Denizli’nin Baklan ilçesinde, bir zamanlar Türkiye’nin tarım eğitiminde parlayan yıldızı olarak gösterilen Baklan Tarım Teknolojileri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, bugün sessiz bir çöküşün eşiğinde. Oysa bu okul, yalnızca bir eğitim kurumu değil; geleceğin çiftçilerini, ziraat mühendislerini, tarım girişimcilerini yetiştirecek bir umut kapısı olarak açılmıştı.
Fakat ne yazık ki o umut, ilgisizlik ve bürokratik vurdumduymazlığın kurbanı olmuş durumda.
Son iki yılda okuldan dört öğrenci daha ayrılmış. Dört genç, dört hayal... Her biri toprağa, üretime, geleceğe dair inançlarını yitirerek gitmiş. O sessiz sınıfların, boşalan sıraların ardında büyük bir kayıtsızlık yatıyor.
İki yıldır öğretmensiz bir okul...
Baklan Tarım Lisesi’nin kaderini belirleyen en büyük sorun, inanması güç ama acı bir gerçek: İki yıldır bu okula tek bir öğretmen bile atanmadı.
Tarım gibi stratejik bir alanda eğitim verecek bir okulun öğretmensiz bırakılması, ülkenin geleceğine vurulan bir darbedir. Çünkü öğretmensiz bir okul, susuz bırakılmış bir fidan gibidir — yavaşça kurur, sessizce yok olur.
Bu okul, sadece Baklan’ın değil, tüm Denizli’nin tarımsal vizyonunun bir parçasıydı. Gençlerin tarlada değil teknolojide, alın terinde değil bilgiyle üretim yapacağı bir geleceğin simgesiydi. Şimdi o vizyon, boş koridorlarda yankılanan sessizlikle yer değiştirmiş durumda.
Artık birilerinin ses duyması gerekiyor
Buradan sesleniyorum:
Milli Eğitim Bakanlığı’na, Denizli İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne, yetkili her kuruma...
Baklan Tarım Lisesi’ni kaderine terk etmeyin!
Bu okulun kapıları, yeniden umutla açılmayı bekliyor. Öğretmen atamaları yapılmalı, eksikler giderilmeli, tarım eğitiminin bu önemli merkezi yeniden ayağa kaldırılmalıdır.
Baklan Tarım Lisesi’nin hikayesi sadece bir okulun hikayesi değildir; ihmalin, unutulmuşluğun ve sessiz çığlıkların hikayesidir.
Ama aynı zamanda, yeniden canlandırılırsa Türkiye tarımının umudu olabilir.
O okulun bahçesinde hâlâ filizlenmeyi bekleyen bir gelecek var.
Yeter ki birileri o toprağa yeniden su versin.




