Atatürk’ün “Geçmişini bilmeyen bir millet yok olmaya mahkumdur” sözünü ilke edindiklerini söyleyen Denizli Yörükleri Derneği Başkanı Yaşar Celal Ceylan, amaçlarının gelenek ve görenekleri yeni nesle tanıtıp, özünü unutturmamak olduğunu ifade etti.

SEVİM SAY

Ülkenin yüzde 90’nını yörüklerin oluşturduğunu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Geçmişini bilmeyen bir millet, yok olmaya mahkumdur” sözünü ilke edindiklerini söyleyen Denizli Yörükleri Derneği Başkanı Yaşar Celal Ceylan’la yaşantıları, düşünceleri, memleket sevdaları ve öze sahip çıkmaları konusunda tüm yönleriyle yörükleri konuştuk.

SEVİM SAY :Türkiye’de kaç yörük derneği var. ? Denizli Yörükleri Derneği kaç yılında kuruldu. Derneğin amaç, ilke ve hedefleri nelerdir?

YAŞAR CELAL CEYLAN : Türkiye’de 385 tane Yörük Türkmen Derneği bulunmaktadır. Zaten araştırıldığında ülkemiz insanlarının yüzde 90’ının yörük kökenli olduğu görülecektir. Kuruluşunu gerçekleştirdiğim ve başkanlığını üstlendiğim Denizli Yörükleri Derneği ise 2015 yılında kuruldu. 17 yörük arkadaşımla birlikte çıktığım bu yolda, şu anda derneğimizin 850 üyesi bulunmaktadır.

Derneğimizin öncelikli amacı, kurumaya yüz tutmuş gelenek ve göreneklerimizi yeniden canlandırıp, yeni nesle anlatım ve etkinliklerle tanıtmak, özümüzü unutmamalarını ve nesiller boyunca yaşatmalarını sağlamaktır. Çünkü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Geçmişini bilmeyen bir millet yok olmaya mahkumdur.”

SEVİM SAY: Kısaca Yaşar Celal Ceylan kimdir ve Denizli Yörükleri Derneği’nin yeri nerededir?

YAŞAR CELAL CEYLAN :Denizli Karakurt Köyü doğumluyum. Günümüze kadar farklı iş kollarında esnaf olarak emeğiyle çalışmış biriyim. 2015 yılında kurucu başkanlığını üstlendiğim derneğimizin, Denizlimiz ve vatana en iyi hizmeti sunabilmesi için yörük dostlarımızla birlikte el ele verip gayret gösteren biriyim demek, kısaca ben demektir. Derneğimiz ise  Demirciler Caddesi, Subaşıoğlu işhanı, Kat :1  ve 32 no’da bulunmaktadır. Derneğimiz tüm yörük dostlarımız ve insanlarımıza sonuna kadar açıktır.

SEVİM SAY: Kuruluşunuzdan bu yana ne gibi etkinlikler gerçekleştirdiniz?

YAŞAR CELAL CEYLAN : Geleneksel hale getirdiğimiz ve bu sene 18 Mart tarihinde 3’üncüsünü gerçekleştireceğimiz şehit mevlitimiz var. Geçtiğimiz günlerde yine Türkiye’nin farklı illerinden yörük derneklerinin büyük bir katılımıyla Yörük Yaren Gecesi düzenledik. Bu etkinliğimiz de önümüzdeki yıllarda geleneksel olarak devam edecek. Öte yandan Pamukkale üniversitesi’ndeki akademisyen hocalarımızla ‘Yörük Türkmen Araştırma Enstitüsü’ kurma çalışmalarımız devam ediyor. Geçtiğimiz yıl üniversitede Yörük Türkmen tarihiyle ilgili panel düzenledik. Bu senede yapacağız. Bu etkinliklere üniversite öğrencileri de katılıyor. Etkinlikte her zamanki gibi yörük çadırlarımız da yer alacak.

SEVİM SAY :Yörükler kimdir? Yörük deyince nasıl insanlar akla gelir?

