Bir toplumda eskilerden kalmış olması ile saygın tutulup kuşaktan kuşağa aktarılan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, töreler ve davranışların tamamını gelenek diye adlandırırız.

Anadolu’muzda günümüze kadar varlığını sürdürmüş olan düğün, asker uğurlama, sünnet doğum gibi geleneklerimiz vardır. Toplumu toplum yapan unsurlar arasında gelenek ve görenekler önemli bir yer tutar. Ayrıca gelenek ve göreneklerimiz insanlara köklerini ve geçmişini hatırlattığı gibi, bugünümüzle ve yarınımızla sağlam temeller kurmamızı da sağlar.

381765569_342346238176844_867679278352575637_n

Fakat ne acıdır ki yaşadığımız zaman diliminde insanların bağını güçlendiren bu önemli geleneklerden “komşuluk” neredeyse tarihe karışmak üzere.

Günümüzde aynı apartmanda, mahallede ve sokakta yaşayanlar birbirine tamamen yabancı haline gelmiş durumda.

İşte yan komşunun bile kim olduğunun bilinmediği, aynı semtlerde, yan yana apartmanlarda yaşayanların birbirini tanımadığı bu zaman diliminde “komşuluk” geleneğine sahip çıkan ve bu geleneği asırlar öncesinde olduğu gibi günümüzde de devam ettiren bir mahalle var ki adı gibi kendi de güzel insanları da.

384427027_146117231860861_2632381341952981988_n

“Feslekan Mahallesi”…

Sokaklarından billur gibi kaynak sularının akmayı sürdürdüğü, sadece kendi mahallesindeki insanların değil yoldan gelip geçen herkesin susuzluğunu giderdiği tadına doyulmaz kaynak sularıyla ve güçlü komşuluk ilişkileriyle Feslakan Mahallesi..

Benim de Mahallem olan Feslekan’da komşular iyi günde, kötü günde, hastalıkta, düğünde, ölümde, eğlencede her zaman birbirinin yanında olmayı sürdürdüğü gibi, herkes birbirini de tanır. İnsanlarımız birbirinin halini hatırını sormadan sokaktan asla geçip gitmez.

Feslekan Mahallesi, dağların dağlara kavuştuğu, insanın insanı anladığı ve  yürekçe konuşulduğu zamanları günümüze de taşıyıp örnek teşkil etmeyi sürdürüyor.

381686673_1507830996651563_513679638074068083_n

En güzeli de ne biliyor musunuz?

Yaz ayları boyunca hemen hemen her gün komşularımızla gerek bir evin avlusunda, gerekse apartman önlerinde bir araya gelerek gecenin bir yarısına kadar yapılan tadına doyulmaz sohbetler.

Bu sohbetlerde bir komşu çay pişirip gelirse, bir diğeri çerezleriyle gelir. Bir diğeri kahve pişirir. Bu sohbetlerde güncel konular, dertler, sıkıntılar, mutluluklar, hüzünler, sevinçler hepsi konuşulur. Esprilerle günün yorgunluğu dağıtılır, komşuluk ilişkileri biraz daha güçlendirilir.

Yaz aylarının sonuna geldiğimiz bu günlerde, biz Feslekan Mahallesi sakinleri olarak bu güzel komşuluk geleneği ve sohbetleri sürdürmeye devam ediyoruz. Akşam yemeğinden sonra taburesini alan sokaktaki komşu sohbetine geliyor. Taburesiz gelene de bahçesi olan evlerden sandalye bulup ayakta kalmaktan kurtarıyoruz.

Bu gelenek toplumumuz tarafından unutulmaya yüz tutsa da, sanırım Feslekan Mahallesi sakinleri ve Feslekan’da yetişen çocuklar bunu sürdürecek ve “komşu komşunun külüne muhtaçtır” sözü de bizim güzel mahallemizde her zaman yaşatılmaya devam edecek..

Güzel gelenek ve göreneklerimizin unutulmaması, geçmişimizle aramızda kurulan köprülerin yıkılmaması dileğimle.

Sağlıcakla kalın.