Sosyal medyanın kapsamı günümüzde oldukça genişledi ve yaşantımıza da hızlıca girdi. Gün geçtikçe de bu hız ve kapsam şiddetini daha da artırarak yayılmakta…

Önceleri hayatımızda bu alanda yalnızca radyo ve televizyonu sayabilirken, şimdi bilişim çağındayız dolayısıyla internet üzerinden bilgisayarla evlerimizde, akıllı telefonlarla da çanta ve ceplerimizdeki yerlerini olanca hızı ile aldılar…

Erişimin kolaylaşması tabii ki bizlerinde oldukça işine geldi. Eskiden zaman, enerji ve emek harcayarak yaptığımız birçok işi kolayca oturduğumuz yerden yapmaya başladık.

Her şeyden önce o ödeme noktalarındaki kuyruklarda beklediğimiz ve bankalarda sıkıntı içinde harcadığımız zamanlarda bize kaldı…

Tabiî ki bu anlamda kolaylık ve yenilikten geri kalmak olmazdı. Özellikle de gençler oldukça hızlı bir şekilde bu sistemin içine girmişlerdi. Biz orta yaş gurubunu da yavaş yavaş içine almaya başlamıştı. Neredeyse gençler ve orta yaş derken, bütün kesimleri getirdiği kolaylıklar ve erişimdeki cazibesi ile hızlıca içine çekmişti…

Ama ne yazık ki getirdikleri kadarda götürdükleri vardı…

Özellikle ilişkiler daha bir sanal yaşanmaya başlanmıştı. O içten samimi, yan yana can cana olan birliktelikler, daha bir uzaklaşmış daha bir sanallaşmıştı. Gün geçtikçe de insanlar sosyalleştiklerini zannederek, gittikçe yalnızlaşmaya evlerine odalarına kapanmaya başlamıştı…

Öncellikle de yalnızlaşan çocuklar ve gençler sanal alemlerde birtakım oyunlarla oyalanmaya başlamış ve gün geçtikçe de bu oyunların bağımlısı haline gelmeye başlamışlardı…

Maalesef oyunlarla güle oynaya evimize, ülkemize gelen tehlikenin farkına bile varamadan, o tehditlerin ne denli büyük olduğunun farkında bile olamadan, toplum olarak tehlikeli boyutları yaşamaya başladık bile…

Öncelikle toplumumuzdaki bizi biz yapan değerlerimizi hızlıca kaybetmeye başladık…

Çocuk ve gençlerimiz sanal alemdeki yanlış yönlendirmelerle, maalesef ki doğru ve yanlış ayrımını bile kavrayamaz duruma geldiler. Yanlış ve yaşadıkları topluma aykırı davranışları bile doğru gibi algılayarak, çok doğal bir akış içerisinde göstermeye başladılar…

Eskiden sokakta arkadaşları ile oynayarak, bu sayede hem sosyalleşip hem gurup çalışmasını öğrenerek bir taraftan da spor yapan çocuklarımız, bu önlerindeki sanal ekranların bağımlısı olmaya başladıklarından buyana, daha çok batılı toplumlarda yaşanan obezite sorunu, bizim çocuklarımız ve yetişkinlerimizde de fazlaca görülmeye başlandı…

Bununla da kalmadık, ne yazık ki canice canavara dönüşen, insanlara zarar veren ve bu verdiği zararın bile farkında olamayan duyarsız bir topluma dönüşmeye mi başladık acaba…

Bu korkulan sonuçların olmaması adına özellikle ailelere, anne ve babalara, aile büyüklerine çok fazla iş düşmektedir.

Öncelikle yapılması gerekenleri kısaca sıralayacak olursak;

• Çocukların sosyal medyada geçirmiş olduğu vakit sınırlanmalı

• Özellikle internet üzerinden erişim sınırlanmalı

• Anne ve babalar çocuklarının sanal alemde nerelerde dolaştığını mutlaka kontrol etmeli ve çok uyanık olmalı. İnanın çocuklarımız zannettiğimizden çok daha uyanık

• Çocuk ve gençlerin arkadaş çevrelerine ve paylaşımlarına çok dikkat edilmeli

• Çocuk oyunları, yetkili kuruluşlar tarafından çok ayrıntılı olarak incelenip denetlenmeli v.b.

• Çocuk ve gençlerimiz ilgi alanları doğrultusunda spor ve müziğe yönlendirilmeli

• Çocuk ve gençlerin bizim geleceğimiz olduğu asla unutulmamalı…

Sonuç olarak doğru seçim yapıldığında güzelliklere hizmet eden sosyal medya, yanlış seçimlerle de bir o kadar zararlı ve can acıtan boyutlara da gelebiliyor.

Son günlerde bununla ilgili olumsuz haberler mutlaka dikkatinizi çekmiştir…

Aman dikkaaaatttt…

YARARLI VE GÜZEL PAYLAŞIMLARLA HOŞÇAKALIN