Esin Aysan Pişik | Yaşam Koçu, Bilinçaltı & Regresyon Terapisti
Esin Aysan Pişik | Yaşam Koçu, Bilinçaltı & Regresyon Terapisti
Eylül ayı geldiğinde sadece öğrenciler değil, aynı zamanda veliler ve öğretmenler de yeni bir sürecin içine girer. Yeni okul yılı, tıpkı hayatın dönüm noktaları gibi, heyecanla birlikte belirsizlikleri, kaygıları ve beklentileri de beraberinde getirir. Bu noktada yaşam koçu ve bilinçaltı terapisti gözüyle baktığımızda, bu sürecin yalnızca dersler ve sınavlardan ibaret olmadığını, bilinçaltında güçlü duygusal kalıplar uyandırdığını görürüz.
Öğrenciler için okul sadece öğrenme alanı değil, aynı zamanda kendilerini ifade ettikleri, kabul görme ve başarı arayışına girdikleri bir sosyal arenadır. Yeni öğretmenler, yeni arkadaşlar, yeni kurallar… Hepsi bilinçaltında güven ihtiyacını harekete geçirir. Öğrencinin bu dönemde yaşadığı kaygılar çoğu zaman “başaramazsam”, “arkadaş bulamazsam” ya da “öğretmenim beni sevmezse” gibi görünmez düşüncelerin ürünüdür. Doğru yönlendirme ile bu kaygılar, özgüvenin güçlenmesine dönüşebilir.
Okul açıldığında aslında velilerin bilinçaltında da yeni bir dönem başlar. Çocuğunun başarısı, mutluluğu, sosyal çevresi konusunda kaygılar artabilir. “Acaba yeterince destek olabilecek miyim?” ya da “Çocuğum diğerlerinden geri kalır mı?” soruları sıkça görülür. Burada ebeveynlerin hatırlaması gereken en önemli nokta, çocuğun başarısının yalnızca notlarla değil; özgüveni, uyum becerileri ve içsel huzuru ile ölçüldüğüdür. Veli, önce kendi kaygılarını dönüştürdüğünde çocuğuna çok daha güçlü bir destek alanı açar.
Yeni dönemin görünmeyen kahramanları ise öğretmenlerdir. Onlar da bilinçaltında “Sınıfıma yetebilir miyim?”, “Her öğrenciye hakkıyla ulaşabilir miyim?” sorularını taşır. Eğitim yalnızca bilgi aktarımı değil, aynı zamanda bir rehberlik yolculuğudur. Öğretmenin kendi duygusal dengesi, öğrencilerin enerjisine doğrudan yansır. Kendini iyi hisseden öğretmen, çocukların hayatına da ışık olur.
Okulların açıldığı bu dönemde hepimiz, farklı roller içinde aynı sahnedeyiz: öğrenci, veli ve öğretmen. Ve aslında hepimizin ortak ihtiyacı; anlaşılmak, desteklenmek ve değer görmek. Yaşam koçu ve bilinçaltı terapisi bakışıyla söylenebilecek en önemli şey şudur: Başarı, yalnızca derslerde değil; bilinçaltında güven duygusunun pekişmesinde, sevginin paylaşılmasında ve farkındalıkla yol alınmasında doğar. Bu dönemde bir uzmandan destek almak kişisel gelişim ve farklı bakış açısı kazanmak açısından çok önemlidir.
Yeni eğitim-öğretim yılı hepimiz için sadece bilgi değil, aynı zamanda içsel büyüme yolculuğu olsun.
Sağlıcakla kalın…
