Araç değer kaybı, bir motorlu taşıtın kaza geçirmesinin ardından ikinci el piyasa bedelindeki düşüşü ifade eder. Değer kaybı hesaplanırken geleneksel yöntemlerin yanı sıra son yıllarda yeni yaklaşımlardan da faydalanılır. Piyasa dinamiklerini temel alan, dinamik algoritma ve yapay zeka gibi destekleri içeren yenilikçi yaklaşımlar şu şekilde listelenebilir.
Arz ve Talep Dengesi
Araç değer kaybı hesaplanırken dikkat alınan piyasa dinamiklerinin başında arz ve talep dengesi gelir. Aynı marka ve modeldeki araçların piyasada yüksek miktarda bulunması, genel olarak değer kaybına yol açabilir. Çünkü potansiyel alıcılar kaza geçmişi olan araçları tercih etmek yerine alternatiflere rahatlıkla yönelebilir. Talebin yüksek olması ise tersine etkiyi beraberinde getirebilir. Yani alıcı çok olduğundan, kaza geçmişi olan araçlar bile kolayca el değiştirebilir.
Marka ve Modelin Piyasa Değeri
Araç kasko değer listesi oluşturulurken marka ve model bilgisi dikkat alınır. Prestijli ve güvenilir markalar tarafından üretilen modeller, değerlerini uzun süre koruyabilir. Bu nedenle hasar sonrasındaki değer kayıpları düşük seviyede kalır. Daha az bilinen ve kaliteleriyle ilgili somut şüpheler bulunan markalara ait modellerin piyasa değerleri ise hasara bağlı olarak dramatik seviyede düşebilir.
Araç Yaşı ve Kilometresi
Araç değer kaybı hesaplanırken piyasa dinamikleri arasında yer alan yaş ve kilometre kriterine de odaklanılır. Sürücülerin tercihine sunulan yeni modeller, genelde daha fazla talep görür. Bu durumun doğal bir sonucu olarak yeni araçların hasar kayıtlarında belirgin artış yaşanabilir. Böylece değer kaybı belirgin seviyeye ulaşabilir. Yaşı ve kilometresi yüksek araçlarda ise değer bazlı kasko hesaplama yapılırken genel aşınma ve eskime göz önünde bulundurulur. Dolayısıyla kaza geçmişi daha az etkili hale gelir.
Kaza Şiddeti ve Onarım Kalitesi
Kazanın şiddeti ve olay sonrasında gerçekleştirilen onarımın kalitesi, değer kaybının ne oranda gerçekleşeceği üzerinde etkili bir diğer piyasa dinamiğidir. Ağır kazalar ve şasi hasarı gibi büyük sorunlar aracın güvenlik seviyesini kayda değer oranda azaltarak değer kaybının dramatik seviyeye çıkmasına yol açabilir. Bu durum, orijinal parçaların kullanıldığı kaliteli onarım süreci ile bir nebze de olsa azaltabilir.
İkinci El Piyasa Koşulları
Belirli segmentteki araçların ikinci el piyasa koşulları, çeşitli algoritmalardan faydalanılarak değer kaybı hesaplaması yapılırken ruhsat sahibi lehine sonuca ulaşılmasını sağlayabilir. Zira SUV veya elektrikli araç modelleri gibi spesifik beklentilere cevap veren araçlarda talep artışına bağlı olarak değer kaybı sınırlı ölçekte gerçekleşebilir. Talebin düşük olduğu segmentlere dahil olan araçlar içinse tersi durumdan söz edilebilir. Yani kaza sonrası değer kaybı yüksek seviyede olabilir.
Ekonomik Etkenler
Döviz kuru ve enflasyon gibi ekonomik faktörler, araç fiyatları üzerinde etkilidir. Bu tür faktörler nedeniyle model bazında meydana gelen fiyat artışları, kaza sonrası değer kaybının yüzdesel olarak daha az hissedilir hale gelmesini mümkün kılabilir. Ekonominin durgun olduğu dönemlerde ise talepteki genel düşüşün etkisiyle kaza geçmişi olan araçlara ilgi azalabilir. Böyle bir senaryoda değer kaybındaki artış daha belirgin seviyeye çıkar.
Kaza Kayılarının Dijitalleşmesi
Sigortacılık ve ekspertiz süreçlerinde dijitalleşmenin etkisiyle kaza kayıtlarına ulaşmak eskiye nazaran kolaylaşmış durumdadır. Alıcı konumundaki kişiler, araç kasko sorgulama gibi hizmetlerden yararlanarak kayıtlara kolayca ulaşıp değer kaybı seviyesi hakkında detaylı bilgi edinebilir. Dijital servisler yardımıyla onarım merkezlerinden gelen bilgilerin gerçek zamanlı analiz edilmesi sağlanabilir ve anında değer kaybı raporuna erişilebilir.
Sürücü Bazlı Risk Değerlemesi
Sigorta şirketleri, araç değer kaybı hesaplama sürecinde sürücü bazlı veri analizi yapar. Bu yeni yaklaşım kapsamında araç sahiplerini sürüş alışkanlıklarına bağlı olarak segmentlere ayırabilir. Örneğin; agresif sürü tarzına sahip kişilere ait araçlarda, kaza sonucunda daha fazla değer kaybı meydana gelebileceği öngörülür.