Esin Aysan Pişik | Yaşam Koçu, Bilinçaltı & Regresyon Terapisti

Günümüzde birçok kişi yapılacaklar listesiyle yaşıyor ama çoğu zaman bu liste sadece zihinsel bir yük olmaktan öteye gidemiyor. “Bugün başlamalıydım”, “Aslında bitirebilirdim”, “Yine erteledim”… Bu cümleler sana da tanıdık geliyor mu? Sürekli ertelemek sadece bir tembellik hali değildir; bazen bilinçaltımızın sessiz ama güçlü bir direnişidir. Ve bu direnişin kökeni, çoğu zaman duygusal blokajlara uzanır.

Erteleme alışkanlığı, yüzeyde zaman yönetimi ya da motivasyon eksikliği gibi görünse de, derinlerde başka dinamikler çalışır. Bilinçaltı, kişiyi güvende tutmakla görevli bir sistemdir. Yeni bir şeye başlamak, başarıya veya başarısızlığa maruz kalmak, takdir edilmek ya da eleştirilmek, bilinçaltı için potansiyel tehditler olabilir.

Örneğin; “Mükemmeliyetçilik”, "Ya yeterince iyi olmazsa?" düşüncesiyle başlamak zor gelir. Çünkü bilinçaltı, kusursuz olmama ihtimalini tehdit gibi algılar. Ya da “Başarısızlık korkusu” Küçük yaşta yapılan bir hata sonrası “beceriksizsin” gibi bir etiketle karşılaşmış bir çocuk, yetişkinlikte benzer durumlardan kaçınmak için ertelemeye sarılabilir. “Yetersizlik duygusu”, “Zaten ben bunu başaramam” gibi içsel inançlar harekete geçmeyi anlamsızlaştırır.

Bu örneklerin hepsi bilinçaltında kayıtlı inançlar, bastırılmış duygular ya da çocuklukta yaşanmış küçük ama etkili deneyimlerden kaynaklanır.

Ertelemek, yolda ilerlemeye çalışan ama el freni çekili kalmış bir arabayı sürmeye benzer. Gaz pedalına basarsın, hedef bellidir, ama bir türlü hareket edemezsin. Zihinsel çaban vardır, ama içten gelen görünmez bir direnç seni yerinde tutar. İşte o el freni, çoğu zaman çocukluktan taşınan korkular, inanç kalıpları ve bastırılmış duygulardır.

Erteleme alışkanlığı, çözülmesi gereken bir zaman yönetimi problemi değil, anlaşılması gereken bir duygusal mesajdır. Kendimize kızmak yerine, "Ben neden ertelemek zorunda hissediyorum?" diye sormayı denemeliyiz. Bu sorunun cevabı, çoğu zaman bilinçaltında gizlidir.

Bir davranışı değiştirmek istiyorsak, önce onu yaratan sistemi anlamalıyız. Ve bu da, kişinin kendi iç dünyasına cesurca bakmasıyla mümkün olur. Ertelemenin ardındaki duyguları görmek, onları dönüştürmenin ilk adımıdır.

Farkındalık Sorularını kendinize sorun; Ertelediğim şey beni hangi duyguyla yüzleştiriyor? Ertelemenin bana sağladığı “gizli kazanç” ne olabilir? (Örn. sorumluluktan kaçmak, eleştiriden korunmak, dinlenmek)

Bu haftaki konuda harika bir kitap olan Brianna Wiest’ in “Dağ Sensin: Kendini Sabote Etmeyi Öz Hakimiyete Dönüştürmek” adlı kitabını sizler için seçtim. Şimdiden farkındalık ve huzur dolu okumalar diliyorum.

Sağlıcakla kalın…