Denizli Haber - Dünya genelinde Eris (EG 5.1) ve Pirola (BA.2.86) varyantları gittikçe yaygın hale gelmeye başladı. Covid-19’u neredeyse tamamen gündemimizden çıkardığımız şu günlerde uzmanlar ülkemizde de vakaların arttığını söylüyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da cuma günü yaptığı açıklama ile ülkemizde Eris varyantının tespit edildiğini duyurdu, “Endişe konusu sayılmayacak bir gelişme. Hasta etme gücünün (virülansının) düşüklüğünü bildiğimiz Eris varyantı Referans Laboratuvarımızda yapılan incelemede 9 kişide görüldü. Yurtdışı temaslı ve aynı ildeler. Mevcut tedbirlere ve gündelik hayatımıza devam edeceğiz. Durum başka ülkelerde yaygın, bizde de ortaya çıkması muhtemeldi. Büyüklerimizi, kronik hastalarımızı koruyacağız” ifadelerine yer verdi.

Ülkemizde de görüldüğü açıklanan, dünyada baskın hale gelen Eris varyantı ile Pirola varyantı büyük bir tehlike arz ediyor mu? - Son günlerde sıklıkla konuşulan “Yeniden kapanmalar olabilir” iddiaları gerçek olabilir mi? - Özellikle okula giden öğrenciler ve öğretmenler başta olmak üzere kapalı/kalabalık alanlarda vakit geçirenler nelere dikkat etmeli? - Yeni varyantları ayırt edebileceğimiz belirtiler var mı? İşte Eris ve Pirola varyantlarıyla ilgili merak edilen her şey…

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Faruk Aydın, “Yeni varyantlara yönelik çalışmalar devam ederken bir yandan da aşılar onay aldı ve kullanıma başlanması bekleniyor. Yeni aşıların kullanımına izin verilmesi bile Covid 19’un Avrupa’da, ABD’de ciddiye alındığını, bu işe dikkat edildiğini, önemsendiğini gösteriyor” dedi ve maalesef ülkemizde ise bu durumun artık önemsenmediğini söyledi: “Ülkemizde ise Covid-19 ile ilgili motivasyon kaybedilmiş durumda. İnsanlar yeni gelişmeleri kaldıramaz hale geldi.”

PANDEMİNİN İLK DÖNEMLERİNE GÖRE ÇOK DAHA GÜÇLÜ DURUMDAYIZ

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Kayhan Uğuz da artık ne tür bir mikroorganizma ile savaştığımızı bildiğimiz ve elimizde geliştirilmiş aşılar olduğu için pandeminin ilk dönemlerine göre çok daha güçlü durumda olduğumuzun altını çizdi ve ekledi: “Ama şunu unutmayalım ki; kaynağı, sebebi ne olursa olsun salgınlar dünya tarihinde hep olmuştur ve olacaktır. Hekimler olarak bizlerin, toplumun ve ülkemiz sağlık otoritelerinin görevi bu yaşadığımız pandemi sürecinden çıkarabileceğiniz dersleri alıp, bir sonrakine daha hazırlıklı olabilmektir.”

AKA ARTIŞI VARYANTTAN ÇOK KAPALI ALANLARA GEÇİŞ İLE AÇIKLANABİLİR

“Şu an için tüm dünyada 50’den fazla ülkede görülen ve baskın varyant haline gelen Eris varyantı son haftalarda, özellikle kış şartlarının başladığı kuzey yarımkürede vaka sayılarında yarıya yakın artışa yol açmış gibi görünse de bu artış yeni varyantların etkisinden daha çok kış şartları ve insanların kapalı ortamlara geçişi ile toplu yaşamaya tekrar dönmesi ile açıklanabilir” diyen Dr. Uğuz, “Eris varyantının önceki varyantlara göre daha ağır bir klinik oluşturduğuna dair elimizde önemli bir kanıt yok ama daha kolay yayıldığıyla ilgili kanıt olmasa da gözlemler mevcut. Zaten yeni varyantlardan daha kolay yayılan, daha çabuk hücre içine yerleşen tiplerin baskın hale gelmesi beklenen bir sonuçtur. Ama asıl önemli olan yeni varyantların daha ağır hastalık nedeni olmaması yani daha ağır ve ölümcül seyretmemesidir” ifadelerine yer verdi.

ÇOCUKLAR TAŞIYICI GÖREVİ GÖRÜYOR

Prof. Dr. Aydın, virüsün yayılımı ile ilgili çok önemli bir noktaya dikkat çekti, “Okulların açılması, soğuk havalarda insanların kapalı ortamlarda, kalabalık yerlerde daha fazla vakit geçirmeye başlaması mikroorganizmaların insandan insana geçerek yaşamını sürdürebilmesine imkân tanıyor. Çocuklar da bu konuda iyi bir vektörel görev görüyorlar; birinden alıp başka birine taşıma konusunda mikroorganizmaları sevindiriyorlar. Özellikle sağlıklı çocukların bazı hastalıkları asemptomatik şekilde geçirebildiğini de göz önünde bulundurursak, taşıyıcı görevi gördüklerini söyleyebiliriz” dedi.

Editör: Tahir Aygün