Denizli Haber - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayının konuşulduğu toplantının ardından partisinin Genel İdare Kurulu'nu (GİK) topladı. Yaklaşık 1,5 saat süren kritik toplantının ardından açıklamalarda bulunan Akşener, İYİ Parti dışındaki Millet İttifakı bileşenlerinin tamamının cumhurbaşkanı adayı olarak CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu önerdiğini aktaran Akşener, "İYİ parti dayatmaya mecbur bırakıldı, tercihe zorlandı" dedi. Akşener, cumhurbaşkanı adaylığı için Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'na çağrıda bulundu. 

Dün Saadet Partisi ev sahipliğinde gerçekleşen altılı masa toplantısında liderlerin en önemli gündemi cumhurbaşkanı adayının belirlenmesiydi. Siyasetin gündemi için kritik öneme sahip toplantının ardından 6 liderin imzasıyla, öncekilere göre oldukça kısa olan açıklamada pazartesi günü yapılacak açıklama işaret edilirken İYİ Parti'nin Kılıçdaroğlu'nun adaylığına sıcak bakmadığı iddiaları kulisleri yeniden hareketlendirdi.

KURMAYLARINI TOPLADI

Dün akşam kurmaylarıyla gece geç saatlere kadar görüşen İYİ Parti lideri Meral Akşener bugün de Genel İdare Kurulu'nu (GİK) topladı. 13.30'da başlayan kritik toplantı yaklaşık bir saat sürdü.

Millet İttifakı'nda aday konusunda uzlaşının sağlandığı ifade edilirken İYİ Parti lideri Meral Akşener, Genel İdare Kurulu'nu toplama kararı aldı. 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, altılı masanın 6 Mart Pazartesi günü yapılacak toplantısı öncesi Genel İdare Kurulu (GİK) üyeleriyle bir araya geldi.

Gözlerin çevrildiği Akşener açıklamalarda bulundu. Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Geldiğimiz noktada İYİ Parti bir kıskaca alınmış, bir dayatmaya mecbur bırakılmış, ölümle sıtma arasında bir tercihe zorlanmıştır. Buna boyun eğmeyecektir. Devşirme siyasetin hınk deyicisi olamayacaktır.

2023 yılında milletimiz cumhuriyetimizin yıpratılan değerleri için, demokrasimiz için, bir büyük mücadele verirken ceketimi assam aday ederim diyenlerin karşısında da dimdik durmaya devam edeceğiz. Bizim seçimimiz dün de belliydi, bugün de belli. Karşımıza kim dikilirse dikilsin bizim itirazımız, mücadelemiz dün de aynıydı, bugün de aynı. Biz milletimize bir sör verdik. Milletin sesini duyuran olacağımıza söz verdik. O iradeden korkan değil güç alan olacağımıza söz verdik.

Biz bu günlere kirli pazarlıkları reddederek geldik. Bu doğrultuda siyasetimizin merkezine milletimizi alıp memleketimizi il il, ilçe ilçe gezdik. Nasıl ki dinlediğimiz dertleri, şikayetleri not edip milletimizin sesini duyurduysak iktidara, bizden, muhalefetten olan beklentileri de karşılamak, duyurmak için çalıştık. Biz, İYİ Parti olarak demokrasi inancımız gereği ortak akıl ışığında sorun ve çözümleri konuşabilmeyi aklın gereği gördük.

5 PARTİDEN TEK İSİM

Tüm farklılıklarımıza rağmen, Türkiye için ortak dertlere yönelik güçlendirilmiş parlamenter sistem, anayasa değişikliği teklifi gibi birçok konuda mutabakat sağladık. Dün ortak adayın kim olacağını tartıştık. 5 siyasi parti tek ismi dile getirerek Kılıçdaroğlu'nun adaylığı görüşünü beyan etti. Biz 3 yılı aşkın sokaklarda sıklıkla duyduğumuz, tüm anketlerde de uzun süredir Sayın Erdoğan'a karşı açık ara kazanan iki isim konusunda görüşümüzü beyan ettik. Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu'ydu. Anladık ki küçük hesaplar 85 milyonun kazandığı kutlu bir zafere tercih etmiştir. Şahsi hırslar Türkiye'ye tercih edildi. 

Üzülerek söylüyorum ki altılı masa, millet iradesinin kararlarını yansıtma vasfını kaybetmiştir. Bu masa ortak akıl platformu olmaktan çıkmış. Alternatiflerin kara listeye alındığı bir noter masasına dönüşmüştür. 

İMAMOĞLU VE YAVAŞ'A ÇAĞRI

Ne bir kumar masasında ne de bir noter masasında olmayacağız. 85 milyonun geleceğini tehlikeye atmayacağız. Cumhuriyetimizin yeni asrını göz göre hiç etmeyeceğiz. Milletimizin kazanma ümidini yok etmeyeceğiz. 

Sayın Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'na çağrıda bulunmak istiyorum. Değerli başkanlarım, siz milletin iradesi ile seçildiniz. Tüm engellere rağmen çok çalıştınız. Milletimizi enkazından altında bile yalnız bırakmadınız. Milletimiz sizi göreve çağırıyor. Bu vazife reddedilemez, görmezden gelinemez bir vazifedir. Bu çağrının sahibi millettir. Bu karar milletindir. Bu saatten sonra bizlere düşen bir seçim yapmaktır. Ya şanlı mücadelede milyonlarla yürüyeceğiz ya da trajik hikayede figüranlık yapacağız. Ya tarih yazacağız ya tarih olacağız." 

Editör: Tahir Aygün