Renkleri netleştirdiğim dönemdeyim. Yeşilyeşil demek. Fıstıkmış, zeytinmiş, otmuş çok da ilgilendirmiyor. Doğa içerisinde en net yeşil hangisi ise o.  Mavi de mavi olsun. Gecesiymiş, boncuğuymuş, petrolüymüş çok da umurumda değil. Renkler netleştikçe hayat netleşiyor.  Ama kırmızıyı çözmek biraz daha zor geliyor.Narçiçeği tonu da var, bordosu da.

 

Bir internet sitesinde kırmızı rengin tanımlaması dikkatimi çekti bu noktada. “Kırmızı renk fiziksel anlamda hareketliliği, dinamizmi ve gençliği; duygusal anlamda ise mutluluğu, azim ve kararlılığı ifade eder.” diyordu. Düşündüm ve dedim ki fiziksel anlamda gençliğimden, duygusal anlamda da mutluluk ve yaşama azmimden vazgeçmek istemediğimden mi zorlanıyorum kırmızıda?

 

Kabul ediyorum, kırmızı rengi çözemedim. Şimdi kırmızıyı suçlar gibi olmak istemem ama hayattaki karşılığını düşününce zor bir renk. Gençken anlamını bile düşünme gereğini duymadığımız renk, orta yaşlara gelmeye başlayınca anlam kazanıyor sanırım. Yaşayamadıklarımız ile yaşadıklarımızı kıyaslatıyor. Yapamadıklarımızla hayatın bize yaptırdıklarını da sorgulatıyor. Narçiçeği rengini severim derken bir de bakıyoruz bordo kazak giymişiz üzerimize. İçimizde narçiçeğinin çılgınlığı dururken, bordo ile çok da renksiz değilim demişiz belki de.

 

İnsanların arasındaki ilişkiler de yıllar içinde soluklaşmış, belirsiz bir renge dönüşmüşolabiliyor ama dış görüntüde bordo ile idare edilmiyor mu?  İlişki yıllar içerisinde ya rengini koruyamamış, ya da baştan yapılan seçimlerde ayrı hayat kırmızısı saklanıp ortak bir ton seçilerek bizim rengimiz denilmiş de olabiliyor.

 

Sadece seçim yapmayı tecrübeettiğimiz yaşlara geldiğimizde bazı renkleri ön plana alıp, bazı renklerin hayatımızdaki önemini azaltmayı öğrenmişiz.Her rengi hayatımızda bir dönem yer almış bir karakter olarak değerlendirsek,tıpkı narçiçeği rengini sevip bordo kazak giymek gibi ilişkilerimizi de belirlediğimizi fark edebiliriz.İçimizde sakladığımızçok renkli kayıt dışı sevgilerin yerini alangrinin belirgin ruh halini saklamak için bordo ile yaşanan mecburiyetler gibi…