Kudüs’ün; İslam dünyasının kalbi ve Filistin Devletinin başkenti olduğunu vurgulayan Başkan Filiz; “ Kudüs İsrail'e ait değildir. Trump’un, sözde Ortadoğu barış planını açıklarken, Kudüs'ün İsrail'in "bölünmez" başkenti olarak kabul edileceğini ve planın Filistinliler için son şans olduğunu ifade etmesi kabul edilemez bir açıklamadır. Trump ve Netanyahu kendi siyasi gelecekleri için kirli siyasi bir oyun oynuyorlar ve kutsal bölgeleri siyasete alet ediyorlar” açıklamalarında bulundu. Planın zamanlamasının da dikkat çekici olduğunu belirten Başkan Filiz; “İki lider de ülkelerinde siyasi hayatları için mücadele veriyor. Senato'da Trump'ın azil yargılaması sürerken İsrail Başsavcılığı da Netanyahu hakkında yolsuzluktan iddianame hazırladı” dedi. Başkan Filiz yaptığı yazılı açıklamada devamla şu ifadelere yer verdi: “ İnsanlık tarihi kadar eski ve köklü bir geçmişe sahip olan Kudüs, insanlığın kadim silüeti, bağımsız Filistin Devleti’nin başkentidir. Kudüs; tüm Müslümanların göz bebeğidir, namusudur, kutsalıdır. Mescid-i Aksâ başta olmak üzere, Kudüs’teki bütün kutsal mekânların mevcut statüsünün korunması ve gereken saygının gösterilmesi Filistin ve Ortadoğu barışı açısından son derece önemlidir. Hiç kimsenin bölge üzerinde tek taraflı, keyfi birtakım kararlar almaya hakkı ve haddi de yoktur. Bu sözde barış planının İsrail'in işgalini ve yerleşim birimlerini meşru kılmaya yönelik bir açıklamadan başka bir şey değildir. Bu plan sahadaki duruma dair adil bir değerlendirme içeren uygulanabilir bir plan değildir. Filistin topraklarını gasp etmeyi hedefleyen, Filistinlilerin haklarını yok sayan,İsrail'in işgal ve zulmünü meşrulaştırmaya yönelik bir ilhak planıdır. Söz konusu plan ile Filistin adeta yok sayılarak bölgedeki sorun daha da derinleştirilecektir. Açıklanan plan, barışa ve çözüme hizmet etmeyecektir. Adil olmayan bu planın yaşaması mümkün değildir Bazı Arap ülkeleri sırtını dönse de biz Filistin’in ve Kudüs-ü Şerif’in hukukunu korumak için uluslararası kurumları harekete geçirmeye ve dünyaya bu meseleyi anlatmaya devam etmekle mükellefiz. Kudüs’ün bu durumu yalnızca Filistinlilerin şahsi sorunu değildir. Kudüs, İslam aleminin onuru, namusu, harim-i ismetidir. Bu dava, hepimizin ortak davası, hepimizin ortak meselesidir. Filistin'i bütünüyle dışlayan, bu tek taraf planı yok sayıyor ve esefle kınıyoruz. Trump, abluka altında zor koşullarda yaşamlarını sürdürmeye çalışan Filistinlileri yatırım ve iş vaadi üzerinden bu plana razı etmeyi hesaplıyor . Bu “barış” aslında Filistin’e İsrail işgali karşısında bütün meşru haklarından feragat etmesi ve sembolik bir devlet olmayı kabul etmeyi dayatmaktadır. Bu yüzden daima haklı davasında Filistin halkının yanında olmaya devam edeceğiz.”