Erkekler neden aldatır? Sorusunu işliyoruz. Aldatanlar ve aldatılanlar arasında geçen günlerimiz tek eşliliği bitiriyor mu? Sadık kalmanın, eşine sahip çıkmanın ve sevgiyi koruyabilmenin son kullanma tarihi mi var? Hepsini bu yazımızda sizler için derledik.

Evliliğin kutsal bir müessese olduğunu hepimiz biliyoruz. Gelenek, örf ve adetlerine bağlı bir millet olarak evliliğe de önem gösteriyoruz. O halde sorarlar; o kadar uğraşmışsın, evlenmişsin, neden aldatıyorsun? Bu sorunun yanıtı bulmak için gerçek aldatma olaylarına ihtiyaç vardır. Biz de itiraf sitesi yayınlarına göz attık. Erkekler neden aldatır sorusunun cevabını bulmayı bir kenara bırakın, henüz erkeklerin bile ne olduğunu anlamadıklarını bir olayın içine düşüşünü gördük. İşte erkeklerin gözünden gerçek itiraflar…

Erkeklerin Aldatma İtirafları

"36 yaşında avukatım. 10 senelik bir evliliğim vardı. Eşimin çocuğu olmuyordu. Her türlü tedaviyi denedik başaramadık. Eşim bunu takıntı haline getirdi. Çocuk olayını atlatabilseydi şuan eşini aldatan bir koca olmazdım.”

“Erkek adam dediğin aldatır. Bunun sevgiyle alakası yok dostlarım. Eğer mantıklı davranırsanız yakalanmazsınız da.”

“Erkekler neden aldatır diyerek bu işi kalıba sokamazsınız bence. Her insanın kendine özgü bir karakteri var. Ben bir fırsatını bulursam aldatılırım.”

“Seven erkek aldatabilir ama seven adam aldatmaz. Benim kadınlara tavsiyem sadece yakışıklı erkeklerin peşinden koşmamaları.”

“Her erkek aldatır, beceriksiz olanlar yakalanır.”

“Bu işi sadece erkeğin üstüne atmamak gerekir. İlgisizlik, samimiyetsizlik, küçük şeylerden büyük problemler çıkartma ve mutlu olmayı bilmeyen kadınlar gibi birçok şey sevseniz de aldatmanıza iter. Erkek olarak aldatmak kadınların düşündüğü gibi değildir.”

İtirafların tamamını buradan okuyabilirsiniz.

Genel olarak aldatma itiraflarına baktığınızda bir boşluk görürsünüz. Aldatmanın sadece tensel bir faaliyet olmadığının farkında olan erkekler de var, eşini aldatmanın onun kabahati olduğunu düşünen erkekler de… Bu durumda biraz kişiliklere bakmak gerekiyor.

Elbette “Erkek olan aldatır” mantığında olan biriyle hiçbir kadın birlikte olmak istemeyecektir. Bir yuva kurmak, aile olmak ve hayatı paylaşmak isteyen çiftler arasına aldatmanın girmesi, üçüncü bir şahsın ilişkiye dahil olması oldukça zor bir sürecin başlangıcı olmaktadır. Bunun farkında olan bireylerin aldatmaya daha az meyilli oldukları tespit edilmiştir.

İlişkilerin Son Kullanma Tarihi Mi Var?

Bundan 10 yıl önceye kadar aldatma vakalarının sebepleri belirgindi. Psikolog desteği alma ihtiyacı duyan aldatan veya aldatılan bireyler hep aynı döngü içerisinde kavruluyorlardı. Zorunlu evlilikler, görücü usulü evlilikler, eski sevgililerin unutulmaması, beklentilerin karşılanamıyor olması, hayallerin gerçekleşmiyor olması gibi sebepler aldatma ve boşanmaya sürüklüyordu. Ancak günümüzde durum pek de öyle değil. “Bir fırsatını bulup aldatmak” diye bir düşünce akımı yayılıyor. Aldatmanın fırsatı bulunacak bir şey olmadığını idrak edemeyen toplumlarda aşkın, sevginin ve saygının varlığı tehlikede demektir.

Belli eşikleri aşmış ve uzun süreli ilişkilerde heyecanın kalmadığından şikayet eden çiftler “Acaba son kullanma tarihi olan aşklar mı yaşıyoruz?” sorusunu akıllara getiriyor. Aslında durumun temelinde nasıl aşk yaşayacağını bilmemek olabilir mi?