Denizli Haber - DÜNYA 2020 yılına COVID-19 salgını ile girdi. Türkiye dünyada hızla yayılan bu virüsün ülkeye gelmesini geciktirecek önlemler alırken, 10 Mart günü ilk vaka ile karşılaşıldı. O günden itibaren hayatımızda birçok şey değişti. Bugün itibarıyla tamamen bitirilemese de virüsle savaşta önemli mesafe alındı. Bu nedenle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de yeni normal, yani kontrollü sosyal yaşam benimsendi. Bu kararla birlikte AVM'ler, lokantalar, kafeler, pazar yerleri, kreşler, camiler, kuaförler, marketler, ofisler ve daha birçok mekan vatandaşları "yeni normal kurallara" göre ağırlayacak. Sokaklar, sahiller daha çok insan barındıracak. PROF. YAMANEL: HAYATİ ÖNEMDE Yeni normalin en önemli kuralı ise sosyal mesafe, maske ve hijyen. Artık sadece kendi sağlığımızı korumak için değil, sevdiklerimizin sağlığını da korumak adına bu kurallara uymak hayati bir önem taşıyor. Yeni alışkanlıklarla ilgili Hürriyet'e bilgi veren Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel, "Türk vatandaşları olarak çok sıcak kanlı bir milletiz. En büyük özelliklerimizden biri bu. Büyüklerimizin elini öpmeyi, aile üyeleri ile bir araya gelmeyi, çocuklarımızı kucaklamayı, öpmeyi çok severiz. Ancak karşımızda yayılmayı çok seven bir virüs var. Bu nedenle bunları biraz daha ertelememiz gerekiyor. Global bir bağışıklık kazanılana kadar yeni normali benimsemeliyiz. Maske takmak, sosyal mesafeye uymak, hijyen kurallarını yerine getirmek ve mümkün olduğunca kalabalık oluşturmamak yeni normalimiz olmalı" dedi. PROF. ÖZLÜ: VİRÜSLE YAŞAMAK Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü ise yavaş yavaş normale dönüşün başladığını belirterek, "Ancak virüs bir yere gitmiş değil. Her gün bine yakın yurttaşımızı hastalandırıyor, ortalama 30'u aşkın vatandaşımızı da öldürüyor" dedi. Prof. Dr. Özlü şunları söyledi: "Virüsü yok sayarak hareket edemeyiz ama virüsle yaşamanın bir yolunu da bulmak zorundayız. Hayat, ihtiyaçlar devam ediyor. Biz de normale döneceğiz ama virüse fırsat vermeyeceğiz. Bunun için sosyal mesafe, maske kullanımı, kişisel ve çevre hijyeni çok önemli. Akrabalarımızla bir araya gelip kucaklaştığımızda sosyal mesafeyi korumamış oluyoruz. Bu dönemde ziyarete gidilebilecek, ancak mesafe korunacak. UYMAYANLARI KİBARCA UYARALIM Tatile tabii ki gidilecek, ancak tenha bir yerde dolaşıyorsanız, örneğin ormanlık bir alanda maske takmanıza gerek olmayabilir. Kalabalık bir ortama yaklaşırken ise o maske kesinlikle takılacak. Ama 'Maske taktık artık sosyal mesafeye gerek yok' diye düşünülmemesi gerekiyor. Bizi asıl koruyan şey sosyal mesafe. Eskiden yaptığımız her şeyi bu kurallara uyarak yapabiliriz. Tabii bu kurallara sadece biz değil, herkes uyacak. Çünkü birimiz güvende değilsek hiçbirimiz güvende değiliz. Uymayanları da kibarca uyarmamız gerekecek." NELER DEĞİŞİYOR? * 14 büyükşehir ile Zonguldak'ta uygulanan seyahat yasağı sona erdi. * Lokanta, restoran, kafe, pastane, kıraathane, kahvehane, çay bahçesi, dernek lokalleri (iskambil, okey, tavla oyunları ve nargile satışları ile doğrudan temasa neden olacak şekilde dans ve oyun amacıyla yapılan canlı müzik faaliyetleri hariç olmak üzere) açıldı. * Kreşler faaliyete başladı. * Kamuda esnek çalışma bitti. * Sürücü, yabancı dil, bilgisayar kursları gibi kurslar kapılarını açtı. * Yüzme havuzu, kaplıca, hamam, sauna, SPA merkezleri gibi işletmeler açık. * Park ve bahçeler, piknik alanları, mesire ve ören yerleri ile sahillerde (plajlar) piknik, spor, yürüyüş, gezi, balık tutma serbest. * Giyim pazarları (sosyete pazarı) kuruluyor. * Milli Saraylar'a bağlı müzeler 75 gün sonra bugün yeniden ziyaretçileriyle buluşuyor. * Havayolu şirketleri iç hat seferlerine başladı. * 65 yaş ve üzeri vatandaşların Seyahat İzin Belgesi almaları ve gidecekleri illerden en az bir ay boyunca dönmemek şartı ile tek yönlü olarak seyahat edebilmeleri uygulamasına devam edilecek. * Sokağa çıkma kısıtlaması devam eden 18 yaş ve altı çocuklar, yanlarında veli/vasisinin bulunması şartıyla Seyahat İzin Belgesi almadan şehir içi ve şehirlerarası yolculuk yapabilecek.