinç kaliteli ayaklar ile ikinci yarı tempoyu düşürmeden oyuna devam edilebildi. Reha hoca da elinde malzeme olunca yorulmaya başlayan takımda çok doğru değişiklikler yaparak maçın kazanılmasında önemli bir rol oynadı.

 Son sözüm hem Ziya ya hem de taraftarımıza, her şeyin bu kadar güzel başladığı ikinci yarıda taraftar ile Ziya arasında ki buzları da eritelim. Bu konuda yönetimin de katkısını bekliyorum. İkinci yarı da kavgaya değil birlikteliğe ihtiyacımız var. Şahsen maç sonrası galibiyet maraton tribünü önünde ki galibiyet sevincinde Ziyanın da olmasını isterdim.