Denizli Haber-İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, drttv.com’a özel açıklamalarda bulundu. Öztürk, hükümetin “Terörsüz Türkiye” söyleminin gerisinde çok daha büyük bir planın yürütüldüğünü belirtti.
SERT SÖZLERLE ÇIKIŞTI
“İktidarın, teröristlerle ittifak kurmasının bir parçası olarak, meclis’te paralel bir yapı, sözde komisyon kurma niyeti, Terörsüz Türkiye yalanına gizlenen gerçekler maalesef tek tek gerçekleşiyor” diyen Öztürk, “İşte bu ihanet kumpanyasının bir ayağı da “silah bırakma” gösterisidir. PKK, “iyi niyet gereği” 20-30 kişilik bir silah bırakma töreni düzenleyecekmiş. Önümüzdeki gün hatta saatlerde, İletişim Başkanlığı eliyle yayınlarlar. Öyle ya artık İletişim Başkanlığı, cumhur koalisyonunun tüm ortaklarından, yani İmralı ve Kandil’in de iletişiminden sorumlu. Bu silahlar, onu kimin ne için kullandığına bakmadan imha mı edilecektir? Yoksa olması gerektiği gibi adli emanete mi alınacaktır? Görelim bakalım hangisi olacaktır!” ifadelerini kullandı.
“HEPİNİZ Mİ MANKURTLAŞTINIZ!”
“Bu nasıl bir tiyatrodur Allah aşkına!” diyerek sürece dair eleştirilerini sıralayan Öztürk, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin istihbaratı, askeri, polisi, terörle mücadele eden kurumlardır. Bu hain terör örgütünün varlığının ve işlediği suçlarını cezalandıran ise Türk yargısıdır. Bu silahlar, Türk milletine ve devletine karşı kuşanılmış ve kullanılmıştır. Yani bu silahlar, suçta kullanılmış silahlardır. Bunun temini dahi suçken, bu silahlarla bebeğinden çocuğuna, mühendisinden öğretmenine, askerine, nice insanımızın kanını dökmüşlerdir. Şimdi birileri, bir deliliğin içindedir ve insanımızın katillerini devlete ortak etmektedirler. Devlete eş saymaktadırlar. İkinci mesele ise şudur: Bu silahları bırakacakları yer neresidir? Türkiye, kendisine karşı 40 sene bölücü terör yürütmüş bu örgütün silahlarını niçin başka bir ülkenin toprağında teslim almaktadır? Ayrıca teslim de alınmayacakmış. Teröristler silahlarını imha edeceklermiş. Herhangi bir etkin pişmanlıkta bulunup, yargılanmaları da söz konusu olmayacakmış. Geldikleri gibi gideceklermiş. Bu nasıl bir tiyatrodur Allah aşkına! Biz ne yapıyoruz diye soran bir Allah’ın kulu kalmadı mı? Devletin önemli kurumlarında bir tane Türk yönetici kalmadı mı? Hepiniz mi mankurtlaştınız!” dedi.