YAŞAR CELAL CEYLAN :Yörük denince akla doğa gelir, doğallık gelir. Her şeyi en doğal haliyle yaşayan insan gelir. Bu ülkenin yapı taşı, çimentosu yörüklerdir. Eğer ülkemizin yüzde 90’ı yörüklerden oluşuyorsa, yörükler ülkenin ayakta ve dimdik durmasını sağlayan bel kemikleridir diyoruz.  Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Toroslara çıkın bir bakın. Nerede kara bir yörük çadırı görürseniz, dumanı tütüyorsa, dünyada hiç bir güç bizi asla yenemez” demiştir. Bizler de bu sözler doğrultusunda yaşayan insanlarız. Yörükler gelenek, görenek, kimlik ve özünden taviz vermeden, boyunduruk altına girmeden, özgür yaşamayı seven, ülkesini korumak ve ilerlemesini sağlamak için her türlü fedakarlığı yapan insanlardır. Şu anda TBMM’sinde yörük vekillerimiz var olmasına var ama, meclisimizde, resmi kurum ve kuruluşlarımızla sivil toplum örgütlerimiz arasında daha fazla yörük yer aldığında, bu durum ülkemizin daha fazla ilerlemesini sağlayacak diyoruz. Çünkü yörüklerden öğretmen çıkar, sporcu çıkar, doktor çıkar, sanatçı çkar. Fakat asla vatan haini çıkmaz.

SEVİM SAY : Yörük yaşantısını gözlerimizde canlandırırmısınız desek?

YAŞAR CELAL CEYLAN : Yörük boyları ve yörükler, yani konar göçerler yükseklere çıkmak, uçsuz bucaksız bozkırlara, yeşil ovalara, kıvrım kıvrım akan derelere, yemyeşil çayırlara, alçak tepelere, pıynarlı yakalara dağlardan bakan, burcu kokulu bitkilerin arasında kabardıcın koyu gölgesine yaslanan, çayıra uzanıp keçilerin çanlarını, erekteki koyunların melemelerini, develerin hataplarındaki havan çanlarını dinleyen, öküzlerin böğürmelerini, sıyırtmacın düdüğüyle beraber duyanlardır.

Atların kişnemesini, horozların ötmesini, köpeklerin havlamasını, kuşların cıvıltısını duyan, kaval sesiyle geçmişe dalan, cura sesiyle uyanan, kemence sesiyle sevdayı hatırlayandır..

Yüce dağlarda dolaşmak yiğitliktir. Tarih boyunca vatanı kuran, kurtaran ve savunan yiğitler, efeler, zeybekler, kızanlar çıkmıştır, Yörük obalarından. Yörükler her zaman asker sayılırlardı, Türk milletinin özünde varlardı. Asker doğup asker ölmeleri de doğaldı. Tarih incelenirse savaştığımız milletler hep yerleşim birimlerini, savunma ve korunma amacıyla kalelerini dağlara, yüksek tepelere kurmuşlardı. Yüksek tepelere yapılmış düşman kalelerine ilk atağı yapan akıncılar, neferler Yörüklerdi. Yörükler dağlara, yükseklere ulaşma sevdasını vatan sevgisi ve hürriyet özlemiyle birleştirilince dayanır mı kaleler? Yörükler tepelere bir bir hakim olunca Türk ordusu zaten savaşı kazanmış sayılırdı. Tarih hep böyle yazılmıştı. O nedenledir ki ordunun öncüleri, akıncıları, uç askerleri, atlıları, neferleri, Alperenleri, Yörüklerin gözü pek yağız delikanlılardan seçilirdi.

SEVİM SAY : Denizli Yörükleri Derneği olarak hedefleriniz arasında neler yer alıyor?

YAŞAR CELAL CEYLAN :Hedeflerimiz arasında, derneğimize gelir kapısı oluşturup, buradan sağlanacak gelirle öğrencilerimize burs vermek, maddi ve manevi destek sağlamak istiyoruz. Yörükleri tek çatı altına toplayıp, güç birliği oluşturmak, benliğimizi, özümüzü yaşatmayı arzuluyoruz. Derneğimizin siyasi partilerle ilgisi yoktur. Bunun için de ‘Ben Türküm, ben Yörüğüm diyen ve vatan haini olmayan herkese derneğimizin kapısı sonuna kadar açıktır.