Modern yaşam, hızla akan zamanın peşinden koşturan zihinler yarattı. Her şey bir tık kadar yakında, her cevap hemen bulunabilir, her sorun anında çözülmeliymiş gibi... Bu hız çağında birçok insan, durup düşünmeden kararlar veriyor, bekleyemiyor, tahammül gösteremiyor. Oysa bu aceleciliğin ardında yalnızca dış dünyanın baskısı değil, iç dünyamızdaki çözülmemiş bilinçaltı kalıplar da yatıyor olabilir.

Sabırsızlık, tahammülsüzlük ve acelecilik genellikle "anlık rahatlama ihtiyacının" dışavurumudur. Bilinçaltı düzeyde bir kişi, geçmişte yaşadığı bir belirsizlik, bekleyiş ya da kontrol kaybı deneyiminden dolayı bugün de benzer duygulardan hızla kaçmak isteyebilir. Bu da onu ani kararlar vermeye, olayları hızlandırmaya iter.

Örneğin çocukluk döneminde; "Hızlı olan kazanır, düşünen kaybeder." ,“Hemen şimdi yapmazsan, bir daha şansın olmaz.” mesajını alan bir birey, büyüdüğünde hareketsiz kalmayı zayıflık olarak görebilir. Ya da sürekli eleştirilen bir çocuk, "doğruyu bulana kadar bekleyemem, hemen karar verip yanılmayı göze almalıyım" düşüncesiyle hareket edebilir.

Bilinçaltı koçlukta bu tür tepkilerin kaynağına inilir. Hangi inanç sistemleri bu sabırsızlığı doğuruyor? Bireyin içindeki hangi çocuk hali hala onaylanmak, görünür olmak ya da bir sonuca ulaşmak için çırpınıyor?

Bir danışanım, her ilişkisinde birkaç hafta içinde ciddi kararlar alıp hızlıca bağlanıyor ve sonrasında pişmanlık yaşıyordu. Seanslarımızda ortaya çıktı ki, çocukluk döneminde annesiyle güvenli bir bağ kuramayan bu kişi, "ne olur ne olmaz, duygusal yakınlığı hemen sağlamalıyım" düşüncesiyle hareket ediyordu. Aceleciliği aslında bir güvenlik arayışının maskesiydi.

Sürücülere Sessiz Tuzak: Maket Polis Araçları Gerçek Radarlarla Donatıldı!
Sürücülere Sessiz Tuzak: Maket Polis Araçları Gerçek Radarlarla Donatıldı!
İçeriği Görüntüle

Acelecilik, sadece bir kişilik özelliği değil, bilinçaltındaki duygusal açlıkların bir sonucu olabilir. Sabırsızlığımızı ve tahammülsüzlüğümüzü yargılamadan önce onlara merakla yaklaşmalıyız.

Hangi inanç bizi bu hızın içine itiyor? Hangi korkumuz bizi beklemekten alıkoyuyor?

Bilinçaltı koçluk bu sorulara cevap arayanlara derin, dönüştürücü bir alan açar. Acele kararlar yerine, içsel farkındalıkla alınmış, kalpten gelen seçimler hayatımızı şekillendirmeye başladığında; sabır da, tahammül de bir yük değil, birer içsel güç haline gelir.

Bu haftaki konuda harika bir kitap olan Matt Haig’in  "Zamanı Durdurmanın Yolları" adlı kitabını sizler için seçtim. Şimdiden farkındalık ve huzur dolu okumalar diliyorum.

Sağlıcakla kalın…