Denizli Haber - PAÜ Hastaneleri Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Göksel Altınışık Uygur yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), zararlı gaz, toz, kimyasallara solunum yoluyla maruz kalınması sonucu gelişen, genellikle ilerleyici ve hava yollarında geri dönüşsüz hasarın yol açtığı nefes darlığı, öksürük, balgam şikayetleri ile seyreden yaygın bir hastalıktır. KOAH önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olmakla birlikte, zamanla ilerleyen bir seyir göstermesi, sık alevlenmeleri ve eşlik eden hastalıklar nedeniyle önemli bir sağlık sorunu ve maalesef ölüm nedenidir. Kronik bronşit başka bir hastalıkla açıklanamayan, birbirini izleyen en az iki yıl boyunca, her yıl en az üç ay devam eden öksürük ve balgam çıkarma olması durumunda söz konusu olan KOAH alt grubudur. Amfizem ise, nefes darlığının daha ön planda olduğu, genelde zayıf, göğüs kafesinin ön-arka çapının arttığı, nefes darlığı nedeniyle oturarak ve kollarıyla destek alarak nefes almak zorunda kalan KOAH hastalarının dahil olduğu alt gruptur. Aslında geri dönüşlü hava yolu darlığı ile tanımlanan Astım hastalığı da sigara içilmesi sonucu bu hastalığa KOAH’ın eklenmesi ile geri dönüşsüz hâl alabilmektedir. KOAH için risk faktörlerinin başında, sigara içilmesi gelmektedir. Aktif sigara içiciliği yanında pasif içicilik ve üçüncü el maruziyet de diğer birçok hastalık gibi KOAH gelişmesinde de en önemli nedendir. Bölgemizdeki kırsal kesimlerde sıklıkla tandırlarda kullanılan odun gibi doğal yakıtların (tezek dahil) yanması sonucu ortaya çıkan duman KOAH için ciddi bir risk oluşturur. Mesleki maruziyetler olarak toz, duman, kimyasal gazlarla uzun süreli karşılaşma, sigara dumanındaki zararlı maddelerle iç ortam kirliliği ve kalitesiz kömür kullanılması, egzos dumanı ile dış ortam (hava) kirliliği solunum sisteminin birçok hastalığı arasında KOAH gelişmesinde de çok önemli bir risktir. Ayrıca ailede KOAH tanılı kişilerin olması, genetik yatkınlıkla ortaya çıkan bazı KOAH türleri, yoksulluk, sık enfeksiyon geçirme, sağlıklı yaşam koşullarını elde edememe durumlarında da KOAH gelişmesi daha yüksek olasılıklıdır.”
Prof. Dr. Göksel Altınışık Ergur: KOAH Tedavi Edilebilir, Ancak Önlenmesi Esastır.
Tedavi için nedenlerin ortadan kaldırılması yanında hava yolu darlığını giderip genişlemeyi sağlayacak, bu sayede nefes darlığının biraz olsun gerilemesine yardım edecek ilaçlar yanında ileri hastalık düzeylerinde hastanede ya da gereğinde evde verilen oksijen, solunum makinesi desteklerinin gerekebildiğini belirten Prof. Dr. Göksel Altınışık Ergur sözlerine şöyle devam etti: “Bu tedaviler yeterli gelmediğinde, uygun hastalara akıllı tel olarak da bilinen akciğerin hastalığı yoğun olan kısımlarında hacmi küçültecek işlemlerle yardımcı olunmaya çalışılmaktadır. Tedavilerin KOAH’ı geçirme olanağı olmadığı için sigara başta olmak üzere bütün risk faktörlerinin kontrolü en önemli koşuldur. Hastalığın ilerleyici seyri, akciğer enfeksiyonları başta olmak üzere hava kirliliği gibi birçok nedenle ortaya çıkan alevlenmeleri ve yine sigara ya da ileri yaş ile ilişkili olarak ortaya çıkan ek hastalıkların varlığı eklendiğinde, KOAH küresel ölçekte ciddi bir sağlık sorunudur. Geri dönüşsüz ve ilerleyici nitelikteki hava yollarında daralma, yapı bozukluğu ile giden bir hastalık olup etkeni olan tütün ve tütün ürünlerinin kontrolü (en iyisi hiç başlamak, başlandıysa bir an önce bırakmak), mesleki maruziyetin önlenmesi, hava kirliliğinin ortadan kaldırılmasına yönelik önlemler, erken tanı ile etkili tedaviye hızla başlanması bu sorunla başa çıkmak için en önemli adımlardır. Politik karar alıcılar ve bireylerin ortak ve kararlı çabalarına gereksinim duymaktadır. Bu da ancak geniş kapsamda bir farkındalık ve bilinçlenme ile mümkün olabilir. Nefes alamamanın ve giderek efor kapasitesi azalarak eve, makinelere bağlı olmanın yaşam kalitesini ne denli olumsuz etkileyeceğini bilerek KOAH konusunda farkındalıkla herkesin kendini ve yakın çevresini bu riskten koruması öncelikli amacımızdır”dedi.
