Dostlarım benim öncelikle hepimize geçmiş olsun.

Sevgili kardeşlerim ülke olarak büyük bir afet yaşıyoruz.

Depremin olduğu gün sabah saat 11.00'de Hatay’da olan yavrularımı almak için yola çıktım.

Konya istikametinde ilerledim. Konya Akşehir’den itibaren kar ve tipiden saatte 5-10 km hızla anca ilerleyebildim. En küçük tereddütte ya yoldan çıkacaksın, yada yolda kalacaksın, O esnada inanın inanmayın, Bütün şehirlerden, ilçelerden kurumlara ve belediyelere ait kurtarıcılar, vinçler, ambulanslar, itfaiyeler, AKUT, PAKUT araçları ve niceleri yolda kalma riskine rağmen konvoy konvoy deprem bölgesine gidiyordu bizimle birlikte,

Konya’dan sonra Adana’ya kadar gece boyunca Sıfır görüş, şiddetli tipide, ölümü de göze alıp damadım, oğlum Çağdaş’la birlikte ilerleyip sabah saat 05.00'da Adana’ya inebildik.

Ama ne inme, gece boyu ilerliyorsun yol görünmüyor, önünde bir araba varsa onun ışığını kullanıyorsun. Tipiden araba nerdeyse savrulacak, kar taneleri buz olmuş, kum gibi çarpıyor araca,

Neyse güç bela Hatay Belen'e vardım. Bilen bilir, Belen rampadır, o rampada sanki Türkiye’nin bütün iş makinelerini yığmışlar, Her il ve ilçeden bu araçlar,  trafikten ilerleyemiyorsun,

Benim yavrularım Serinyol'daydı, Hatay’ın girişinde, gittiğimde yavrularımı pijamalarıyla araçta bulabildim. EKMEK YOK, SU YOK, ELEKTRIK YOK, BENZIN YOK,

Nakit paran yoksa aracına benzinde yok, vermiyor benzinci. Kartta paran var geçmiyor, bankamatikler çalışmıyor.

Neyse hemen ölümü de göze alıp duvarları çatlamış binalarına girip acil ihtiyaçlarını alıp, Oğlum Necati'yi Hatay'da geri bırakıp kızımı ve 3 aylık torunumu alıp geri dönmek için bu sefer ADANA, MERSIN, ANTALYA üzerinden geri dönüşe geçtim.

2 nci gün yollarda neredeyse her 4 arabanın 3'u yardıma giden araçlar ve iş makineleriyle doluydu, üzerinde vinç yüklü tırlar Gazipasa, Anamur arasında normalde 1 aracın sığamayacağı virajlı yolda 40-50'le gidiyor. Herkes ölümü göze almış yani. Bu yardım konvoyları okuyabildiğim kadarıyla Antalya, Burdur, Isparta, Burdur, Muğla ve bizim Denizli’nin araç ve personelleriydi, hem yerel belediyelerin hem de devletin resmi araçları,

Yüzde 1 milyon inanıyorum ki bir araç bile HER HANGI BIR PARTINİN IRADESIYLE o yola çıkmamıştır. Vatan sevgisi ve refleksiyle olur bu işler. 

Nihayetinde gecenin 2'de cankurtaran rampasından saatte 10 km hızla inip Çarşamba sabahı eve geldim

İŞİN OZETI, DEVLET, MILLET BIR OLMUŞ ILK ANDAN İTIBAREN DEPREM BOLGESINE AKIN AKIN YARDIMA GITMEYE BASLAMIS,

BOYLE GUNLERDE KULAKTAN DUYMA YALAN BILGILERE ITİBAR ETMEYIN.

Konya, Karapınar’da Arabaya gaz alıyorum. 2-3 kişi konuşuyor, neymiş Pozantı’da otoyol çökmüş, viyadükler yıkılmış, yol kapalıymış, nerden duydunuz diyorum, öyle duyduk diyorlar. Şerefsiz twitteri kullanan provokatörlerin işi, Pozantı’ya vardık, kırk geçitlerde kar bile yok, otoban bomboş, büyük ihtimal bu yalanı duyan dinlenme tesislerinde kalmış,

Böyle zamanlarda yalancıda çok olur, provokatörde çok olur, dediklerinize dikkat edin.

DEVLET BÜYÜKTÜR, DEVLET HER SEYE MUKTEDİRDİR. ILK GUNKI KAR VE TIPI OLMASA INANIN DAHA CABUK ORALARA ULASILIRDI.

O BOLGEDE TÜRKIYENIN HER BELEDIYESINDEN ARAC VE PERSONEL VAR, O ARAC VE PERSONEL SIZLERIN ARAC VE PERSONELINIZ, SIZIN ADINIZA YARDIMA KOSUYOR. YOKSA BIRILERININ ADINA O ISI YAPMIYOR.

BU Arada Hatay'a gidip geldiğim 2 gün boyunca sürekli arayıp durumumuzu takip eden, hal hatırımızı soran bütün dostlarıma şükranlarımı sunarım.

SON OLARAK DİYORUM Kİ, GÜN BİR OLMA GÜNÜDÜR, BİR TEK TÜRKIYE VAR, 85 MILYON KARDEŞIZ ,

Rabbim ölenlere rahmet, yaralılara şifa, o bölgede çalışanlara kolaylıklar versin.

Editör: Tahir Aygün