PamukkaleHaber.com / Gündem Servisi
Yalova'nın gündemine bomba gibi düşen ve tüm Türkiye’nin merakla takip ettiği şarkıcı Güllü’nün şüpheli ölümü soruşturmasında önemli adımlar atılıyor. Altıncı kattaki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybeden sanatçının dosyasında, hem gözaltı sayısı hem de suçlamanın boyutu dikkat çekici şekilde büyüdü.
YURT DIŞINA KAÇMAK İSTERKEN YAKALANDILAR
Soruşturmanın kilit isimleri olarak görülen şarkıcı Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu, haklarında gözaltı kararı çıkarılmasının ardından yurt dışına kaçma hazırlığındayken İstanbul'da yakalandı. Yalova’ya getirilen şüphelilerin emniyetteki sorguları derinlemesine devam ediyor.
👥 GÖZALTI SAYISI NEDEN 4’E ÇIKTI?
Başlatılan operasyonlar sonucunda gözaltı sayısı 4'e yükseldi. Emniyet güçleri, kilit şüpheliler Gülter ve Ulu'nun yakalanmasına odaklanırken, kaçış planına yardım eden kişileri de tespit etti:
Yeni Gözaltılar: İkilinin Yalova’dan İstanbul’a gitmesine aracılık eden kişi ve İstanbul’da konakladıkları evin sahibi de gözaltına alındı.
Serbest Bırakılan: Yakalama sırasında aynı evde bulunan 17 yaşındaki İrem isimli genç ise ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
Bu yeni gözaltılarla birlikte, şüpheli ölümle bağlantılı toplam kişi sayısı dört oldu.
SUÇLAMA: 'KASTEN ÖLDÜRME' VE GİZLİLİK KARARI
Teknik takip sonucunda yakalanan Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu hakkındaki suçlama, 'kasten öldürme' şüphesi üzerinden yürütülüyor. Soruşturmayı yöneten Yalova Cumhuriyet Başsavcısı Duygu Bayar Öksüz'ün açıklamaları, dosyanın ne kadar titizlikle incelendiğini ortaya koyuyor:
"Dosyada gizlilik kararı var. İğneyle kuyu kazar gibi ayrıntılı, dikkatli, gizli bir soruşturma yürüttük. Somut delilleri yakalayabilmek için titiz çalıştık. Somut delillerle karşılarına çıkmamız gerekirdi."
Başsavcılık, dosyaya kuvvetli ve somut delillerin eklendiğini belirtirken, olası bir hataya yer vermemek adına gizlilik kararı getirildiğini vurguladı.
İFADELERDEKİ ÇELİŞKİLER DİKKAT ÇEKİYOR
Şüphelilerin verdikleri ifadelerdeki ciddi tutarsızlıklar, olayın kaza değil, bir cinayet olabileceği şüphesini artırıyor. Bilirkişilerin olay yerinde yaptığı incelemelerde:
Şüphelilerin ilk ifadeleri ile olay yeri canlandırması arasında uyumsuzluklar tespit edildi.
Her iki şüphelinin de farklı zamanlarda toplam üç kez verdikleri ifadelerde ciddi çelişkiler bulunduğu bildirildi.
Bu çelişkili ifadeler, soruşturmanın seyrini 'kasten öldürme' şüphesi yönünde güçlendiriyor.
